Uyuşmazlığa konu Düzenleme Şeklinde Gayrimenkul Satış Vaadi Ve İnşaat Yapım Sözleşmesinin 10.1. maddesinde, "Alıcı ile satıcı iş bu sözleşmeyi ilgili tapu sicil müdürlüğüne birlikte başvurarak Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilirler. Tapu Şerh harcının tamamı Alıcı tarafından karşılanacaktır." düzenlemesine yer verilmiştir. Tapu Kanunu'nun 26. maddesinin yedinci fıkrasında, noterde düzenleme şeklinde tanzim olunan gayrimenkul satış vadi sözleşmeleri ile arsa payı karşılığı inşaat sözleşmelerinin taraflardan birinin isteği üzerine gayrimenkul siciline şerh verilmesi mümkün kılınmıştır. Uyuşmazlığa konu noterde düzenleme şeklinde yapılmış "Gayrimenkul Satış Vaadi ve İnşaat Yapım Sözleşmesi"nde her ne kadar alıcı ve satıcının birlikte başvurması halinde Satış Vaadi Sözleşmesi olarak şerh ettirebilecekleri kurala bağlanmış ise de; Genelgede, sözleşmenin şerh edilemeyeceğine ilişkin bir hükmün varlığı, şerhe engel bir hal olarak tespit edilmiştir....
KARAR Davacı, dava dışı oğlu ... ile davalının anlaşarak hileli şekilde mallarına el koymak amacıyla kendisine 1.5.1995 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yaptırdıklarını, kendisinin yaşlı ve cahil olmasından yararlanarak diğer mirasçılarından mal kaçırmak maksadıyla oğlu ... tarafından hazırlanan plana ...’ın arkadaşı olan davalının yardım ettiğini, kendisine para ödenmediği gibi, böyle bir sözleşmenin varlığından ... haberi olduğunu, davalının bu sözleşmeye dayanarak güya satın aldığı taşınmazı dava dışı oğlu ... ...’ya 4.4.1996 tarihinde yine noterde yapılan sözleşme ile devretmiş bulunduğunu ileri sürerek hileli şekilde yapılan ve hukuka aykırı bulunan 1.5.1995 tarihli gayri menkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir....
KARAR Davacı vekili, müvekkillerinden ... ile davalıların murisi... arasında 16/8/1999 tarihinde 150,00 TL bedelli (150.000.000 eski TL) ... 7.noterliğinin 52433 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapıldığını yine davacılardan ... arasında aynı tarihte 10.000,00 TL bedelli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzalandığını ve 5.000,00 TL nin peşin olarak davalılar murisine ödendiği belirtilerek adi yazılı senetle imza altına alındığını, adi senette alıcı olarak gözüken ...'ın noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin alıcısı olan ...'...
KARAR Davacı, tavuk çiftliği sahibi olduğunu ,çiftliğin mali, adli ve idari işlerinin yürütülmesi için davalılardan ...’ a 5.7.2004 tarihinde umumi vekaletname verdiğini, vekil olan davalı ...ın vekaletnameye istinaden adına kayıtlı tavuk çiftliğini muvafakatı dışında, vekaleti kötüye kullanarak 1.9.2004 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile Noterde diğer davalı annesi ... ‘a 65.000 YTL ye sattığını, satış bedelini de bu güne kadar ödemediğini öne sürerek,1.9.2004 tarihli gayrimenkul satış sözleşmesinin geçersiz olduğunun tespitini istemiştir. Davalılar davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu iptali istenen 1.9.2004 tarihli noterde düzenlenen Gayrimenkul Satış sözleşmesine dayanarak 23.2 2005 tarihinde davalılardan ... tarafından davacı aleyhine Seyitgazi Asliye Hukuk mahkemesinin 2005/35 esasında kayıtlı tapu iptal ve cebri tescil davası açılmış olup dava halen derdesttir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçerlilik şartlarından birinin noterde düzenlenmiş olması şartı olduğunu, dava konusu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin noterde düzenlenmediğini, böylece bu sözleşmenin hiçbir geçerliliğinin olmadığını, açılan dava konusu sözleşmeye konu olan taşınmazların ferağa icbarı olduğunu, bu ferağa icbarda ödemeye konu çeklerin iptali veya çek bedellerinin iadesinin istenemeyeceğini, bu sebeplerle gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, dava değerinin 2.000,00- TL gösterildiğini, ancak çek bedellerinin sabit olduğunu, dava değerinin yükseltilerek eksik harcın tamamlatılması gerektiğini belirterek davanın reddini istemiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, asıl davada noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadine konu taşınmazların adına tescili; birleşen davada ise noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 435 inci maddesinin birinci fıkrası ile 436 ncı ve 437 nci maddeleri. 