Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu durumda uyuşmazlığın İİK'nun 65. maddesinde yer alan gecikmiş itiraz kurallarına göre değil, 7201 Sayılı Kanunun 32. maddesine göre çözümlenmesi gerekir.(HGK.nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12-258E. 1991/344K.) Borçlunun şikayet dilekçesinde, gecikmiş itiraz deyimini kullanması, HMK’nun 33. maddesi uyarınca hukuki tavsifin hakime ait olması nedeniyle sonuca etkili olmayıp, başvuru bu hali ile 7201 sayılı yasanın 32. maddesine dayalı tebligat usulsüzlüğü şikayetidir. (Hukuk Genel Kurulu’nun 05.06.2001 tarih ve 1991/12-258 esas 1991/344 karar sayılı kararı) O halde mahkemece, tebligatın usulsüzlüğüne yönelik şikayetin esası incelenerek sonucuna göre karar vermek gerekirken, başvurunun İİK'nun 65. maddesinde düzenlenen gecikmiş itiraz olarak nitelenip yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

    İİK'nun 65. maddesinde; "Borçlu kusuru olmaksızın bir mani sebebiyle müddeti içinde itiraz edememiş ise, paraya çevirme muamelesi bitinceye kadar itiraz edebilir" hükmü yer almaktadır. İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, muhatabın, bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememesi halinde mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Gecikmiş itiraz, süresinde yapılmış ise, icra mahkemesi borçlunun bildirdiği mazeretin haklı olup olmadığını inceler. Mazereti kabul ederse icra takibi durur. Bu durumda alacaklı ancak itirazın kaldırılması veya itirazın iptali yoluna gidebilir. Somut olayda, davacının karantina süresinin 10/01/2022 olduğu, davanın 3 günlük yasal süreden sonra 14/01/2022 tarihinde açıldığı anlaşılmakla, gecikmiş itirazın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

    Gecikmiş itiraz talebinin reddine karar vermek gerektiği sonuç ve kanaatine varılmış olup" denildiğini, tebligat tarihinde tebliği alacak şahsın şehir dışında bulunması ve bu nedenle tebligattan haberdar olabilecek imkanı olmaması halinin İİK 65 anlamında gecikmiş itiraz nedenlerinden olduğunu ,davacı borçlunun evli olmadığını, tebligat yapılan adreste onunla birlikte yaşayan başkaca kimse bulunmadığı gibi kendisine tebligatı haber verebilecek biri de bulunmadığını, borçlunun tebligatın yapıldığı sırada seyahatte olması halinin gecikmiş itiraz nedeni olarak kabulü gerekeceğine yönelik Yargıtay nezdinde kararlar mevcut olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....

    İtiraz süresini kaçırmış olan borçluya gecikmiş itirazda bulunmak yetkisinin tanınabilmesi için borçlunun kusuru olmaksızın bir engel nedeniyle yedi gün içinde ödeme emrine itiraz edememiş olması gerekir. Yani borçlunun süresinde itiraz etmesine engel olan husus, borçlunun kusuruna dayanmamalı, onun iradesi dışında bir sebep olmalıdır. Borçlunun ağır hastalığı veya yangın, deprem gibi bir doğal afet borçlunun iradesi dışında gelişen itiraza engel sebeplere örnek verilebilir. 6. Bunlardan başka gecikmiş itirazın söz konusu olabileceği bir başka durum ise usulüne uygun yapılmış tebligata rağmen, borçlunun bir engel nedeniyle süresinde ödeme emrine itiraz edememesinde ortaya çıkar....

      Dosya içeresindeki ... 1.İcra Hukuk Mahkemesinin 2010/381 E. - 2010/478 K. sayılı dosyasının incelenmesinde; davalı tarafından icra takibine gecikmiş itirazda bulunulduğu, mahkemece talebin kabulüyle İ.İ.K. 65. maddesine göre gecikmiş itirazın kabulüne karar verildiği, davalı (eldeki davanın davacısı) tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 12.Hukuk Dairesinin 17.03.2011 tarih ve 2010/23044 E. - 2011/3761 K. sayılı ilamı ile, mahkeme kararı eksik incelemeden bozulmuş, bozma üzerine yapılan yargılamada davanın HMK'nun 150/5 ve 320/4. maddeleri uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmiş, söz konusu bu ilam taraflara tebliğ edilmiş, temyiz edilmemesi sonucunda kesinleşmiştir. İ.İ.K. 66.maddesine göre, müddeti içinde yapılan itiraz takibi durdurur. İtiraz süresinde değil ise, alacaklının talebi üzerine icra memuru takip muamelelerine alacağın tamamı ile devam eder. Bu hükme göre artık takip kesinleşir....

