Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/12/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, TBK 237. maddesinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi ve TBK 470 vd. maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesinin unsurlarını içeren karma nitelikteki gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olup, davacı yükleniciden haklarını temlik alan, davalı ise arsa sahibidir. İstinafın konusunu teşkil eden uyuşmazlık ise, geçici hukuki korumadan kaynaklanmaktadır. 2. Ön İnceleme ve İncelemenin Kapsamı İlk derece mahkemesi kararının; kesinlik, süre, istinaf başvuru şartları ve diğer usul konuları yönünden HMK 352. maddesine göre ön incelemesi yapılmış ve eksiklik bulunmadığı anlaşılan dosyanın incelenmesine geçilmiştir. İstinaf incelemesi de, HMK 355. maddesi göz önünde bulundurularak, kamu düzeninden olan hususlar re'sen gözetilmek suretiyle istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılmıştır. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen 2017/362 ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.12.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Asıl dava, önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescili isteğine ilişkindir. Asıl davada davacı vekili, davacının 349 ada 3 parselde paydaş olduğunu, davalı ...'a ait 1/3 hissenin 28.10.2013 tarihinde davalı ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 21.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 204 ve 208 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payını 20.1.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın zamanaşımı sûresinde açılmadığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu savunmuş, mahkemece, elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda pay satışına ilişkin satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Tapu Kanunu'nun 26. maddesi ve TMK'nun 1009. maddesi uyarınca kişisel hak mahiyetinde olan satış vaadi sözleşmesine dayalı hak, tapu kaydına işlenmekle ayni etkinlik ve aleniyet kazanır. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi tapu kütüğüne şerh edilmiş olsa dahi lehine satış vadedilen şahıs adına tescil işlemi gerçekleşmedikçe mülkiyetin intikalini sağlamaz....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/363 ESAS-DERDEST DAVA KONUSU : Satış Sözleşmesinden Kaynaklanan (yüklenicinin Temlikinden) Tapu İptali Ve Tescil, İpoteğin Fekki, Hacizlerin Kaldırılması Olmadığı Takirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Olmadığı Taktirde Satış Bedelinin Güncellenerek Tahsili KARAR : 6100 sayılı HMK'nın 353. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İDDİA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile yüklenici arasında imzalanan satış sözleşmesi gereği, müvekkili adına tescil edilmeyen bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve müvekkili adına tesciline, özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen bankanın ipoteğinin fekki ve taşınmaz üzerindeki tüm hacizlerin kaldırılması, tapu iptali ve tescil tescil olmadığı takdirde satılan taşınmazın rayiç bedelinin tespit edilerek dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte, rayiç bedeli belli olmadığı takdirde satış bedelinin, satış sözleşmesinin düzenlenme...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2014/779- ARA KARAR DAVA KONUSU : Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil KARAR : Osmaniye 1....
İlçesi, 8549 parsel sayılı taşınmazla ilgili olarak yüklenicinin arsa sahipleri ile yaptığı 24.08.1993 tarih 39711 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesinde kendisine düştüğünü belirttiği ... kat, B3 Blok, 2 numaralı bağımsız bölümün satışıyla ilgili olarak davalı yüklenici ile ... 14. Noterliğinin 10.06.1999 gün ve 30210 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesiyle; ... kat, B3 Blok, 20 numaralı bağımsız bölümün satışıyla ilgili olarak ... 14. Noterliğinin 30.11.1999 gün ve 59514 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle yüklenicinin satış vaadinde bulunduğunu, satış bedellerinin ödendiğini ve taşınmazların 15 yıldır davacı tarafından kullanıldığını, davalı arsa sahiplerinin mülkiyetinde bulunan dava konusu bağımsız bölümün tapusunun verilmediğini ileri sürerek tapu iptal ve tescil isteminde bulunmuştur....
Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 146. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar. Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “Dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır. Kişisel borç doğuran bir sözleşme olması nedeniyle satış vaadi sözleşmesinin geçerli olması için vaat borçlusunun satış vaadinin yapıldığı tarihte tapuda kayıtlı taşınmazın maliki olması gerekmez....