E . sayılı dosyasıyla ilamsız icra takibine girişildiğini, borçlunun ise 03.01.2018 tarihli dilekçesi ile iş bu icra takibine kötü niyetli olarak İtiraz ettiğini, davalı tüketmiş olduğu enerji bedelini ödemediği gibi yapılan icra takibine de itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet vermesi ile alenen kötü niyetli olduğunu beyanla, davanın kabulüne, itirazın iptaline, takibin devamına, borçlunun %20'den az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmişlerdir. Davalıya usulüne uygun tebligat yapıldığı ancak cevap dilekçesi sunmadığı görüldü. Dava, ödenmeyen gecikmiş enerji bedelinden kaynaklanan alacağa ilişkin .......
İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlunun kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir. Ancak borçlu maniin kaldığı günden itibaren üç gün içinde, mazeretini gösterir delilerle birlikte itiraz ve sebeplerinin ve müstenidatını bildirmeye ve müteakip fıkra için yapılacak duruşmaya taalluk eden harç ve masrafları ödemeye mecburdur." hükmüne yer verilmiştir. Buna göre, geçikmiş itiraz başvurusunda bulunabilmek için her şeyden önce usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş bir tebligat evrakının bulunması gerekir. Gecikmiş itirazdan söz edilebilmesi için usulüne uygun tebligat gerektiğinden hukuki tavsif hakime ait olup başvuru bu hali ile 7201 sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı usulsüz tebligat şikayetidir (Hukuk Genel Kurulu'nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12- 258 esas 1991/344 karar sayılı kararı)....
AŞ ile davacı arasında yazılı olarak yapılan 27/12/2018 tarihli tahsili gecikmiş alacak satış sözleşmesi ve ekinde yer alan tahsili gecikmiş alacak satış ve devir beyanına istinaden, alacağı temlik alan sıfatıyla davacı ......
No:6B İç Kapı No:19 Yenişehir/Diyarbakır adresine Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre ihtarname sureti ve 4 adet dekont fotokopisi ekli olarak 02/08/2019 tarihinde Tebligat Kanununun 21/2. maddesine göre mernis şerhli olarak tebliğ edildiği, süresi içerisinde itiraz olmaması sebebiyle haciz işlemlerine başlandığı, dava her ne kadar gecikmiş itiraz olarak açılmış ise de dosyadaki anlatıma göre istemin tebliğin usulsüzlüğüne yönelik olduğu, HMK'nın 33. maddesine göre hukuki tavsifin Hakime ait olduğu, 7201 Sayılı Yasa'nın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetinin, şikayete konu işlemin öğrenilmesinden itibaren yedi gün içinde yapılmalısı gerektiği, davacıya ödeme emrinin 02/08/2019 tarihinde; "Gösterilen adres muhatabın Adres Kayıt Sistemindeki adresi olup, tebliğ adresinin kapalı olması nedeniyle, Teb.K.'...
İcra Müdürlüğü'nün 2020/10388 Esas sayılı dosyasında 19.10.2020 tarihinde itirazın gerçekleştirildiğini ve 20.10.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olan ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği iddiasında bulunduğu ve icra takibine gecikmiş itiraz davası açmasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu davacı vekili tarafından 19.10.2020 tarihinde dosyaya vekaletname sunulduğu, davacı çalışanı tarafından 20/10/2020 tarihinde ödeme emrinin elden tebliğ alındığını söyleyerek davanın reddini istemiştir....
Davalı vekili iş bu ek davaya (dava dilekçesine ) karşı gecikmiş zamanaşımı definde bulunmuştur. Davacı taraf, davalının ileri sürdüğü gecikmiş zamanaşımı define karşı her hangi bir itirazda bulunmamıştır. İş bu ek davada talep edilen genel tatil ücreti ve fazla çalışma ücreti alacaklarının hesaplama dönemi ve doğum anları ile davanın açıldığı tarih birlikte değerlendirildiğinde, bahsi geçen alacakların bir kısmının zamanaşımına uğradığı açıkça görülmektedir. Buna rağmen, mahkemece davalının gecikmiş zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulmuştur. Mahkemece davalının dava dilekçesine karşı ileri sürdüğü gecikmiş zamanaşımı defi değerlendirilmeden hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. F) Sonuç: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ DAVA :Davacı vekili, davacı işçinin kıdem ve ihbar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.09.2013 gün ve 2011/30661 Esas, 2013/24581 Karar sayılı kararı ile “yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle sözlü yargılama usulü uygulanmakta olup, zamanaşımı itirazının tebliği izleyen ilk oturuma kadar (o oturum dahil) yapılması gerektiği, davalı vekili tebliğden sonraki ilk oturum olan 23/02/2011 tarihine kadar zamanaşımı itirazında bulunmadığından bu tarihten sonra yapılan zamanaşımı itirazı gecikmiş olup, davacı vekilince açıkça karşı çıkıldığından hüküm ifade etmeyeceği, 06/01/2011 tarihinde tebliğ edilen ıslah dilekçesinin 06/04/2011 tarihli duruşmada tekrar elden tebliğinin de sonuca etkili olmadığı, bu itibarla davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazı reddedilerek hüküm kurulması gerekirken...
Mahkemece davanın kısmen kabulüne dair verilen kararın davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 30.09.2013 gün ve 2011/30661 Esas, 2013/24581 Karar sayılı kararı ile “yargılamanın yapıldığı tarih itibariyle sözlü yargılama usulü uygulanmakta olup, zamanaşımı itirazının tebliği izleyen ilk oturuma kadar (o oturum dahil) yapılması gerektiği, davalı vekili tebliğden sonraki ilk oturum olan 23/02/2011 tarihine kadar zamanaşımı itirazında bulunmadığından bu tarihten sonra yapılan zamanaşımı itirazı gecikmiş olup, davacı vekilince açıkça karşı çıkıldığından hüküm ifade etmeyeceği, 06/01/2011 tarihinde tebliğ edilen ıslah dilekçesinin 06/04/2011 tarihli duruşmada tekrar elden tebliğinin de sonuca etkili olmadığı, bu itibarla davalı vekilinin gecikmiş zamanaşımı itirazı reddedilerek hüküm kurulması gerekirken geçersiz zamanaşımı definin dikkate alınmasının hatalı olduğu” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, “davalının...
itiraz taleplerinin de kabul edilebilmesinin mümkün olmadığını, şehir dışında seyahatte olunmasının İİK'nın 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz bakımından bir mazeret olmadığını belirterek, kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/10/2022 NUMARASI : 2022/392 ESAS 2022/564 KARAR DAVA KONUSU : İtiraz (İcra Takibine Gecikmiş İtiraz) KARAR : Yukarıdaki esas ve karar numarası ayrıntılı olarak belirtilen İlk Derece Mahkeme kararının incelenmesi için istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla dosya içeriğindeki tüm bilgi ve belgeler okunup, tetkik edilip heyetçe yapılan müzakerede, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 355 maddesi gereğince istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı incelenerek aynı kanunun 353 maddesi gereğince duruşma yapılmaksızın yapılan inceleme sonunda gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine Gebze İcra Dairesinin 2021/2335 esas (eski 2009/4314E.) sayılı icra dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, T3 esasen müvekkilinin Coşkun Oto Ltd. Şti.'...