gerekçeleriyle; Gecikmiş itiraz talebinin reddine karar verildiği görülmüştür....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili icra mahkemesine yaptığı başvuruda; takipten ....08.2015 tarihinde haberdar olunduğunu ileri sürerek gecikmiş itiraz ve usulsüz tebligat şikayeti ile borca itirazda bulunduğu, mahkemece, tebligatın usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın da yerinde olmadığı gerekçesiyle istemlerin reddine karar verilmiştir. İİK’nun 65. maddesinde; "Borçlu, kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir....
Davacı adına vekili başvurusunda "..ilamsız takipte ödeme emrinin işyeri tarafından 04/10/2019 tarihinde alındığını, müvekkiline 08/10/2019 tarihinde iletildiğini,.." beyan etmiş davasını gecikmiş itiraz olarak nitelemiş Mahkemece de yukarıda açıklanan özetle " raporun incelenmesinde yatak istirahatinin söz konusu olmadığı, 2004 sayılı İİK'nun 65. maddesinde gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı " gerekçesi ile gecikmiş itirazın reddine karar verildiği görülmüştür....
Davacının iş bu davayı yurda giriş yaptıktan sonra 08/03/2022 tarihinde açtığı anlaşılmakla, gecikmiş itiraz yönünden mazeretin ortadan kalktığı yasal 3 günlük süre içinde açıldığı anlaşılmakla yargılamaya devam edilmiştir....
Bu durumda uyuşmazlığın mahkemece İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir. Borçlu vekilinin mahkemeye verdiği dilekçede gecikmiş itiraz deyimini kullanmış olması, 6100 Sayılı HMK'nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu haliyle 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 Esas, 91/344 Karar sayılı kararı)....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; açılan dava gecikmiş itiraza dair olup, davacının covid olduğu nedenle hastanede olduğu dönemde yapamadığı itirazı dile getirdiği, davacı her ne kadar covid olduğunu ve hastanede kaldığını iddia etmiş ise de, hastaneden çıkış tarihinin 18.06.2021 olduğunun hastane kayıtlarından anlaşıldığı, gecikmiş itiraza konu tebligatın hastaneden çıkış tarihi sonrası 06.07.2021 tarihinde yapıldığı ve davanın da 09.08.2021 tarihinde açıldığı nazara alındığında gecikmiş itirazın şartlarının oluşmadığı, borçlu tebliğ tarihi itibariyle hangi mazeret nedeniyle itiraz edemediğini ispat edemediği gibi maninin hangi tarihte kalktığı ve 3 günlük sürede davanın açıldığını da ispat edemediğinden gecikmiş itirazın reddine dair kararın doğru olduğu, gecikmiş itirazın şartları oluşmadığından itirazla birlikte yapılan borca itirazın değerlendirilemeyeceği gerekçesiyle istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : İcra takibine gecikmiş itiraz Dava, usulsüz tebligatın iptali ve gecikmiş itiraza ilişkindir. Bu durumda temyiz incelemesi dairemizin görevi dışında bulunduğundan dosyanın görevli Yargıtay 12.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, örnek 10 nolu ödeme emrinin 19.09.2013 tarihinde borçluya tebliğ edildiği, borçlunun ise İİK.nun 168/5. maddesinde öngörülen yasal süreden sonra 30.09.2013 tarihinde İİK.nun 65. maddesi uyarınca gecikmiş itiraz talebi ile icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmıştır. İİK.nun 65/1. maddesi uyarınca gecikmiş itiraza başvurulabilmesi için borçlunun geçerli bir engelinin bulunması zorunludur....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından davacının aynı dilekçe ile usulsüz tebligat, şikayeti ve gecikmiş itiraz sebeplerine dayanarak icra takibine itiraz davası açtığı ,dilekçe içeriği itibariyle usulsüz tebligat ve gecikmiş itiraz nedenleri ayrıntısı ile incelendiğinde tebligatın yönetmelik ve kanuna uygun olarak T.K.35’e göre tebliğ edildiğinin anlaşılmış olduğu ,gecikmiş itiraz kurumunun kanunda tahdidi olarak sayılmış olduğu ve somut olayda gecikmiş itiraz nedenlerinin bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....