Dava konusu binanın ... izninin henüz alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ Taraflar arasındaki geçici abonelik tesisi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili dilekçesinde; müvekkilinin maliki bulunduğu Ankara İli Sincan İlçesi Menderes Mahallesi (203 ada 5 Parsel) No:19' da bulunan 7 nolu bağımsız bölümün kiracısı olduğunu, müvekkilinin yaptığı geçici su aboneliği başvurusunun binanın yapı kullanma izninin bulunmadığı gerekçesiyle davalı idarece reddedildiğini ileri sürerek; geçici su aboneliği tesisini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; bağımsız bölümün bulunduğu binanın iskan ruhsatının olmadığını ve bu nedenle abonelik tesisi yapılamayacağını, geçici 11....
Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Dayanılan maddi vakıalara bildirmek taraflara, hukuki nitelendirmeyi yapmak hâkime ait bir görevdir.Davacı, eldeki davada aboneliğin tesis edilmesini istemiş olup, yapı kullanma izin belgesi (iskan) olmadığından abonelik tesisi mümkün değilse de, "çoğun için de azı da vardır" kuralı uyarınca 3194 sayılı İmar Kanunu’na eklenen Geçici Ek 11. maddesi uyarınca ve Aski Tarifeler Yönetmeliğinin 30/d ve 6.maddenin (h) bendi gereğince araştırma yapılması gerekmektedir.Somut olayda yapı ruhsatı ve iskana başvuru yazısının olduğu, aynı binadaki bir kısım dairelerin su aboneliğinin yapıldığı anlaşılmaktadır.O halde mahkemece, davacının geçici abonelik talebinin kabulüne karar vermek gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 15.10.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 30.12.2005 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binaya ilişkin yapı denetim firmasından alınan ve binanın %90 oranında tamamlandığını gösteren seviye tespit tutanağı, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunduğunun iddia edilmesi de dikkate alınarak, konusunda uzman bir bilirkişi ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçiçi 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş...
Dairesi, bu yönde pekçok karar vermiş ve yapı ruhsatının alınmasıyla koşulların gerçekleştiği görüşüyle geçici abonelik tesisi istemini diğer şartları da varsa kabul eden kararları onamış, aksi kararlar ise bozulmuştur. Hukuk düzeninin istikrarlı olması gözetildiğinde de, emsal kararlar da bulunduğundan bu yönde uygulama yapan Dairenin uygulamasının doğru olduğu ve davacının da kiracı olduğu nazara alındığında, en başta gelen ihtiyaçlardan olan su ihtiyacının başka türlü de karşılayamayacağı anlaşıldığından geçici abonelik tesisi isteminin kabulü gerekir. Temel ihtiyaç olan su ihtiyacını yasa dışı yöntemlerle karşılama yolunu açacak bir uygulama hukuk düzeniyle bağdaşmaz. Kiracının başka türlü yani taşıma suyla ihtiyacını gidermesi beklenemez....
Bu durumda, mahkemece, konusunda uzman bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki geçici abonelik davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, ... Mahallesi... adresindeki konutuna su tesisi için yapmış olduğu başvurunun iskan yokluğu nedeni ile reddedildiğini belirterek, davaya konu konutuna su aboneliği tesisi yapılmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu binanın iskan izninin alınmadığı dosya içeriği ile sabittir. 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. maddeleri hükmüne göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün değildir....
Dava, geçici su abonelik sözleşmesinin yapılması ve davacının hizmetten yararlanması istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 30 ve 31. madde hükümlerine göre, yapı kullanma izin belgesi bulunmayan yerlerde abonelik tesisi mümkün olmayıp, dava konusu tek katlı yığma yapının inşaat ruhsatının ve kullanma (iskan) izninin alınmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır....
Bu durumda, mahkemece, abonelik tesisi istenen dairenin bulunduğu binanın yapı (inşaat) ruhsat tarihinin 14.04.2008 olması, dava konusu yerde su aboneliğinin bulunması ve bu şekilde davacının belediyecilik hizmetlerinden yararlanıyor oluşu, yapıya ilişkin diğer bazı dairelerde aboneliğin bulunması hususu da dikkate alınarak, konusunda uzman bilirkişi kurulu marifetiyle ile mahallinde keşif yapılarak, abonelik tesisi istenen daire için yukarıda anılan İmar Kanununun geçici 11. maddesinde belirtilen şartların oluşup oluşmadığı, geçici abonelik tesisi için bir sakınca olup olmadığı hususlarında, hüküm kurmaya yeterli, Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişiden ayrıntılı ve açıklayıcı bir rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup, bu husus bozmayı gerektirmiştir...” gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda...