Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL VEYA TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, davalı tarafından, miras bırakanları ...'in ölümünden sonra mirasçıları aleyhine gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı olarak açılan ferağa icbar davası sonucunda, miras bırakan'a ait 124 ve 398 parsel sayılı taşınmazların hükmen adına tescilinin sağlandığını, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin, miras bırakan ile damadı olan davalı arasında mirasçıdan mal kaçırmak amacıyla düzenlendiğini, satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu ileri sürerek, tapu iptali ve tescili olmadığı takdirde tenkisi isteğinde bulunmuşlardır. Davalı, davaya yanıt vermemiştir. Mahkemece, kesin hüküm sebebiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'ün raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü....

    HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : GAYRİMENKUL SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNE DAYALI -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava,inançlı işlemden kaynaklanan kişisel hakka dayalı iptal tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 09.02.2018 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 21.02.2018 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2018 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 05.06.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Sulh Hukuk Mahkemesinin 2004/272 Esas, 381 Karar ile 2004/485 Esas 647 Karar 2004/310 Esas, 477 sayılı Kararlarına göre mirası reddettiğinden ve diğer davalılar sözleşmede taraf olmadığından davacının tapu iptali ve tescil, tazminat davasının ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava konusu 14 no'lu bağımsız bölümün davalılardan ... tarafından 26.01.1999 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davalı ...'a satışının vaat edildiği ve satış vaadi sözleşmesinin 28.07.2000 tarihinde tapuya şerh verildiği, ...'ın ise 13.11.2003 tarihli satış vaadi sözleşmesiyle davacıya temlik ettiği, ...'ın davalı ... ...'e karşı satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davası açtıktan sonra vefatı nedeniyle davanın usul yönünden reddine karar verilip Dairemizce 09.03.2005 tarihinde onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır. Davalı ... ...'in dava konusu taşınmazı üzerinde satış vaadi şerhi olmasına rağmen diğer davalı ...'...

        Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra, 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri, sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, davalı Nermin'e dava konusu taşınmazlarda murislerinden inti-kalen gelen hisseleri 1960 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, Asiiye Hukuk Mahkemesinin 2001/326-2002/255 sayılı dosyasında iştirak halindeki mülkiyetin müştereğe çevrilmesine karar verilerek tapuda işlem yapıldığını, davalı Nermin ile diğer davalı Hayrettin'in bu durumu bilmelerine rağmen kendi şahsi hakkını zarara uğratmak amacıyla 1999 yılında nizalı yerler hakkında satış vaadi sözleşmesi düzenlediklerini belirterek tapu kayrtlarındaki davalı Nermin hisselerinin iptali ile adına tesciline ve ikinci satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğine karar verilmesini istemiştir....

          Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 14.03.1974 günlü biçimine uygun düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ve 21.02.2007 tarihinde davalı ... tarafından diğer davalılar lehine tapuda gerçekleştirilen temliki işlemin muvazaalı olduğu iddiasına dayalı tapu iptali ve (murisleri adına) tescili istemine ilişkindir. Bir kısım davalılar, satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca tapuda iyiniyetli malik olarak mülkiyet hakkını edindiklerini söyleyerek davanın reddini istemişlerdir. Davalı ..., satış vaadi sözleşmesinin tanzim tarihi ile dava tarihi arasında zamanaşımı süresinin dolduğunu, ayrıca satış vaadi sözleşmesinin tarafı olan murislerin davacılar haricinde başka mirasçılarının da bulunduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece, dava kabul edilmiş, ...ilçesi, ...köyü, 92 parselde davalılar ..., ..., ..., ... ve ...'...

            Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 06.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 06.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 12.160.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

              Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 10.600.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 07.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 07.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 340.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                  Noterliğinin 06.06.1997 tarihli ve 37685 yevmiye numaralı taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Davada dayanılan satış vaadi sözleşmeleri yasanın öngördüğü biçim koşuluna uyularak düzenlenmiştir. Burada belirtilmelidir ki, satış vaadi sözleşmesinin Borçlar Kanunu’nun 162. vd maddelerinden yararlanılarak alacağın temliki suretiyle satış vaadi alacaklısı tarafından üçüncü bir kişiye temliki olanaklıdır. Bu şekilde bir temlik varsa yeni satış vaadi alacaklısı, alacağı gerçek alacaklıdan temlik alan kişidir. Dolayısıyla, davacının satış vaadi sözleşmesine dayanarak istemde bulunması mümkündür. Somut olayda; ... 32. Noterliğinin 24.02.1997 tarihli 5892 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinde, ... satış vaadi borçlusu, diğer davalı ... ise satış vaadi alacaklısıdır....

                    Dava konusu işlemin iptali istemi ile açılan davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki temyize konu İdare Mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49.maddesinin 1.fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, bozma istemi yerinde görülmeyerek anılan mahkeme kararının onanmasına karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu