"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 7.2.2003 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 7.6.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 31.7.1985 günlü biçimine uygun düzenlenen taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Mahkemece, satış vaadi sözleşmenin tapuya şerhinden itibaren 5 yıl geçmesi ve satışın yapılmamış olması sebebiyle dava reddedilmiş, hükmü davacı temyiz etmiştir. 31.7.1985 tarihli satış vaadi sözleşmesinde davalı ...'in davacı ...'...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 01.04.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliği nedeniyle dava dilekçesinin reddine dair verilen 02.04.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalı arasında 182 (yeni 1482) ada, 20 parselde bulunan taşınmaza ilişkin olarak .... Noterliği'nin 21.10.2004 tarih ve ... yevmiye numaralı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi ve Beyoğlu 24....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1974 günlü biçimine uygun düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve 21.02.2007 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalılar lehine tapuda gerçekleştirilen temliki işlemin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve (murisleri adına) tescili istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca tapuda iyiniyetli malik olarak mülkiyet hakkını edindiklerini söyleyerek davanın reddini istemişlerdir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan murislerin davacılar haricinde başka mirasçılarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, ...ilçesi, ...köyü, 92 parselde davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı-karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine 20.05.2013 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat, karşı davada satış vaadi sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tazminat yönünden kabulüne, karşı davanın reddine dair verilen 24.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat istemine ilişkin olup, karşı dava satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava, kadastro tespit tarihi ve komisyon karar tarihinden sonra gerçekleşen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan tapu iptali ve tescil davası olup temyizen inceleme görevi 14. Hukuk Dairesi'ne aittir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 05.12.2013 gününde oybirliği ile karar verildi....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 1999/16 esas 1999/338 karar sayılı ilamı ile davaya konu satış vaadi sözleşmesinin 15.11.1996 tarihinde ödenmesi gereken 450 YTL bedelinin davacı tarafından ödenmemesi nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verildiğini ve bu kararın kesinleştiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 05.13.2007 tarihli 2007/1353 Esas, 2007/2160 Karar sayılı ilamı ile davacının satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteminde bulunduğu, mahkemece davacının tazminat istemi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmadığı gerekçesiyle bozulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil tazminat isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 31.03.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KADASTRO Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi gereğince temyiz incelemesi görevi 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yüksek 14. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 29.09.2011 gününde oybirliği ile karar verildi....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava,satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacı, 4.6.1996 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalılardan ......
Somut olayda; şikayete konu 336 Parsel 4 numaralı bağımsız bölümün tapu kaydında satış vaadi şerhi bulunmadığı, satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak tapu iptal ve tescil davasının 09.8.2012 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda 28.01.2014’te taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verildiği ve kararın 07.3.2014 tarihinde kesinleştiği anlaşılmaktadır. Bu durumda, hernekadar satış kararı ve ihaleden önce kesinleşmiş mahkeme kararı ile taşınmazın şikayetçi adına tesciline karar verilmiş ise de; taşınmazın tapu kaydına satış vaadi şerhi konulmadığından, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....