Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 05.10.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.04.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, 1117 parsel sayılı taşınmazının yine davacıya ait ve yola cephesi olan 3649 parsel üzerinden yola bağlantısının sağlanması için Hazineye ait 3612 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı istemiştir. Mahkemece, 1117 parsel yararına 3612 parsel sayılı taşınmazdan geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, davalı idare temyize getirmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747. maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir....
Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın dava şartı yokluğundan reddine dair verilen 22.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir....
Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir. Somut olayda, davacıların maliki olduğu 118 ada 16-18-19 ve 20 parsel sayılı taşınmazları lehine geçit kurulmasını talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 22.01.2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11.02.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davacılar vekili; davacılardan ...’ın 35 parsel sayılı taşınmazın, ...’in ise 356 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, davacıların taşınmazlarından ana yola çıkış bulunmadığını, bu yüzden davalıya ait 355 ve 25 parsel sayılı taşınmazlardan kendi taşınmazları lehine geçit tesis edilmesini talep etmiştir....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/07/2012 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29/12/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ve bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacılar vekili; müvekkillerine ait 102 ada 32 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısı bulunmadığından 102 ada 31 ve 33 parsel sayılı taşınmazlar üzerinden geçit hakkı kurulmasını talep ve dava etmiştir. Bir kısım davalılar; davacıların yola ihtiyacı bulunmadığını davanın reddini savunmuşlardır....
Somut olaya gelince; aleyhine geçit kurulan 3 sayılı parselin 441,33 m2, kuzeyindeki 2 sayılı parselin ise 2299,13 m2 yüzölçümünde oldukları, 2 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün aleyhine geçit kurulan 3 parsel sayılı taşınmazdan çok büyük olduğu açıkça anlaşıldığından geçit davalarında uygulanan fedakarlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince daha büyük parselden geçit kurulması gerekirken daha küçük yüzölçümlü olan parselden geçit kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de; Türk Medeni Kanununun 747 ve 748. maddeleri gereğince geçit hakkı bir taşınmaz lehine diğer taşınmaz aleyhine kurulur ve taşınmazların irtifak sütununa kaydı gerekir. Bu itibarla, hüküm sonucunda "...geçit hakkının tapuya tesciline" şeklinde ve geçit kurulan yerin taşınmazdan ayrılması anlamına gelecek biçimde hüküm kurulması yerinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29/07/2015 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/04/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 125 ada 15 parsel sayılı taşınmazın genel yola bağlantısının bulunmadığını, taşınmazın etrafının Hazineye ait 12 parsel sayılı taşınmazla çevrili olup ancak bu parselden geçecek bir yol ile genel yola ulaşılabileceğini ileri sürerek uygun bir bedel karşılığında, davalıya ait taşınmaz üzerinde geçit hakkı kurulmasını talep etmiştir. Davalı Hazine vekili, davanın reddini savunmuştur....
Davacının, 24 parsel yararına geçit hakkı kurulması davası açma hakkı olmadığından davanın reddine karar vermek gerekirken bu husus gözetilmeksizin işin esasına girilerek hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıda yazılı nedenlerle, yerinde görülen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 01.06.2006 tarihinde oybirliği ile karar verildi....