2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) "Dürüst Davranma" başlıklı 2 nci maddesi. 3. 4721 sayılı Kanun'un "İyiniyet" başlıklı 3 üncü maddesi. 4. Yargıtay 1. Hukuk Dairesinin 09.12.2015 tarihli ve 2015/12290 E., 2015/14337 K. sayılı ilamının ilgili kısmı şöyledir: "...Öte yandan, vekil ile sözleşme yapan kişi 4721 s. Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 3 üncü maddesi anlamında iyi niyetli ise yani vekilin vekalet görevini kötüye kullandığını bilmiyor veya kendisinden beklenen özeni göstermesine rağmen bilmesine olanak yoksa, vekil ile yaptığı sözleşme geçerlidir ve vekil edeni bağlar....
Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava,satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Kaynağını Borçlar Kanunu’nun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanunu’nun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanunu’nun 706 ve Noterlik Kanunu’nun 89. madde hükümleri uyarınca noter önünde resen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaad alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Medeni Kanunun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Davacı, 4.6.1996 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi uyarınca davalılardan ......
Yargılamalar sırasında davaya asli müdahil olarak katılan ... ise; davalı miras bırakanı ... ...’e ait 465 ada 57 parsel sayılı taşınmazı noterde 10.5.2000 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, davalı miras bırakanının taşınmaz üzerine üçüncü kişiler yararına konulan haciz şerhlerini kaldırmak suretiyle devretmeyi vaad ettiği halde haciz şerhlerini kaldırmadığını,bu haciz şerhlerinin kaldırılmaması ve ayrıca davalı miras bırakanına vermiş olduğu borç para nedeniyle dava konusu taşınmaz üzerine lehine 20 8.2001 tarihinde 48.000.00 Y.T.L. bedelli ipotek konulduğunu, ipotek bedelinin ödenmemesi nedeniyle yapılan icra takibi neticesinde taşınmazın icra memurluğunca satışa çıkarıldığını ve 26.6.2003 tarihinde yapılan ihale neticesinde taşınmazı satın aldığını, davacıların dayanak satış vaadi sözleşmesinin danışıklı olarak düzenlendiğini ileri sürerek, satış vaadi sözleşmesinin iptali ile şerhin tapudan terkinini istemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 10.05.2005 ve birleşen dosyada 02.09.2005 gününde verilen dilekçeler ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil, menfi tespit, mülkiyetin iadesi, davalı-davacı tarafından birleşen dosyada verilen 19.09.2005 günlü dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptali ve 30.05.2005 tarihli karşı davada ise tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacı ... tarafından açılan davanın kısmen kabulüne, satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteğinin reddine, menfi tespit ve mülkiyetin iadesi isteminin kabulüne, karşı davanın reddine, satış vaadi sözleşmesinin iptaline dair verilen 01.10.2007 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ..., duruşmasız olarak davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 21.10.2008 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ... vekili Av.... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı....
Davacının iddiası, tapu kaydı ve resmi nitelikteki noterde düzenlenen satış vaadi sözleşmesine dayanmakta olup, davalı taraf ise savunmasını ispata elverişli herhangi bir yazılı delil sunamamıştır. Bu durumda, satış vaadi sözleşmesindeki koşullar gerçekleşmiş olup, sözleşmenin aynen ifası mümkün sayıldığından davanın, birinci kademede ileri sürülen tescil talebi yönünden kabulüne..." şeklindeki gerekçelerle davanın kabulüne karar verilmiştir....