Geçit genel yola ulaşacak biçimde kurulur. Davacının kendisine ait iki ayrı parsel arasında geçişi sağlar nitelikte geçit hakkı kurulması istemi yasaya uygun düşmez. Yasanın tanımadığı ve kurmadığı nitelikte bir hak yargı yoluyla tesis edilemez. Somut olayda davacıya ait 1711 numaralı taşınmazın anayola sınırı bulunmadığından geçit ihtiyacı içinde bulunduğu açıktır. Geçit, davalıya ait 3612 parsel yükümlendirilerek daha güneydeki davacıya ait 3649 parsele ulaştırılarak bırakılmıştır. Geçide ihtiyacı olan 1711 parsel ile 3649 parseller davacıya ait olmakla, 1711 parsel yararına yola ulaşmayı sağlayacak biçimde davacıya ait 3649 parsel üzerinden tapu sicilinde akdi geçit hakkı kurulmadan geçide hükmedilmesi yanlış olmuştur. Mahkemece yapılacak iş, davalıya yeterli süre verilerek akdi geçit hakkının kurulmasının sağlanmasından sonra davalı taşınmazı üzerinden geçide hükmetmek olmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 29.03.2005 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 05.10.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 979 parsel sayılı taşınmazı yararına, davalıya ait 474 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiş, 979 parsel sayılı taşınmaz yararına 474 parsel sayılı taşınmaz üzerinden geçit hakkı kurulmuştur. Hükmü davalı ... temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayalı geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Somut olayda mahkemece, bozma ilamına uyulmuşsa da gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki; geçit hakkı bir gayrimenkul mükellefiyeti olduğundan lehine geçit istenen davacı parselleri ayrı ayrı bağımsız olarak değerlendirilmeli, dava konusu her bir parsel yararına geçit hakkının başladığı yerden ulaştığı genel yola kadar olan güzergahtaki aleyhine geçit kurulan tüm parseller ayrı ayrı belirtilmelidir. Davacıya ait parseller arasında da kesintisiz bağlantının gerçekleştirilmesi için hükmen her bir davacı parseli ile devamındaki davacı parselleri arasında kesintisiz olarak ulaşımı sağlayacak şekilde geçit kurulmalıdır....
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının subjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken, aleyhine geçit kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmamalıdır. Taşınmazın kullanım bütünlüğünün bozulmasının zorunlu olduğu hallerde bu husus gerekçelendirilerek geçit hakkı tesisi edilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.08.2011 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı tesisi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; geçit hakkı tesisine dair verilen 08.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalı Hazine, dava konusu taşınmazın arkeolojik sit alanı içerisinde kaldığından geçit hakkı kurulmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir....
Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergâhlardan da geçit kurulması gerekebilir....
Bütün bu parsellerin tapu kayıtları getirtilerek bu taşınmazların malikleri hakkında usulünce dava açılıp eldeki dava ile birleştirilmeli, bunlar üzerinde üretilen alternatiflerden en uygun üzerinden geçit hakkı kurulmalıdır. Bu şekilde yeterli araştırma yapılmadan hüküm kurulması doğru olmamıştır. Mahkemenin kabulüne göre de, zorunlu geçit hakkının genel .yola kadar kesintisiz kurulması şarttır. Mahkemece, 16 parsel sayılı taşınmaz yararına kurulan geçit hakkı genel yola bağlanmamış, 12, 17 ve 18 parsellerden geçirilerek orman sınırında bırakılmıştır. Böylece geçit hakkının kesintisiz şekilde kurulması gerekirken yanlış değerlendirme ile hüküm kurulması doğru olmamıştır....