Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.02.2014 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 30.09.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, zamanaşımı süresinin dolması sebebiyle davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/42 Esas sayılı dosyasında sözleşmenin feshi ve tapu iptali ve tescili istemli dava açmış, mahkemece sözleşmenin feshine ve yüklenici adına kayıtlı tapuların iptali ile arsa sahipleri adına tesciline karar verilmiş, bu karar Yargıtay denetiminden geçerek 23.02.2012 tarihinde kesinleşmiştir. Akabinde bir kısım paydaşlar ile aynı yüklenici şirket arasında 26.04.2011 tarihli adi yazılı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalanmış olup bu sözleşme içeriğine göre; satış vaadinde bulunan paydaşlar 316 ada 1 parsel sayılı taşınmazdaki paylarının satışını vadetmişlerdir. Taşınmaza ilişkin olarak öncesinde yaşanan gelişmeler ve son olarak davacının katılmadığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve kat karşılığı inşaat sözleşmeleri, davalının savunmaları doğrultusunda olsa da, davacının murisi ...'...

      Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Kaynağını Borçlar Kanunu'nun 22 nci maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu'nun 213 üncü maddesi ile Türk Medeni Kanunu'nun 706 ncı ve Noterlik Kanunu'nun 89 uncu maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanunu'nun 716 ncı maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/12/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

          Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....

            Mahallesi 46 Ada 4 Parsel sayılı taşınmazın tapu kaydına, ... oğlu ... lehine 17.10.1989 tarih ve 3015 yevmiye ile satış vaadi şerhi verildiği, bu şerhe dayalı Tapu İptal ve Tescil davasının 02.04.2010 tarihinde açıldığı, bu dava sonucunda; taşınmazın, lehine satış vaadi şerhi verilen ... adına tescilinin 16.05.2014 tarihinde yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, satış vaadi şerhi tarihinden sonra, tescil tarihi itibariyle 5 yıldan fazla zaman geçtiğine ve satış vaadi lehtarı olan 3. kişinin, şerh tarihinden itibaren 5 yıl içinde (17/10/1994 tarihine kadar) mahkemede tescil davası açtığına ve lehine tescil kararı verildiğine yönelik bir belge ve delil de olmadığına göre, artık bu hakkın, 3. kişilere karşı ileri sürülmesi imkanı yasal olarak ortadan kalkmıştır. Dolayısıyla şahsi bir hak olan satış vaadi sözleşmesine dayalı bu hak, tapuda malik gözüken kişinin borcu sebebiyle haciz koyan alacaklıya karşı hüküm ifade etmez....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.12.2013 tarihinde verilen dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne karar verilmiş, davalı ...'ın temyizi üzerine 19.03.2015 temyiz isteminin reddine dair verilen 29.01.2016 tarihli ek kararın tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriği incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü. K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davacı ile davalıların murisi ... arasında yapılan 11.03.2002 gün ve 8986 yevmiye sayılı ... 3. Noterliğinin düzenleme şeklindeki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile ... İli, ......

                oğlu T3 Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 526 ada 41 parselde muris ve muris evvellerinden kendisine intikal etmiş ve edecek hisselerin tamamını, eski TL ile 5.000.000 Tl bedelle davacı müvekkil T1 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bedeli nakten ve peşinen alındığını, Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ekte sunulduğunu, davalı T3 'ın aynı gün Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4535 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde satış vekaletnamesi ile müvekkilin eşi Fikret Önasya’ya, satmayı vaat ettiği hissesinin satışını gerçekleştirebilmek ve öncesinde intikal işlemlerini yapabilmek için intikal ve satış vekaleti verdiğini, satış vekaletnamesinin ekte sunulduğunu, söz konusu satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkulün tapu kaydına işletildiğini, tapu kaydına şatış vaadi şerhi düşüldüğünü, bu tarihten hemen sonra...

                DELİLLER: Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi, teknik şartname, mahal listesi, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Keşif, Bilirkişi raporu, ek rapor, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, aidat ve tapu masrafının tahsili, kira tazminatı, olmadığı taktirde ödenen satış bedeli ile aidat ve tapu masrafının tahsili istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazların da konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır....

                ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/12/2020 NUMARASI : 2018/391 ESAS, 2020/272 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

                UYAP Entegrasyonu