Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.04.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında kimlik bilgisi düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 08.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, tapu kaydına yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir. Hükmü, davalı temyiz etmiştir. "Mülkiyet hakkının tescili" başlıklı Tapu Sicil Tüzüğünün 25. maddesinde kütükte bulunması zorunlu bilgiler; malikin adı, soyadı, baba adı, edinme nedeni, tarih ve yevmiye numarasından ibarettir. Görülüyor ki; bunların arasında malikin doğum tarihi yer almamıştır....

    Mahkemece bu hususlar gözetilmeden davacının doğum tarihinin düzeltilmesi isteminin kabulü de usul ve yasaya aykırı bulunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 10.10.2008 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      ve doğum tarihinin yanlış yazıldığını belirterek adının, soyadının, doğum yerinin ve doğum tarihinin düzeltilmesini talep etmiştir....

      GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Dosya kapsamına göre, Suriye uyruklu olan suça sürüklenen çocuk ... hakkında düzenlenen iddianamede doğum tarihinin 01/01/2003 olarak gösterildiği, kanun yararına bozma incelemesine konu Kayseri 2. Çocuk Mahkemesinin gerekçeli karar başlığında ise doğum tarihinin 01/01/2004 olarak yazıldığı, suç tarihinin 25/03/2018 olduğu ve suça sürüklenen çocuk hakkında 15-18 yaş grubunda olduğu kabul edilerek 5237 sayılı TCK’nın 31/3. maddesinin uygulandığı; dosya arasında UYAP çıktıları bulunan Kayseri 2. Çocuk Mahkemesinin 2018/449 Esas - 2020/87 Karar sayılı dosyasının iddianame ve gerekçeli kararının incelenmesinde suça sürüklenen çocuğun farklı tarihlerde düzenlenen geçici kimlik belgesi kayıt formu işlemleri sırasında doğum tarihini 01/01/2002, 01/01/2003 ve 01/01/2004 olarak beyan ettiği, ayrıca adı soyadı ve anne baba isimlerine ilişkin de farklı beyanlarda bulunduğu, her ne kadar anılan Kayseri 2....

        in 03.06.2003 olan doğum tarihinin 21.09.2001 olarak düzeltilmesini istemişlerdir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Mahkemece doğum tarihinin tashihine karar verilen ...’ün Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarasının kararda yanlış yazılmasının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hüküm fıkrasının bir nolu bendinin üçüncü satırındaki "3395170198" sayısının metinden çıkarılarak onun yerine "33095170198" yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 18.06.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı dava dilekçesinde, kızının 01.01.1996 olan doğum tarihinin 01.01.1993 olarak düzeltilmesini istemiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Cumhuriyet Savcısı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasal gerektirici nedenlere ve özellikle kanıtların takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak; Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ...'in T.C. kimlik numarası "..." olduğu halde kararda "..." olarak yazılması doğru değil ise de; bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının ikinci paragrafının ikinci satırındaki "..."...

            Dava, doğum tarihinin düzeltilmesi istemine ilişkindir. Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere göre; doğum tarihinin düzeltilmesi istenen ... ve aynı anneden olma kızkardeşi ...'in 12.10.1986 doğumlu olarak 22.10.1986 tarihinde nüfusa tescil edildiği, ...'ın doğum tutanağına göre ikiz çocuk olduğu ve baba beyanı ile tescil edildiği....doğum tutanağının dosyada bulunmadığı, ...'ın ölümü nedeni ile Belediye tarafından 08.10.1986 tarihinde düzenlenen tutanakta, ölüm tarihinin 8.10.1986 olarak belirtildiği ve yaşının 1 aylık olarak gösterildiği anlaşılmaktadır. Tanıklar ...'ın iki günlük bebek iken öldüğünü açıklamışlar, Mahkemece de tanık beyanı ve resmi belge olan defin ruhsatı esas alınarak ...'ın doğum tarihi 06.10.1986 olarak düzeltilmiştir. Doğum tarihinin düzeltilmesine karar verilen ... ile aynı anneden doğduğu anlaşılan kardeşi 08.10.1986 doğumlu ... arasında düzeltilen doğum tarihine göre 6 günlük bir zaman farkı bulunmaktadır....

              Bunların arasında yer almayan doğum tarihinin düzeltilmesi mümkün değil ise de çelişkili durum devam ettiği sürece tapu kaydında işlem yaptırılamadığından zorunlu olarak dava açılan bu gibi durumlarda tapu kayıt maliki ile davacının aynı kişi olduğunun ispatlanması halinde “çoğun içinde az da vardır” kuralı gereğince bu yönde bir tespit kararı verilmelidir. Somut olayda; davacı dava konusu taşınmazların tapulama tutanağında isim, soy isim ve baba adının doğru olarak yazıldığını ne var ki nüfus kaydında 1938 olan doğum tarihinin 1932 olarak geçtiğini ileri sürmüştür. Bu farklılık sebebiyle tapuda işlem yapılamayacağından mahkemece yapılması gereken iş, davacı ile tapu kayıtlarında malik olarak görünen şahsın aynı kişi olup olmadığını belirlemek, aynı kişi olduğunun anlaşılması halinde ise “tapu kayıt maliki Hüseyin kızı ... ile davacının aynı kişi olduğunun ve tapu kayıt malikinin doğum tarihinin 1938 olduğunun tespitine” şeklinde bir hüküm kurmak olmalıdır....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 14.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapuda isim tashihi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, tapu kaydında yanlış yazılan kimlik bilgilerinin düzeltimesi istemine ilişkindir. Davacı, murisi babası adına tapuda kayıtlı olan dava konusu parsellerde yanlış yazılan babasının baba isminin düzeltilmesi yanında doğum tarihinin de düzeltilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, dava kabul edilmiştir....

                  nın doğum tarihinin düzeltilmesi ile ilgili olarak resmi daireler tarafından...'na yapılmış herhangi bir başvuru bulunmamaktadır. Böyle bir davayı açma hak ve yetkisi doğrudan doğruya nüfus kaydındaki bu usulsüzlükten zarar gören kişilere aittir. Bunlar diğer vatandaşlar gibi harç ve benzeri yükümlülüklerini yerine getirerek böyle bir davayı gerek gördükleri takdirde her zaman açabilirler. Cumhuriyet savcılarının dava açma yetkileri kanunla düzenlenmiş olup (her ne kadar Cumhuriyet Savcılığından ...'in mağduru olduğu hırsızlık, başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanma suçlarına yönelik soruşturma yapılmış ise de, suç vasıfları da dikkate alındığında), doğum tarihinin düzeltilmesine ilişkin olarak kanunlarda Cumhuriyet savcısına verilmiş bir görev bulunmadığından kanunla verilmemiş bir yetkiyi kullanarak böyle bir davayı açmaları usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu