WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; davanın kabulü ile taraflar arasındaki gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline, davacı tarafça ödendiği ispatlanan 330.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işletilecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, 40.000,00 TL bedelli senedin davacı yönünden iptali ile senet yönünden davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine dair karar verilmiştir. Ayni hak devrini öngören sözleşmelerin resmi şekilde yapılması 4721 Sayılı MK 706. maddesi,6098 Sayılı Yasa 237. Maddeleri ve Tapu Kanunu gereğince bir geçerlilik şartı olup, en azından noterde düzenleme şeklinde yapılması gereklidir. Taraflar arasında düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekil şartını taşımadığı, adi nitelikte düzenlendiği anlaşıldığından sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince herkes aldığını geri vermekle yükümlüdür....

K A R A R Davacı, 17.3.1994 tarihinde noterde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davalıya ait 1458 parsel sayılı taşınmaz üzerine inşa edilen 1 no.lu dubleks villayı 300.000.000 TL bedelle davalıdan satın almak üzere anlaştıklarını, satış bedelini ödemesine rağmen tapusunun devredilmediği gibi onaylı bir projesinin bulunmadığını belirterek villanın dava tarihi itibariyle tamamlanmış haldeki rayiç bedelinden şimdilik 20.000,00 YTL’nin faiziyle tahsilini istemiştir. Davalı, sahibi bulunduğu arsalar üzerine villa inşaatı yapılmak üzere dava dışı yüklenici ile anlaştıklarını, dava konusu villanın yüklenici tarafından davacıya satılıp parası alındığı halde, 17.3.1994 tarihli sözleşmenin kendisine cebir ve tehditle imzalatıldığını, sözleşmenin geçersiz olduğunu, daha sonra yüklenicinin kendisine bu villanın satış parasını tahsil ettiklerine dair taahhütname verdiğini, bu satış nedeni ile para almadığını savunarak davanın reddini dilemiştir....

    Noterliği'nin 06/05/2002 gün 15350 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı vasisi, eldeki dava ile davacı babasının okur yazar olmadığı ve doğuştan sağır ve dilsiz olduğu gerekçesi ile 06.05.2002 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin iptalini istemiştir. Mahkemece, Noterde işlem yaptığı sırada okur yazar olmadığı için şahit huzurunda imza atılması gerekirken, şahit imzası bulunmadığı, ayrıca ehliyetinin olup olmadığı yönünden doktor (psikiyatrist) raporu alınması gerekirken alınmadığı, bu duruma göre ehliyetsiz olarak noterdeki işlemi yaptığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir....

      Davalı, temlikname ve gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesinin tamamen birbirinden bağımsız olup sözleşme gereği edimlerini yerine getirdikleri gibi temliknamenin de bedelsiz olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davacının gayrimenkul değerleme ve satış vaadi sözleşmenin feshi talebinin kabulüne, temliknamenin iptali yönündeki talebin ise reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir. 1-Davacı, davalı taraf ile akdettiği gayrimenkul geliştirme ve satış vaadi sözleşmesi ile temliknamenin feshi istemi ile eldeki davayı açmıştır. Davalı, davanın reddini dilemiş, mahkemece yargılamada tesis edilen bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmiştir....

        KARAR Davacı, davalının hissedar olduğu taşınmazdaki hissesini resmi biçimde düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ..'e sattığını, taşınmaz mülkiyetindeki iştirak hali çözülmediğinden tapuda devir yapılamadığını,...in 2001 yılında bu sözleşmeden doğan haklarını noterde düzenlenen temlikname ile murisine devrettiğini, sözleşmenin ifa imkanı kalmadığından ödenen paranın iadesi gerektiğini ileri sürerek 300 TL'nin denkleştirici adalete göre dava tarihi değeri belirlenerek faizi ile ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, taraflar arasında sözleşme ilişkisi bulunmadığından husumetten davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava dışı kişiden 22.03.2011 tarihinde noterde düzenlenen sözleşme ile davacının murisi davalının borçlu olduğu taşınmaz satış vaadi sözleşmesindeki hakları temlik almıştır....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09/08/2007 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 10/04/2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescil talebine ilişkindir....

            Asliye Hukuk Mahkemesi 2015/215 Esas sayılı dosyada davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı ...’un arsa sahibi olarak 26.04.2007 tarihli arsa payı kat karşılığı inşaat sözleşmesini dava dışı ...ile imzaladıklarını, yüklenicinin edimlerini yerine getirmemesi üzerine ... ile anlaştıklarını, anlaşmaya göre ... ile arsa sahiplerine ait olması gereken bağımsız bölümler için davalı tarafların muvaazalı olarak gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi imzaladığını ileri sürerek 12.08.2013 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerinin iptalini talep ve dava etmiştir. Birleşen ... 7....

              Asıl davada davacı ... vekili, 1305 ada 21 parsel, 1306 ada 1 parsel ve 1307 (1379) ada 2 parselin noterde yapılan 18.06.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile dava dışı ...'e satıldığını, ...'in ölümü üzerine mirasçılarının murislerinden kendilerine isabet edecek hisselerinin tamamını noterde yapılan 04.12.1996 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacı ... ve ...'e sattıklarını, mirasçıların aynı yeri noterde yapılan 14.04.1997 tarihli miras payının temliki sözleşmesi ile ...'e satıp aynı zamanda 17.04.1997 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunduklarını, ... mirasçılarının ... Noterliğinin 18.06.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayanarak İstanbul 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 1998/40 Esas sayılı tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, mahkemece dava konusu taşınmazların ... mirasçıları adına tesciline karar verildiğini, bu arada ...'in ... mirasçıları aleyhine İstanbul 1....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece "...Somut olayda, satış vaadi borçlusu davalı 'İstanbul İli, Avcılar İlçesi, Firuzköy Yeldeğirmeni Mevkii 200 ada, 30 Parsel, 373 m2 yüzölçümlü (4,5 ve 6 nolu bağımsız bölümlere düşen arsa payları)' taşınmaza malik olup bağımsız bölümü satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaad etmiştir. Davacı noterde usulüne uygun düzenlenmiş Bakırköy 22. Noterliğinin 26.08.2003 tarih ve 30122 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesine dayanarak satın aldığı bağımsız bölümlerin adına tescilini istemiştir....

                Dava, noterde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın ifasının imkansızlaşması nedeniyle rayiç değerinin tarafına ödenmesi istemine ilişkindir. Davalı, davanın reddini dilemiş mahkemece, taşınmaz için davacının ödediği bedelin denkleştirici adalet ilkesi gereğince hesabı yapılarak hüküm tesis edilmiştir. Davalı, 18.07.2002 tarihli noterde düzenlenen satış sözleşmesi ile taşınmazı davacıya satmayı vaad etmiş olup; taraflar arasında yapılan bu sözleşme tapunun 3. kişiye devri ile ifası imkansız hale gelmiştir. Sözleşme tarihi itibariyle yürürlükte bulunan ve kaynağını Borçlar Kanununun 22.maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 706 ve Noterlik Kanununun 89. maddeleri hükmü uyarınca, noter önünde re'sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan ve tam iki tarafa borç yükleyen kişisel hak doğuran sözleşmelerdendir....

                  UYAP Entegrasyonu