Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 22/12/2020 NUMARASI : 2020/640 ESAS, 2020/516 KARAR DAVA KONUSU : Nüfus (Ana-Baba Adının Düzeltilmesi/Değiştirilmesi İstemli) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı vekilince yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 353. maddesi uyarınca kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 in(yabancı kimlik no: ), Suriye asıllı olduğunu, İstanbul iline kayıtlı Geçici Koruma Kimlik Belgesi statü sahibi olduğunu, 2014 yılında Geçici Koruma Başvurusu yapılırken anne ve baba isimleri ile soyadı bilgilerinin yanlış olarak kaydedildiğini, T1 in, Abdullah ve Emine Halep doğumlu göründüğünü, gerçekte Hasan...

Mahkemece, öncelikle, davacıya talebi açıklattırılarak; talebin her iki sicil dosyasındaki ad ve soyadının düzeltilmesi ile hizmetlerin davacıya aidiyetinin tespitine yönelik olması halinde; 20470274 sigorta sicil numaralı dosyada farklı isimdeki bildirimlerin bulunduğu çalışma bildirimleri ile 19413522 sigorta sicil numaralı dosyadaki bildirimlerin tamamının “......” adına olduğu dikkate alınarak , öncelikle, anılan özlük dosyaları, bütün işyerlerinden verilen işe giriş bildirgesi ve bildirimleri içerir şekilde tüm içeriğiyle getirtilmeli; her iki özlük dosyasında yer alan farklı isimlerdeki şahıslar ile davacının kimlik bilgilerine sahip bir kişinin bulunup bulunmadığı konusunda ilgili nüfus idarelerinden bilgi istenmelidir....

    Somut olayımızda ise; sanığın Pakistan vatandaşı olduğu ve kendi beyanlarına göre kimlik bilgilerinin tespit edilmiş olduğunun anlaşılması karşısında, sanığın resmi kimlik bilgilerinin diplomatik yazışmalarla belirlenemediği takdirde soruşturma makamınca sanığın beyanı üzerine tespit edilen kimlik bilgileri, dosya içerisindeki parmak izi ve fotoğraf kayıt formu ile sanığın temin edilen fotoğraflarının Göç İdaresi Genel Müdürlüğüne gönderilerek Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21 ve 22. maddeleri uyarınca sanıkların Türkiye'ye kabul edilen yabancılardan olup olmadığının ve varsa yabancı kimlik numarası ile adres kayıt sistemindeki kayıtlarının tespit edilmesi, şayet kimliklerinin bu şekilde belirlenmiyorsa 6458 sayılı Kanunun 91. maddesi uyarınca çıkartılan Geçici Koruma Yönetmeliğinin 21. ve 22. maddesi gereğince gerekli kayıtlarının yapılıp gecici koruma belgesi çıkarılıp gönderilmesi istenilerek belirlenen kimlikleri esas alınıp hükümlülüklerine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi...

      , adres kayıt sistemine kaydedilecekleri düzenlemeleri getirilmiş, 22'nci maddesinde ise; kayıt işlemleri tamamlananlara, valilikler tarafından geçici koruma kimlik belgesi düzenleneceği, geçici koruma kimlik belgesi verilenlere, 25/04/2006 tarihli ve 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu kapsamında yabancı kimlik numarası verileceği belirtilmiştir. 6458 sayılı Kanunun 121. maddesine dayanılarak çıkartılan Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Yönetmelik 17 Mart 2016 tarih ve 29656 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir....

        in (101480 sicil numaralı) ad ve soyadı ile sicil numarasının gerekçeli kararın başlık kısmında gösterilmemiş olması doğru değil ise de, bu noksanlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın başlık kısmında hakimin kimliğinin yazıldığı satırdan sonra gelmek üzere bir başka satır olarak "Cumhuriyet Savcısı ... 101480" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 04.05.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          nun (107499 sicil numaralı) ad ve soyadı ile sicil numarasının gerekçeli kararın başlık kısmında gösterilmemiş olması doğru değil ise de bu eksikliğin giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden gerekçeli kararın başlık kısmında hakimin kimliğinin yazıldığı satırdan sonra gelmek üzere bir başka satır olarak (Cumhuriyet Savcısı ...107499" ibaresinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 01.03.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK mad. 33 ). 1.Davacı ...'ın Suriye Devleti nüfus kayıtlarında ve geçici koruma kimlik belgesinde anne adı olarak görünen Menice ile davalı ...'nun aynı kişi olduğunun tespiti ile davacının davalının çocuğu olduğunun nüfus kayıtlarına tescil edilmesine ilişkin taleplerin Bölge Adliye Mahkemesince reddine karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığına göre sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Ancak, dava dilekçesinde davacı ...'ın annesinin davalı ... olduğu ileri sürüldüğüne göre, dava vatandaşlığın tespitine yönelik olmayıp, anneliğin tespiti istemine ilişkindir....

              Davacı, mirasbırakan babası “...”ın kayden maliki olduğu 457 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında “Şaş” yazılı soyadının “...” olarak düzeltilmesini istemiş, yargılama sırasında soyadın düzeltilmesi talebinden vazgeçtiğini belirtip, mirasbırakanın TC kimlik numarasının eklenmek suretiyle tapu kaydının nüfus kayıtlarına uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet hakkı sahibinin isim, soyisim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu tür davalarda kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Somut olayda; davacının babası mirasbırakan ...'ın baba adının da ......

                Ad değişikliği istemine ilişkin davada İncesu Sulh Hukuk ve Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, davacıların çocuklarının gerçekte bilinen adının Derya olduğu halde Asena olarak kaydedildiği, ailesi ve arkadaşları tarafından Derya olarak bilindiği ve isminin iğrenç ve alay konusu olduğu, Derya olarak düzeltilmesi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesi, 6100 sayılı HMK.'nun 382/II-a,2 maddesi ve 383. maddeleri gereğince talebin çekişmesiz yargı işi olduğu gerekçesiyle uyuşmazlığa Sulh Hukuk Mahkemesinde bakılacağından bahisle görevsizlik kararı vermiştir....

                  Ayrıca, bu davanın sonucunda verilen kararlar kesin hüküm sayılmamakta, kararın yersiz veya hatalı görülmesi halinde, ileri sürülen delillere ve duruma göre yeniden ad değişikliği talebinde bulunulabilmesi mümkün olmaktadır. Bu değerlendirmelere göre, ad değişikliği davaları da 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 382. maddesinde belirtilen çekişmesiz yargı işlerinden sayılmalıdır. Kaldı ki, 382. maddenin 382/II-a,2 fıkrasında “Ad ve soyadın değiştirilmesi” , çekişmesiz yargı işlerinden sayılmıştır. Aynı yasanın 383. maddesinde de, çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olacağı hükmüne yer verilmiştir.Bu durumda, 6100 sayılı HMK.nun yürürlüğe girmesinden sonra açılan ad değişikliğine ilişkin uyuşmazlık, çekişmesiz yargı işi niteliğinde olup Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.'...

                    UYAP Entegrasyonu