"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanık ...’ın, kardeşi olan ... yerine motorlu taşıt sürücü adayları sınavına girdiği gerekçesiyle haklarında resmi belgede sahtecilik suçundan açılan kamu davasında; sanık ...’ın, cevap kağıdının ad, soy ad bölümü ile salon aday yoklama listesini ... olarak imzalamak şeklinde gerçekleşen eyleminde, cevap kağıdının durumun anlaşılması nedeniyle tamamlanmadığının anlaşılması karşısında, sanığın gerçek kimlik ve sınava giriş belgesinde hiçbir tahrifat yapmadan, "Salon Aday Yoklama Listesini" ... olarak imzalamış ve bu beyanın salon görevlileri tarafından onaylanmış olması halinde sanıkların eylemlerinin TCK'nin 206. maddesindeki resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyan suçunu oluşturacağı gözetilerek suça konu "Salon Aday Yoklama Listesi”nin getirtilerek incelenmesi, belge aslının denetime olanak verecek şekilde dosya arasına konulması ve eylemin sübutu halinde “Resmi belgenin düzenlenmesinde...
hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen istinaf isteminin düzeltilerek esastan reddine dair hükümlerin incelenmesinde: 5271 sayılı CMK'nın 288. ve 294. maddelerinde yer alan düzenlemeler ile CMK'nın 289. maddesinde sayılan kesin hukuka aykırılık halleri dikkate alınarak, sanıklar müdafilerinin temyiz sebeplerinin hükümlerim hukuki yönüne ilişkin olduğu belirlenerek anılan sebeplere bağlı olarak yapılan incelemede, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21/04/2015 tarih ve 2014/10-623 esas, 2015/117 sayılı kararında yabancı uyruklu olup, yakalandığında üzerinde herhangi bir kimlik belgesi çıkmayan sanığın nüfus ve adli sicil kayıtları ile ilgili hiçbir araştırma yapılmadan sadece beyan edilen kimlik bilgilerine dayanılarak hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır denilmiştir. 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun 91. maddesinde geçici koruma "Ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak...
Somut olayımızda ise; sanığın Suriye vatandaşı olduğu ve kendi beyanına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, yabancı uyruklu sanığa ait nüfus ve adli sicil kayıtlarının vatandaşı olduğu ülke ve gerektiğinde uluslararası kurum ve kuruluşlardan genelgeler doğrultusunda temin edilmesi gerektiği, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, dosya içerisindeki parmak izi ve fotoğraf kayıt formu ile sanığın temin edilen fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca sanığın Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliği bu şekilde belirlenmiyorsa 6458 sayılı Kanun'un 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21. ve 22. maddeleri gereğince gerekli...
Tapu kayıtlarında kimlik bilgilerinin düzeltilmesi davalarında Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde belirtilen ve kütükte bulunması zorunlu olan kimlik bilgilerinden tapu malikinin adı ile soyadı, baba adındaki yanlışlıkların düzeltilmesi istenebilir. 6100 Sayılı HMK.'nun geçici 1. maddesinde “Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz.” hükmüne yer verilmiştir. Somut olayda, dava tarihinin 28.02.2011 olması dikkate alındığında, 6100 sayılı HMK.'nun 382/2-ç,1 ve 383. maddeleri uygulama alanı bulamayacağından, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevsizlik gerekçesi yerinde değildir. Bununla birlikte,tapuda kayıt düzeltimine ilişkin davada mahkemenin görevi, davaya konu taşınmazların toplam değeri üzerinden belirlenir. Somut olayda, dava tarihi itibariyle taşınmazlar değerlerinin toplamına göre uyuşmazlığın, Asliye Hukuk Mahkemesinde görülerek çözümlenmesi gerekmektedir....
Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi”, çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'nın 21. ve 22. maddeleri gereğince ... 2. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 09.07.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İŞ MAHKEMESİ Uyuşmazlık Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarında ad ve soyadın tashih edilerek tespiti isteğine ilişkin olup kararın temyizen incelenmesi Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'nin görev alanı içerisine girmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle dosyanın Yargıtay 21. Hukuk Dairesi'ne GÖNDERİLMESİNE, 11.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sulh Hukuk Mahkemesi ise 5490 sayılı Kanun’un 36. maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....
İstanbul Anadolu 15.Sulh Hukuk Mahkemesi ise 5490 sayılı Kanun’un 36.maddesinde nüfus kayıtlarına ilişkin davaların asliye hukuk mahkemelerinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir. 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nın 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "Kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri” başlığı altında 2. madde olarak "Ad ve soyadın değiştirilmesi" hususuna ilişkin taleplerin çekişmesiz yargı "işi" olduğu belirtilmiş aynı yasanın 383. maddesinde de çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir....
Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 382. maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş,aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir. Yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda;davacının nüfusa kaydedilen "....." adının “....." olarak değiştirilmesi talebi, nüfusa yanlış kaydedilen ad düzeltilmesi değil ,anılan ismin erkek ismi olması ve resmi işlemlerde cinsiyet karışıklığına neden olmasına ilişkindir....
Diğer taraftan, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK'nun 382.maddesinde, "çekişmesiz yargı işleri" düzenlenmiş,aynı maddenin 2.fıkrasının (a) bendinde, "kişiler hukukundaki çekişmesiz yargı işleri" başlığı altında 2. alt bend olarak "ad ve soyadın değiştirilmesi"ne ilişkin taleplerin "çekişmesiz yargı işi" olduğu belirtilmiştir. Yasanın 383.maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiş olmakla birlikte ancak aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece bu çekişmesiz yargı işinin sulh hukuk mahkemesinde görüleceği belirtilmiştir. Somut olayda; davacıların 20 günlük oğullarının nüfusa kaydedilen "Batuhan" adının “Rüzgar" olarak değiştirilmesi talebi, nüfusa yanlış kaydedilen ad düzeltilmesi değil, davacıların çocuklarının ismini Rüzgar olarak değiştirme isteğine ilişkindir....