TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 20/05/2022 NUMARASI : 2022/459 ESAS- 2022/451 KARAR DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden (Yüklenicinin Temlikinden) Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Değerinin Tahsili, Kira Alacağı, Ecrimisil....
Noterliğinin 04541 yevmiye nolu 12/03/2015 tarihli noter düzenlemesine haiz kanunen geçerli satış vaadi sözleşmesi imzalandığını, müvekkilleri tarafından satışa konu bedelin tamamının ödendiğini, taşınmaz üzerinde doksandan fazla haciz ve ipotek bulunduğunu, taşınmazın hukuken ayıplı olduğunu, geçerli sözleşme ile satış vaadine konu olan taşınmaz üzerine müvekkillerinin satış vaadi sözleşmesini şerh etmek istediğini, taşınmaz üzerinde bulunan hacizler nedeniyle şerh işlemi yapamadıklarını, Selimoğlu yapının söz konusu konutu fiili ayıplardan ve tapuya takyidattan ari olarak teslim borcunu aradan geçen süreye rağmen yerine getirmediğini ve bugünkü ekonomik durumu dikkate alındığında getirmesinin de mümkün olmadığı görüldüğünden mahkeme dava konusu gayrimenkulün müvekkilleri adına tüm takyidatlardan ari şekilde tescil edilmesi zaruretinin hasıl olduğunu, davalı Selimoğlu yapının taşınmazı fiili bir kısım eksiklikleri ve ayrıca hukuki olarak da yapı kullanma izin belgesi alınmamış şekilde...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "Dava konusu taşınmaz üzerinde birleşen davalı T9 adına haciz şerhi bulunduğu ve taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh edilmediği göz önüne alındığında, davacının taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı olan taşınmazın mülkiyetini takyidatlardan ari bir şekilde isteme hakkını üçüncü kişilere karşı ileri süremeyeceği, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin tapu siciline şerh verilmediği sürece, ancak sözleşmenin karşı tarafına karşı ileri sürülebilen şahsi hak doğurduğu ve taşınmaz üzerindeki haciz hakkı sahiplerine karşı ileri sürülemeyeceği anlaşıldığından, davacının taşınmazın takyidatlardan ari olarak adına tescil talebinin kabulünün yasal olarak mümkün olmadığı, davacı-birleşen davacı vekilinin 30/06/2020 tarihli ıslah dilekçesi ve 07/12/2021 tarihli duruşma oturumundaki beyanı dikkate alındığında, ana dosyadaki dava dilekçesi ile talep ettiği terditli taleplerinden, "ödenen bedelin iadesine" ilişkin kısmından vazgeçmek...
DOSYADA YER ALAN DELİLLER VE DEĞERLENDİRME: Dava, konut Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden kaynaklanan takyidatlardan ari tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde sözleşme bedelinin, yapılan masrafın tahsili istemine ilişkindir. Davacı vekili e-imzalı davadan feragat dilekçesi ile davadan feragat ettiklerini bildirmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinin incelenmesinde; davadan feragat yetkisinin bulunduğu anlaşılmıştır. Davadan feragat davaya son veren taraf işlemlerinden biridir HMK'nun 307. maddesi gereğince feragat davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. HMK'nun 309. maddesi gereğince feragat dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragatin hüküm ifade etmesi karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir . Feragat kayıtsız ve şartsız olmalıdır. HMK'nun 310. maddesi gereğince feragat hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabilir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.04.2014 gününde verilen dilekçe ile asıl davada ön alım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine Yargıtay (kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 30.11.2020 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalılar ... ile ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Asıl dava, ön alım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil, bozma sonrası birleştirilen dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....
Davacının terditli taleplerinde tapu iptal ve tescil talebinin tüm takyidatlardan ari olarak tapunun adına tescilini istemesi nedeniyle taşınmaz üzerinde üçüncü kişiler lehine konulmuş ihtiyati haciz ve icrai hacizlerin bulunması nedeniyle tapu iptal ve tescil talebinin , davacının talebi gibi mümkün olmadığı anlaşılmıştır. Mahkemece davacının bedelin iadesi yönündeki talebi için yapılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan raporda, taşınmazın rayiç bedeli belirlendiği, dosyadaki diğer deliller kapsamında mahkemece yapılan indirim ve değerlendirmeler de yerinde görülmüştür....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.10.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmazsa alacak talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; ikinci kademedeki talebin kabulüne dair verilen 04.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir....
Dava, gayrimenkul satış vadi sözleşmesi nedeni ile hukuki ayıptan kaynaklı tapu iptal ve tescil ile taşınmazın üzerindeki tüm ipotek ve takyidatlardan ari olarak tapuda davacı adına tescili olmadığı takdirde bedel iadesi talepli davada taşınmazın devir ve temlikinin önlenmesi yönünde ihtiyati tedbir ve ipotek ve hacizler nedeni ile icra takibinin durdurulması yönünde tedbir kararı verilmesi talebine ilişkindir. Dava terditli olarak açılmış ve davacının öncelikli talebi tapu iptal ve tescil olması nedeniyle, Hakimler ve Savcılar Kurulunun İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri İş Bölümü ile ilgili 01.09.2020 tarihinden itibaren geçerli İş Bölümü Kararı uyarınca, 18.Hukuk Dairesinin görevine giren dava ve uyuşmazlıkların 6502 s....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacının arasında yapılan Adana 5....
gerçek ve müvekkil Banka kayıtları ile ispatlı olduğunu, Bankanın iyi niyetl olduğunu, alacakları/risklerinin gerçektir, kayıtlarla tespitli olduğunu, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin resmi şekilde yapılması ve tapu kayıtlarına ibraz edilerek şerh ettirilmesi gerektiğini, ne var ki tarafların bu yasal zorunlulukları yerine getirmediği tespitine rağmen satış vaadi sözleşmesinin hüküm ve sonuçlarını doğuracak şekilde bir karar tesis edilmesinin hakkaniyet ve hukuka ters düştüğünü, T3ayi Ticaret Anonim Şirketi ile davacı arasında olan davaya ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine ilişkin tapu kaydına herhangi bir şerh düşülmediğini ve müvekkil Banka'ya herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, Bankanın TTK'da düzenlenen basiretli bir tacir gibi davrandığını, kendisine düşen özen yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve böylelikle Bankanın daima iyi niyetli üçüncü kişi durumunda olduğunu, yasanın lafzı ve ruhu gereği Banka'nın tapu kaydına güvenerek kullandırdığı kredilerin teminatı için...