Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Borçlu şirket yetkilisi icra mahkemesine başvurusunda tebliğ tarihinde cezaevinde olması nedeniyle takibe itiraz edemediğini ileri sürdüğüne göre başvuru bu hali ile İİK'nın 65. maddesi kapsamında gecikmiş itirazdır....

itiraz ettiklerini bildirerek müvekkiline gönderilen ödeme emri tebligatının usulsüz olması nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin icra takibini haricen öğrenme tarihi olan 16/07/2019 tarihi olarak düzeltilmesine, gecikmiş itiraz ile diğer itirazlarının kabulüne karar verilmesini istemiştir....

İİK'nun 65/1. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. Anılan hükmün uygulanabilmesi için borçlunun, kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Borçlunun başvurusu, İİK.nun 65.maddesi kapsamında gecikmiş itiraz olup, anılan maddenin ikinci fıkrası uyarınca, borçlu, mazeretinin ortadan kalktığı tarihten itibaren 3 gün içinde mahkemeye başvurmak zorundadır. Borçlunun, 07.09.2015 tarihinde icra dosyasına itiraz dilekçesi verdiği, dolayısıyla bu tarihte mazeretinin ortadan kalktığı, ancak yasal (3) günlük süreyi fazlasıyla geçirdikten sonra 28.09.2015 tarihinde icra mahkemesine gecikmiş itirazda bulunduğu anlaşılmaktadır....

    İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin Boğazkale-Çorumda çalışması nedeni ile tebliğ evrakının muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin 19.06.2018 tarihinde tebligatı aldığından 21.06.2018 tarihinde gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin kendisine gönderilen tebligatın usulsüzlüğünü belirleyemeyeceğinden gecikmiş itiraz dilekçesi verdiğini, itirazının incelenmesi gerektiğini, talebin konusunun gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, gecikmiş itiraz hakkında karar verilmesine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....

    İİK'nın 65. maddesinde, “borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir” hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Anılan hükmün uygulanabilmesi için, borçluya, usulüne uygun olarak tebligatın yapılmış olması, ancak muhatabın kendisinden kaynaklanmayan bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması gerekir. Bir başka anlatımla, gecikmiş itirazın ön koşulu usulüne uygun bir tebligatın varlığıdır. Borçlu şirket yetkilisinin hükümlü olarak ceza evinde bulunması gecikmiş itiraz sebebi değildir....

    DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, İİK'nın 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza ilişkindir. İzmir 25. İcra Müdürlüğünün 2018/7713 Esas sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine 80.000,00 TL asıl alacağın tahsili amacıyla başlatılan ilamsız takip olduğu, ödeme emrinin davacı borçluya TK'nın 35. maddesi uyarınca 06/07/2018 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu vekilinin 20/12/2018 tarihinde takibe itiraz ettiği anlaşılmıştır. İİK'nın 65. maddesinde, "borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nın 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir....

    da iken bir akrabasının telefonu üzerine haberdar olduğunu belirterek gecikmiş itirazının kabulü talebiyle icra mahkemesine başvurduğu, Mahkemece ödeme emri tebligatının usulsüz olduğu gerekçesiyle istemin kabulüne karar verildiği anlaşılmaktadır.İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatap tarafından bir engel nedeniyle süresinde itiraz edilememiş olması halinde mazereti gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazların ve dayanaklarınının, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir....

      Davacı borçlu gecikmiş itiraz dilekçesinde, tebliğ tarihi olan 08/02/2021 tarihinde yurt dışında olduğunu beyan etmiştir. Dosya içerisindeki belgelere göre davacı borçlunun 23/06/2021 tarihinde yurda giriş yaptığı, 29/09/2021 tarihinde ise yurttan çıkış yaptığı, borçlunun gecikmiş itirazına ilişkin itirazlarının ve dayanaklarının engelin kalktığı günden itibaren 3 gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekmekte olup davacı borçlunun yurda giriş yaptığı ve engelin kalktığı 23/06/2021 tarihinden itibaren 3 günden sonra 13/10/2021 tarihinde başvuruda bulunduğu görülmüştür....

      YANIT : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın süresinde açılmadığını, söz konusu takibe yasal süresinde herhangi bir itiraz olmaması üzerine kesinleştiğini, borçlunun ikamet adresi olarak gözüken adresten 8 ay önce taşındığını, icra takibinde yapılan tebligatların usulüne uygun olduğunu, yapılan gecikmiş itirazın kötü niyetli olduğunu belirterek, davanın reddini istemiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda, davacının gecikmiş itirazının kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2021/9813 Esas sayılı icra dosyasında davacı borçlu yönünden icra takibinin durdurulmasına karar verilmiştir....

      Somut olayda; borçluya ödeme emrinin 09/12/2014 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun 15/09/2015 havale tarihli itiraz dilekçesi ile borcun esasına ve borcunun olmadığına ilişkin bir takım beyanlarda bulunduğu, kendi kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edemediğine ilişkin herhangi bir beyana yer vermediği görülmüştür. Borçlunun söz konusu dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile takipten önceki ödeme itirazıdır. Bu itirazın, İİK.’nun 168/5. maddesine göre 5 günlük sürede yapılması gerekir. Borçlunun 15/09/2015 tarihinde yapmış olduğu itiraz, yasal 5 günlük süreden sonradır. Bu durumda istemin süre aşımı nedeniyle reddi gerekirken somut olaya uygun düşmeyen gerekçelerle gecikmiş itiraz olarak kabul edilerek, takibin 2.000,00-TL. asıl alacak üzerinden devamına karar verilmesi isabetsizdir....

        UYAP Entegrasyonu