Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/216 Esas, 2013/156 Karar sayılı dosyasında görülen cebri tescil davasında, satış vaadi sözleşmesi borçlusu davalı ...'ın açılan davayı kabul etmesinin, ... ile ...'ün dava konusu olan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davacının tescil talebini sonuçsuz bırakmaya yönelik danışıklı bir işlem olduğu kuşkuya yer bırakmayacak şekilde bellidir. O halde, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak dava konusu taşınmazda son kayıt maliki dahili davalı ... adına kayıtlı hissenin iptali ile davacı adına tesciline karar verilmesi gerekirken hukuki olmayan gerekçe ile ... yönünden davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bozulması gerekmiştir....
Noterliğinin 06.06.1997 tarihli ve 37685 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davada dayanılan satış vaadi sözleşmeleri yasanın öngördüğü biçim koşuluna uyularak düzenlenmiştir. Burada belirtilmelidir ki, satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 162. vd maddelerinden yararlanılarak alacağın temliki suretiyle satış vaadi alacaklısı tarafından üçüncü bir kişiye temliki olanaklıdır. Bu şekilde bir temlik varsa yeni satış vaadi alacaklısı, alacağı gerçek alacaklıdan temlik alan kişidir. Dolayısıyla, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak istemde bulunması mümkündür. Somut olayda; ... 32. Noterliğinin 24.02.1997 tarihli 5892 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, ... satış vaadi borçlusu, diğer davalı ... ise satış vaadi alacaklısıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2013 tarihinde verilen dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ...'ın temyizi üzerine 19.03.2015 temyiz isteminin reddine dair verilen 29.01.2016 tarihli ek kararın tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında yapılan 11.03.2002 gün ve 8986 yevmiye sayılı ... 3. Noterliğinin düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat, karşı dava ise sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi bulunmadığından, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 6723 sayılı Kanunun 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun Hukuk Dairelerinin işbölümünü düzenleyen 20.01.2017 tarihli ve 2017/1 sayılı Kararına ve davanın açıklanan niteliğine göre temyiz inceleme görevi Yargıtay (13.) Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle dosyanın sözü edilen görevli Yüksek Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 08.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesine Dayalı) KARAR : İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili T1 ile davalılar Ahmet Yılmaz, Fevzi Yılmaz, Mustafa Yılmaz, Zehra Kaya'nın 13/02/1987 yılında Uşak ili Merkez İlçesi Kalfa Köyü Eyüp Köprüsü mevkii 155 ada 106 parsel nolu taşınmaz için Uşak 1. Noterliği'nin 4121 yevmiye numarası ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptıklarını, gayrimenkul satış vaadinde bulunan davalılar satış bedelinin tamamını aldıklarını, ancak anılan taşınmazdaki davalıların hisseleri satış vaadi sözleşmesinin düzenlenmesinden bugüne kadar müvekkiline devredilmediğini, müvekkilinin tapunun kendisine devri konusunda gerek sözleşme tarafları hayatta iken onlarla yaptığı görüşmeler gerekse mirasçılarla yaptığı görüşmeler sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine müvekkilinin Uşak 1....
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; ...2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/414 Esas ve 2004/295 Karar sayılı (bozma öncesi 2000/504 esas sayılı) davasının ... tarafından vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı satış vaadi sözleşmesinin iptali talepli olarak ... ve ... aleyhine açıldığı, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/776 esas sayılı davasının da satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile ... tarafından ... aleyhine açıldığı, eldeki davanın ise ehliyetsizlik hukuksal nedenine dayalı satış vaadi sözleşmesinin ve tapu kaydının iptali ile adına tescili istemli olarak ... (vasisi) tarafından ... aleyhine açıldığı anlaşılmaktadır....
Tapu Kanunu'nun ve Türk Medeni Kanunu’nun yukarıda açıklanan hükmü uyarınca; kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle kuvvetlendirilmiş nisbi hak niteliğini kazanır. Bu nedenledir ki, aynı yasa hükümlerine göre, sicile şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süre ile 3. kişilere karşı ileri sürülebilme imkanı bulur. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi, tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi, lehine satış vaat edilen kişi adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz. Yukarıda da belirtildiği gibi, Tapu Kanunu'nun 26. maddesi uyarınca; siciline şerh verilen satış vaadi sözleşmesi, 5 yıl süreyle 3. kişilere karşı ileri sürülebilir. Ancak bunun için, anılan süre içerisinde tescil davası açılması ve 3. kişi adına tescil işleminin tamamlanması zorunludur. Bu hak, yukarıda belirtildiği gibi tescil kararı alınıp, tapuya işlenmediği sürece ayni nitelik kazanmaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2002 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 26.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tecil istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir. Sözleşmeye konu taşınmazın davanın açılarak mülkiyetinin aktarılması istenen 30.10.2002 tarihinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinde gösterilen değer olan 1.000.000 (Bir milyon Türk Lirası) olduğunu kabul etmek dava konusunun apartman dairesi olması hususu karşısında hayatın olağan akışına uygun düşmez....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Asıl dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleşen dava ise gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü birleşen dava davacıları temyiz etmiş olmakla temyiz edenin sıfatına göre, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 13.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 19.01.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.03.2002 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın görev yönünden reddine dair verilen 03.03.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 06.03.2002. tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar temyiz etmiştir. Davada, 18.05.1995 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satışı vaat edilen dava konusu taşınmazların 250.000.000,00. TL değerinde olduğu yazılıdır....