Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 17/09/2012 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat talebinin davalı ... yönünden kısmen kabulüne dair verilen 25/11/2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.09.2007 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.10.2008 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler, yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine uygun olduğu gibi özellikle yargılama aşamasında ileri sürülmeyen hususlar temyiz aşamasında dinlenemeyeceğine göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 13.04.2009 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hemen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 97. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. El birliği mülkiyetine (TMK m.701) konu bir taşınmazda elbirliği (iştirak halinde) ortaklarından birinin, ortaklık dışı bir kişiye satış vaadinde bulunması halinde, sözleşme bir taahhüd muamelesi olarak geçerli olmakla birlikte elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından sözedilemez....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.02.2009 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 26.02.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 26.02.2009 tarihinde asliye hukuk mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacı vekili ile davalı ... temyiz etmiştir. Davada, 06.12.1993, 25.02.2009 ve 08.09.1999 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayanılmıştır....

          miras yolu ile intikal edecek hisse durumuna göre satış vaadi sözleşmelerindeki paylar oranında tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur....

            Noterliğince resen düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu ... ilçesi, ... köyü 38, 42, 45, 46, 52, 53, 56, 65 ve 198 parsel sayılı taşınmazlarda, davalılar murisleri ..., ... ve ... ’dan davalılara intikal edecek miras hak ve hisselerini satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuş ayrıca birleşen davada da davacı ... aynı satış vaadi sözleşmesine dayanarak satış vaadi sözleşmesi ile zilyetliği kendisine devredilen taşınmazlardaki hisselere davalıların müdahalelerinin men’ini talep etmiştir. Davalılar vekili davanın reddini savunmuştur. Mahkemece; 10 yıllık zamanaşımı süresi nedeniyle satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal tescil davasının reddine ve yine birleşen davanın da reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....

              Kadastro Mahkemesinin 1996/ 356 esas (2004/13 esas) sayılı dava dosyası kesinleşmeden önce 04.12.1996 tarihinde, asliye hukuk mahkemesinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı paya yönelik tapu iptali ve tescil davası açıldığı, 11.09.1980 tarihinde dava konusu taşınmazların tespitlerinin yapıldığı, eldeki davanında tespit tarihten sonra düzenlenen 30.06.1987 gün ve 13871 sayılı ... Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılarak açıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 25/son maddesi uyarınca tespit gününden sonra doğan haklara ilişkin davalara bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olmayıp, genel mahkemelere ait bulunduğundan, uyuşmazlığın ... Asliye Hukuk Mahkemesinde bakılıp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'nun 21 ve 22.(1086 sayılı HUMK.’nun 25 ve 26.) maddeleri gereğince ......

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.10.2000 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 28.01.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ve elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü davalılar temyiz etmiştir....

                  "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.03.2005 gününde verilen dilekçe ile düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 06.10.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 28.03.2005 tarihinde Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Mahkemece, sözleşmedeki değere bakılarak görevsizlik kararı verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davada 08.07.1986 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır....

                    Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 13.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 13.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 19.655.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                      UYAP Entegrasyonu