        Borçlu vekili 02/12/2020 tarihli dilekçesi ile borca itiraz etmiştir. Davanın konusu gecikmiş itiraz olup, davacı tarafından tebliğ tarihinde yurt dışına gitmek üzere yolda iken bilgisi dışında oğluna tebliğ yapıldığını, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, yurt dışında iken tebliğ öğrenildikten sonra itiraz dilekçesini ibraz ettiklerini uzun yol tır şoförü olması ve o tarihte yurt dışında olması sebebiyle gecikmiş itiraz davasının kabulüne karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı adına ödeme emri tebliğ tarihi 23/11/2020 tarihi olup, davacının 23/11/2020 tarihinde yurt dışına çıktığı, 08/12/2020 tarihinde Türkiye'ye giriş yaptığı ve davanın 10/12/2020 tarihinde 3 günlük yasal süre içinde açıldığı anlaşılmıştır....

          İİK’nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir. İcra hakimi, gecikmiş itiraz nedenlerini inceledikten sonra gecikme sebebinin mahiyetine ve hadisenin özelliklerine göre, takibin tatilini tensip edebilir. Mazeretin kabulü halinde icra takibi durur. Aynı celse de alacaklı itirazın kaldırılmasını sözlü olarak da isteyebilir. Bu takdirde tetkikata devam olunarak icra mahkemesinde gerekli karar verilebilir. Usulsüz tebligatta ise, İİK.nun 65. maddesine göre yapılacak incelemeden farklı olarak, tebligat usulüne uygun olarak yapılmamıştır....

          İSTİNAF SEBEPLERİ:Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle;Müvekkilinin Boğazkale-Çorumda çalışması nedeni ile tebliğ evrakının muhtarlığa bırakıldığını, müvekkilinin 19.06.2018 tarihinde tebligatı aldığından 21.06.2018 tarihinde gecikmiş itiraz başvurusunda bulunduğunu, müvekkilinin kendisine gönderilen tebligatın usulsüzlüğünü belirleyemeyeceğinden gecikmiş itiraz dilekçesi verdiğini, itirazının incelenmesi gerektiğini, talebin konusunun gecikmiş itiraz başvurusu olduğunu, tebligatın usulsüzlüğü şikayetinde bulunulmadığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, gecikmiş itiraz hakkında karar verilmesine ve takibin durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE; Uyuşmazlık, tebligatın usulsüzlüğü şikayetine ilişkindir....

          Davacının ortada gecikmiş itiraz konu olayla ilgili inandırıcı delil ortaya konulmuş olsa idi, soruşturma dosyasının akıbetinin beklenmesi mahkememizce uygun görülecek olsa da böyle bir delil sunulamamıştır. Aksi durumda her dava açma süresini kaçıran borçlunun "inandırıcı olmayan - şüpheden uzak olmayan "bir şekilde gecikmiş itiraz talebinde bulunması karşısında mahkemece soruşturma dosyasının sonucunun beklenmesi yargılamayı uzatıcı bir hal almasına sebebiyet verir. Kaldı ki imzaya itiraz menfi tespit davasına da konu olabilmekte, salt beyana dayalı gecikmiş itirazın soruşturmasını beklemekte usul ekonomisi bakımından taraflar ve mahkememizce de yarar görülmemektedir. Yukarıda izah edilen nedenlerden dolayı İİK 168/4 maddesi gereğince hak düşürücü sürede dava açılmadığından davanın süre yönünden reddine" şeklinde karar verilmiştir....

          İİK'nun 65. maddesine dayanan gecikmiş itirazda, tebligatın usulüne uygun olarak yapılmış olması, ancak, muhatabın bir engel nedeniyle süresinde itiraz edememiş olması halinde gecikmiş itirazda bulunacak kişinin mazeretini gösterir delillerle birlikte, esasla ilgili itirazlarını ve dayanaklarını, engelin kalktığı günden itibaren üç gün içinde icra mahkemesine bildirmesi gerekir. Açıklanan yasa hükmünden de anlaşılacağı üzere gecikmiş itirazın ön koşulu, usulüne uygun bir tebligatın yapılmış olmasıdır. TK.'nun 16 ve Tebligat Yönetmeliği'nin 25.maddesine göre kendisine tebliğ yapılacak kişi adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere yapılır. Somut olayda; şikayetçi borçlu ... adına gönderilen ödeme emrinin, 13.03.2015 tarihinde aynen "muhatabın Manisa'ya gittiğini aynı konutta beraber oturduğunu beyan eden oğlu ... imzasına" tebliğ edildiği anlaşılmaktadır....

            UYAP Entegrasyonu