Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Genel nitelikte yasaklama ile alacaklıların takip haklarının engellenmesinin hak ve yarar dengesini bozacağı ortadadır. Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olmadığı takdirde bedel iadesi istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir. Ancak verilen tedbir kararının davalı banka ve finans kuruluşu dışında diğer takyidat alacaklarını da kapsadığı ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibine konu yapılmasının önlenmesine ilişkin olduğu, bu durumun davada taraf olmayan 3....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.09.2009 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 21.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili (davalı ... hariç) tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2012 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalılar vekili Av. Yiğit Ozan Vural ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir....

    Dava, satış vaadi sözleşmesine dayanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesinden doğan davalar için özel bir zamanaşımı süresi öngörülmediğinden Borçlar Kanununun 125. maddesi hükmü gereğince on yıllık zamanaşımı süresi uygulanır ve bu süre sözleşmenin ifa olanağının doğması ile işlemeye başlar....

      Doğaldır ki davacının iddiasında haklı olup olmadığı yargılama sonunda tüm deliller toplandıktan, incelendikten ve değerlendirildikten sonra ortaya çıkacak ve davacının terditli talepleri hakkında karar verilecektir. Davacı tarafından davalılar aleyhine açılan iş bu davada satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı taktirde ödenen bedellerin iadesi şeklinde terditli taleplerde bulunulmuştur. Taraflar arasında imzalanan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi feshedilmedikçe hukuken geçerliliğini korumakta, ayakta durmakta olup taraflar sözleşmeler ile üstlendikleri edimlerini yerine getirmek, yükümlülüklerine uymak zorundadır. Taraflar arasında imzalanan sözleşmeler halen yürürlükte olup feshedilmedikçe hukuken geçerliliğini korumaktadır. Davacı satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tapuya tescilini talep ettiğinden taşınmazın bedelini ödeme yükümlülüğü halen devam etmektedir....

      Sözleşme noterde usulüne uygun olarak düzenlendiği takdirde tapu kütüğüne şerh edilmese dahi geçerli olacaktır. Ancak bu durumda satış vaadi sözleşmesi ile kendisine taşınmazın satılacağı taahhüt edilen taraf tapu kütüğündeki kayıtlara dayanarak işlem yapan üçüncü kişilere karşı herhangi bir hak iddiasında bulunamaz. Sözleşme tapuya şerh edildiği takdirde, kişisel hak güçlenecek ve üçüncü kişilere karşı ileri sürülebilinecektir. Tapu Kanunu’nun 26/6’ncı maddesine göre taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuda şerh edilmesinden itibaren beş yıl içerisinde satış, haciz, ipotek işlemleri yapılamaz ve benzer irtifak hakları tapuya tescil edilemez....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava ve davaya katılanların istemi taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davalar ise taşınmaz mal satış vaadi sözleşmelerinin iptali istemlerine ilişkindir. Mahkemece, davacı ... ... tarafından açılan satış vaadi sözleşmesine dayalı tescil isteminin kısmen kabulüne, ... ... mirasçıları tarafından açılan satış vaadi sözleşmesinin iptali davasının kısmen kabulüne, ... Gayrimenkul Tic. Ltd. Şti. tarafından açılan davanın kabulüne, davaya katılan ...’in davasının kesin hükmün varlığı nedeniyle reddine karar verilmiş. Hükmü katılan ... ile davalı ve davacılar ... ... ve ... ... temyiz etmiştir....

        Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil davalarının kabulü için aranacak ilk husus, sözleşmenin ifa olanağının bulunup bulunmadığıdır. Elbirliği ortaklığına (iştirak halinde mülkiyete) konu bir taşınmazda elbirliği ortaklarından birinin, miras payını, ortaklık dışı bir kişiye satmayı vaat etmesi halinde sözleşme bir taahhüt muamelesi olarak geçerlidir. Ancak elbirliği ortaklığı çözülünceye kadar sözleşmenin ifa olanağının varlığından söz edilemez. Fakat elbirliği ortaklığına dahil paydaşlar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi yapılmışsa iştirak bozulmamak kaydıyla satıcı elbirliği ortağının payının alıcı elbirliği ortağının payına ilave edilmek suretiyle satış vaadi sözleşmesinin ifa olanağı vardır....

          Tüketici Mahkemesi’nin 2021/324 esas sayılı dosyasında 10/11/2021 tarihli ihtiyati tedbir kararının istinaf talebi doğrultusunda müflis şirket yönünde kaldırılmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER: Konut satım sözleşmesi ve ekleri, Tapu kaydı, Delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava, konut satım sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ile ipotek, haciz ve tüm takyidatlardan ari tescil, ipotek, haciz ve takyidatlardan dolayı borçlu olmadığının tespiti, ipotek haciz ile takyidatların fekki istemine ilişkindir....

          Kat 11 nolu bağımsız bölümün davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar vermek gerekmiştir. Davacı vekili her ne kadar ıslah dilekçesi ile öncelikle tapu kaydında bulunan takyidatlardan ari olarak tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuş ise de tapuda görünen takyidat alacaklılarının dosyada taraf olmadığı, taraf olmayan 3. kişiler hakkında karar verilmesinin mümkün olmadığı, ayrıca taraflar arasında yapılmış olan düzenleme şeklinde taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerh edilmemiş olduğu anlaşıldığından takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Dava konusu taşınmazın taraflar arasında imzalanan sözleşmenin “Satmayı Vaad Edenin Yükümlülükleri” başlıklı 3....

          Noterliği'nin 20.08.1998 tarih ve 40933 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, Tapu kaydı, Nüfus kayıt örneği, Mirasçılık belgeleri, Keşif, Bilirkişi raporu, Tanık beyanları, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dava düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Kaynağını sözleşme tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanununun 22. Maddesinden (TBK 29.madde) alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür....

          UYAP Entegrasyonu