Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, bedele ilişkin talebinin kabulü ile 200.000 TL’nin davalılardan tahsiline dair verilen karar tarafların temyizi üzerine Dairemizce "Mahkemece her ne kadar davacı vekili tarafından 442 parsel numaralı taşınmaz olmadığı takdirde 506 parsel numaralı taşınmazın mülkiyetinin verilmesi talep edilmişse de gayrimenkul sözleşmesinin zamanaşımı süresinin 10 yıl olup davalı vekili tarafından süresinde zamanaşımı itirazında bulunulduğu gerekçesiyle davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin reddine karar verilmiştir. Tarafların murisleri arasında 09.12.1960 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi düzenlendiği hususu çekişmesizdir. Sözleşme gereğince davaya konu taşınmazın zilyetliğinin sözleşme tarihinde davacı tarafa devredildiği, davacı tarafın dava tarihine kadar zilyetliklerini çekişmesiz olarak sürdürdükleri dosya kapsamından anlaşılmakta olup bu husus mahkemenin de kabulündedir....

    Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut olaya gelince, davacı ile davalı, dava konusu 194 parsel sayılı taşınmazın maliki olan kök muris Yusuf Durmaz’ın mirasçıları olup satış vaadi sözleşmesi elbirliği malikleri arasında yapılmıştır. Satış vaadine dayalı tapu iptali tescil istemine ilişkin davalarda elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payı, alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

      Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa, iştirak bozulmamak kaydıyla, satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle yapılan satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu ... Noterliğinin 15.09.1983 tarihli ve 8621 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi davacı ile davalıların murisi arasında yapılmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmaza ait tapu kaydı ilgili tapu sicil müdürlüğünden temin edilmeden gerekçede belirtildiği şekilde elbirliği mülkiyetinin devam edip etmediği ve bu kapsamda satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı bulunup bulunmadığı görülmeden karar verilmesi eksik araştırmaya dayalı olup hükmün bozulmasını gerektirmiştir. Ayrıca davacı tapu iptali ve tescil talebi yanında tazminat talebinde de bulunduğundan bu hususta bir karar verilmemiş olması da doğru görülmemiş, hükmün yazılı nedenlerle bozulması gerekmiştir....

        Dosya kapsamından, dava konusu olan 04.07.2002 gün ve 1552 sayılı Yeşilyurt Noterliğince düzenlenmiş, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesindeki taşınmaz satış bedelinin 5.000,00 YTL. olarak gösterildiği anlaşılmıştır. Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.K.’nun 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

          a 124.460,00 TL bedelle satıldığını, satış bedelinin de nakden alındığını, satış vaadi sözleşmesinin imzadan hemen sonra 09/10/2012 tarih 9830 yevmiye ile ... siciline şerh ettirildiğini gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu, taşınmazın davalılar adına olan ... kaydının iptali ile müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir....

            KARAR Davacı, vasisi tarafından açılan ve davacının ölümü ile miras şirketi mümessili tarafından takip edilen davasında, davacı ...’nin 25.8.1997 tarihinde davalı ...’a verdiği vekaletname gereğince, vekili tarafından ...’ye ait 247 parsel sayılı taşınmazın 16.2.1998 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalı ...’a satışının vaat edildiği, ...’ın da bu satış vaadi sözleşmesine dayanarak hakkında tescile icbar davası açtığını, oysa davacının vekalet verdiği tarihte hukuki ehliyeti bulunmadığını, bu nedenle verilen vekaletname kullanılarak yapılan satış vaadi sözleşmesinin yok hükmünde olduğunu ileri sürerek satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ..., 16.2.1998 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak ferağa icbar davası açtığını, iddiaların doğru olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

              Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2000/268 E.-2009/1 K. sayılı gayrimenkul satış vaadinden doğan cebri tescil davasının reddedildiği ve hükmün 01.05.2009 tarihinde kesinleştiği, ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/175 E.-2007/223 K. sayılı ilamı ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşmenin iptali davasının reddine karar verildiği, ilamın kesinleşmiş olduğu, aynı dava konusuna ilişkin kesin hükmün bulunduğu gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin feshine ilişkin sözleşmenin iptali istemine ilişkin olup, mahkemece aynı konu hakkında taraflar arasında görülen ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2007/175 E.-2007/223 K. sayılı dosyasında verilen davanın açılmamış sayılmasına ilişkin kararın kesin hüküm sonuçlarını doğuracağı gerekçesiyle, davanın kesin hüküm nedeniyle reddine karar verilmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.10.2002 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil davalılar ... ve ... vekilinin 09.05.2003 tarihinde verdiği dilekçeler ile karşı dava olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali, birleştirilen davada davacı vekilinin 25.06.2004 tarihinde verdiği dilekçeyle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davada davanın kabulüne, karşı davanın reddine, birleştirilen davada davanın kabulüne dair verilen 18.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asıl davada davalı- karşı davacılar ... , ......

                  Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 13.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 13.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 19.655.000 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                    Mahkemece taraflar arasındaki satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı 11.01.1993 tarihinden, dava tarihine kadar 10 yıllık zamanaşımı süresinin geçtiği belirterek davanın reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili temyize getirmiştir. Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemi ile 13.01.2003 tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesinde açılmıştır. Davada 11.01.1993 günlü biçimine uygun düzenlenmiş gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayanılmıştır. Gerçekten, bu sözleşmede satımı vaad edilen dava konusu taşınmazların 19.624.200 TL değerinde olduğu yazılıdır. Az yukarıda söylendiği üzere dava 13.01.2003 tarihinde açılmış, mahkemeden hukuki himaye bu tarihte talep edilmiştir. 492 sayılı Harçlar Kanununun 16.maddesince “müdahalenin men’i, tescil, tapu kayıt iptali gibi gayrimenkulün aynına taalluk eden davalarda, gayrimenkulün değeri nazara alınarak” harç alınır....

                      UYAP Entegrasyonu