WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Noterliğinde düzenlemiş olan taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinin konusunun taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Ortaklığın satış suretiyle giderilmesi davası kesinleşmiş, üçüncü kişi olan davalılara satış yapılarak taşınmaz adlarına tescil edildiğinden satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı kalmamıştır. Taşınmazın, satış vaadi sözleşmesi şerhi ile birlikte satış vaadi sözleşmesinin tarafı olmayan davalılara satılmış olması davacılara artık ifa olanağı kalmayan bu sözleşmeye dayanarak tescil isteme hakkı vermez. Davanın bu gerekçe ile reddi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile satış vaadi sözleşmesinin konusunun dava konusu taşınmaz olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiştir. Kabule göre de; davanın konusu 443 ada 14 parsel sayılı taşınmazda vaat borçlusu dava dışı ...'...

    Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olayda, davalıların murisi satış vaadi borçlusu ...’nin 1158 ada 15 parsel sayılı taşınmazda kardeşi ...’nun vefatı ile kendisine intikal eden miras hak ve hisselerinin tamamını davacıya satmayı vaat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda mahkemece, öncelikle sözleşmeye konu taşınmazın tapu kaydı ile imar uygulaması ile gittiği parsellerin tapu kayıtları getirtilmeli, taşınmazdaki ...’nun payının davalıların murisi ... adına intikal görüp görmediği belirlenmelidir....

      A.. aleyhine 08.03.2011 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmaz ise tazminat, davalı-karşı davacı tarafından davalı .. ve davacı-karşı davalı R.. K.. aleyhine 22.07.2011 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 03.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Davacı-karşı davalı vekili, ilk kademede satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat talep etmiştir. Davalı-karşı davacı vekili, asıl davanın reddini ve satış vaadi sözleşmesinin iptalini savunmuştur....

        Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

          Bu tür sözleşmeler gayrimenkul satımına ilişkin değil, ileride taşınmaz satışı yapılmak üzere düzenlenen bir ön sözleşmedir. Vaad borçlusunun satış vaadi sözleşmesi ile yüklendiği mülkiyet devir borcunu yerine getirmemesi halinde vaad alacaklısı Türk Medeni Kanununun 716. maddesinden yararlanarak borcun hükmen yerine getirilmesini mahkemeden isteyebilir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden davacı ile davalının alacak borç ilişkisi içerisinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Dava dışı bir kişinin davacı ile davalı arasındaki satış vaadi sözleşmesinin iptali için aynı yer asliye hukuk mahkemesinin 2000/1083 sayılı dosyasında açtığı davada vaad alacaklısı olan davacı ... dosyaya sunduğu 09.04.2001 tarihli dilekçesinde, dayanılan satış vaadi sözleşmesinin davalının borcundan dolayı yapıldığını, borcun ödenmesi halinde geçersiz kalacağını ifade etmiştir. Vaad alacaklısı davacının bu beyanı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 236.maddesi hükmünce ikrar olup yapan tarafı bağlar....

            oğlu T3 Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava konusu 526 ada 41 parselde muris ve muris evvellerinden kendisine intikal etmiş ve edecek hisselerin tamamını, eski TL ile 5.000.000 Tl bedelle davacı müvekkil T1 satmayı kabul ve taahhüt ettiğini, bedeli nakten ve peşinen alındığını, Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4534 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin ekte sunulduğunu, davalı T3 'ın aynı gün Çeşme Noterliği ‘nin 23.05.1990 tarih ve 4535 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde satış vekaletnamesi ile müvekkilin eşi Fikret Önasya’ya, satmayı vaat ettiği hissesinin satışını gerçekleştirebilmek ve öncesinde intikal işlemlerini yapabilmek için intikal ve satış vekaleti verdiğini, satış vekaletnamesinin ekte sunulduğunu, söz konusu satış vaadi sözleşmesinin gayrimenkulün tapu kaydına işletildiğini, tapu kaydına şatış vaadi şerhi düşüldüğünü, bu tarihten hemen sonra...

            SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının dayandığı satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, gayrimenkul satış vaadinin yapıldığı sırada taşınmaz üzerinde iştirak halinde mülkiyetin söz konusu olduğunu, miras ortaklığından kaynaklanan iştirak halinde mülkiyette mirasçılardan biri ileriye dönük kendi payına düşen hisseyi satmayı vaad ederse iş bu sözleşmeye dayalı tapu iptal ve tescil talebinde bulunamayacağını, mirasçıların tamamının onay vermediği temliki tasarruf işleminin bağlayıcı olmadığını, olayda zamanaşımının söz konusu olduğunu, satış vaadi sözleşmesinin zamanaşımına uğrayarak hükmünü yitirdiğini beyan ederek açılan davanın reddini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNDE İLERİ SÜRÜLEN DELİLLER: Satış vaadi sözleşmesi, tapu kaydı, veraset ilamı, nüfus kayıt örneği, keşif, bilirkişi incelemesi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.5.2002 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil veya alacak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; hükmen tescilin reddine alacağın kabulüne dair verilen 2.12.2004 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava biçimine uygun düzenlenmiş 10.4.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil, olmadığı takdirde tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece dava tazminat istemi yönünden kabul edilmiş tescil talebi reddedilmiş , hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmeleri iki tarafa borç yükleyen tam iki yanlı sözleşmelerdendir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ Taraflar arasında birleştirilerek görülen davada; Asıl davada davacı, davalılardan ... ile kardeş olduklarını, mirasbırakanları ... ...’ın paydaşı olduğu 133 ada, 42 parseldeki 24/64 payına ilişkin ...’e 13.05.1997 tarihinde satış vaadi yetkisini de içeren vekaletname verdiğini, 16.05.1997 tarihinde bu vekaletname ile dava konusu payın gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile diğer davalı ...’a devredileceği konusunda anlaşıldığını, davalı ...'...

                Tarafından inşaata başlanmadığı diğer davalının ise dava konusu taşınmazların arsa sahibi olduğu, 01/02/2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satılan İstanbul ... ilçesi, ... ada, ... ve ... parsel de kayıtlı ... blok ....katta bulunan ... nolu bağımsız bölümlerin davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilinin bu mümkün olmadığı taktirde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 307,500,00 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir. SAVUNMA: Davalı ... Gıda Vekili Cevap Dilekçesinde Özetle; Davacı taraf ile ......

                  UYAP Entegrasyonu