WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Mahkemece uygun geçit yeri saptanırken öncelikle taraf yararlarının gözetilmesi gerekir. Zira, geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil objektif esaslara uygun belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakarlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Uygun güzergah saptanırken, aleyhine geçit kurulan taşınmazın kullanım bütünlüğü bozulmamalıdır. Taşınmazın kullanım bütünlüğünün bozulmasının zorunlu olduğu hallerde bu husus gerekçelendirilerek geçit hakkı tesisi edilmelidir....

    Şayet başka türlü geçit tesisi mümkün değilse bunun gerekçesi kararda açıkça gösterilmelidir. Somut olaya gelince, dosya içerisindeki 17.05.2012 tarihli bilirkişi raporu ve eki krokiye göre DSİ’ye ait kanal boyunca paftasında ark olarak görünen yerden geçit hakkı tesis edildiği görülmüştür. Paftasında ark olarak görünen yerden geçit hakkı tesis edilebilmesi için DSİ’den, hükme esas kroki de gönderilmek suretiyle geçit hakkı tesisine engel bir durum olup olmadığı sorulmalıdır. Bu seçenekten geçit kurulmasının uygun olmadığının belirlenmesi halinde ise diğer güzergahtan geçit kurulup kurulamayacağı araştırılmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2 maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.11.2006 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Türk Medeni Kanunu’nun 747 (önceki Medeni Kanunu’nun 671.) maddesine dayanılarak açılmış geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır....

          Mahkemece bu ihtiyacı karşılamak için 4248 parsel sayılı taşınmazın kullanım bütünlüğü bozularak geçit hakkı tesisi yasaya aykırı olduğu gibi , TMK'ın 747. maddesine göre geçit hakkı taşınmazların leh ve aleyhlerine kurulan irtifak haklarından olmasına rağmen yasaya aykırı olarak şahıslar leh ve aleyhine geçit kurulması da doğru değildir. Bu nedenle, yukarda belirtilen ilkelere uygun şekilde geçit hakkı kurulması gerekirken bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. Kabule göre de ; geçit hakkı kurulmasına ilişkin davalarda davanın niteliği gereği yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmalıdır.Ayrıca saptanan geçit nedeniyle yükümlü taşınmaz malikine ödenmesi gereken bedel taşınmazın niteliği gözetilerek uzman bilirkişiler aracılığı ile objektif kıstaslar esas alınarak belirlenmelidir. Saptanacak bedel de hükümden önce depo ettirilmelidir. Bu hususlar da gözetilmeksizin verilen karar doğru değildir....

            Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre davacının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı kurulması davalarında amaç, genel yola bağlantısı olmayan taşınmazların yolla bağlantısının sağlanmasıdır. Bundan dolayı, geçit kurulurken ihtiyaç içinde olan taşınmaz kesintisiz olarak genel yola bağlanmalıdır. Buna uygulamada “kesintisizlik ilkesi” denilir....

              Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine mutlak geçit ihtiyaç veya geçit yoksunluğu, ikincisine de nisbi geçit ihtiyacı ya da geçit yetersizliği denilmektedir. Somut olayda ; Davacı, genel yola bağlantısı bulunmayan 1308 parsel sayılı taşınmazı yararına davalılara ait 1309 ve 1320 parsel sayılı taşınmazlardan geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Mahkemece, davacıya ait taşınmaz yararına 1320 parsel sayılı taşınmazdan geçit kurulmasına karar verilmiş; hükmü, 1320 parsel sayılı taşınmaz malikleri temyiz etmişlerdir. Zorunlu geçit hakkının az yukarıda açıklandığı gibi genel yola kadar kesintisiz kurulması şarttır....

                Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Geçit hakkı verilmesine ilişkin davalarda, bu hak taşınmaz leh ve aleyhine kurulacağından leh ve aleyhine geçit istenen taşınmaz maliklerinin tamamının davada yer alması zorunludur. Ancak, yararına geçit istenen taşınmaz paylı mülkiyete konu ise dava paydaşlardan biri veya birkaçı tarafından açılabilir. Geçit tesisi davalarında başlangıçta davacı tarafından öngörülemediğinden dava dilekçesinde talep edilen yer dışındaki güzergahlardan da geçit kurulması gerekebilir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 10.10.2013 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı kurulması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, geçit hakkı kurulması istemine ilişkindir. Davacı, 3064 parsel sayılı taşınmazı yasasına genel yola çıkış için davalıya ait 3063 parselden en az 4 metre genişliğinde geçit hakkı kurulmasını istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne, davacının 3064 parsel sayılı taşınmazı lehine, davalının 3063 parselinde krokide M harfi ile gösterilen sarı, kırmızı, yeşil boyalı bölümden geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 747....

                    Davacı 119 ve 106 parselleri için geçit hakkı istediğinden 119 parselin genel yola ulaşabilmesi için davacının yine kendine ait 106 parselinden geçerek, hazineye ait 60 parselden geçit hakkı kurulması gerekir. Davacının 106 parseli düşünülmeden, hazineye ait 60 parselden 119 parsele kadar ulaşacak kısım üzerinden geçit kurulması 60 parsele daha fazla yük getirecektir. Mahkemece yapılması gereken; taraf yararları gözetilerek ve geçidin kesintisizliği ilkesi gereğince davacıya yeterli süre verilerek, kendisine ait 119 parsel yararına 106 parseli üzerinden akdi geçit kurulduktan sonra davalı hazinenin 60 parseli üzerinden 106 parsele kadar uzanacak kısımdan geçit hakkı kurulması gerekir. Davalı hazineye ait 60 parsele daha fazla yük getirecek şekilde geçit hakkı tesisi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu