Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/420 E., 2021/419 K. sayılı görevsizlik kararının istinaf incelemesi sonucu kaldırılmasına ve asliye ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLER : Tapu kaydı, Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Delil listeleri, sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve her türlü takyidattan ari tescil istemine ilişkindir. 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 19.06.2012 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ya da tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın tapu iptali ve tescil talebi yönünden reddine, tazminat talebi yönünden kısmen kabulüne dair verilen 30.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat istemine ilişkindir. Davalı vekili, zamanaşımı itirazında bulunarak davanın esastan da reddini savunmuştur....
DELİLLER : Tapu kaydı, Düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, Delil listeler sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali, ipotek, haciz ve diğer takyidatlardan ari tescil, ipotek ve hacizlerin fekki, olmadığı taktirde taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....
Dava konusu taşınmazın kadastro tespiti 1978 tarihinde kesinleşmiş ve çap kaydı oluşmuş, imar uygulaması 1989 yılında yapılmıştır. Davalının kadastro tespiti öncesi gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden edindiği hakkını daha sonra yapılan kadastro tespiti sırasında 3402 S.Y.nın 13/b fıkrası aracılığıyla a bendi hükmü uyarınca kişisel hakkını mülkiyete çevirmediği ve tespitin kesinleşmesinden itibaren aynı yasanın 12/3 maddesinde öngörülen hak düşürücü süre içeresinde sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını ileri sürmediği, taşınmazda hak düşürücü sürenin geçmiş olması karşısında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan bir mülkiyet hakkı bulunmamaktadır. Davalının, dava konusu taşınmazda ayni ve şahsi bir hakkı bulunmamaktadır....
Dava, düzenleme gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre; Dava konusu parselin 09.06.1997 günlü düzenleme sözleşme ile 70.000.000 TL. bedelle satışı vaat edilmiştir. Ancak, 25.02.2007 gününde mahallinde yapılan keşif sonunda dava tarihi itibariyle taşınmazın değeri 8000 YTL. olarak tespit edilmiştir. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davalarında mahkemenin görevi HUMK.nun 1. maddesi uyarınca müddeabihin dava tarihindeki değerine göre belirlenir. Bu durumda taşınmazın dava tarihi itibariyle keşfen saptanan değerine nazaran asliye mahkemesi görevli olmasına rağmen, mahkemece sözleşmedeki değer esas alınarak görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 09/12/2020 NUMARASI : 2019/700 ESAS - 2020/889 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili davacıların 07/05/2013 tarihinde T4 Ticaret A.Ş.'...
'a satış vaadi sözleşmesi ile satıp, satış bedelini tahsil ettiklerini; ancak, satın alınan ve davalılar adına kat irtifakı kurulan dubleks evin tapusunu davacılara devir etmediklerini; bu nedenle, sebepsiz zenginleştiklerini iddia ederek; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine istinaden, davalılar adına olan tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.14.03.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile de; inşaat ruhsatının 5 yıllık sürenin dolması nedeniyle, hükümsüz hale geldiğini ileri sürerek; dava konusu taşınmazın değerinin (160.000 TL'nin) davalılardan yasal faiziyle tahsilini talep etmiştir.Davalılar, davacının dayandığı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımı süresini doldurduğunu savunarak; davanın zamanaşımı yönünden reddini istemişlerdir.Mahmekece; "... Davacı (ıslah yolu ile) sözleşme hukuki ilişkisine dayanarak talepte bulumuştur....
DELİLLER : Tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, İstanbul Gayrimenkul Satış İcra Dairesinin 2022/4 İcra Dosyasının UYAP sureti, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve her türlü takyidatlardan ari tescil istemine ilişkindir. İhtiyati tedbirin kaldırılmasını talep eden 3.kişi Nazmi Parçal vekili yerel mahkemenin 28/02/2023 tarihli ara kararını istinaf etmiştir. 6100 sayılı HMK'nun 341/1. maddesi uyarınca ilk derece mahkemelerinden verilen nihai kararlar ile ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz taleplerinin reddi kararları, karşı tarafın yüzüne karşı verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararları, karşı tarafın yokluğunda verilen ihtiyati tedbir ve ihtiyati haciz kararlarına karşı yapılan itiraz üzerine verilecek kararlara karşı istinaf yoluna başvurulabilir....
Tesciline karar verilen dava konusu 598 nolu bağımsız bölümün tapu kaydında ipotek ve haciz şerhleri bulunduğu, davacının terditli davada birincil talebinin dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile ipotek, haciz ve takyidatlardan ari şekilde davacı adına tapuya tescili istemine ilişkin olduğu, ipotek ve haciz alacaklılarının davada taraf olmadıkları, yerel mahkemece haciz alacaklılarının davaya katılımı ve taraf teşkili sağlanmadan takyidatlardan ari tescil istemi hakkında karar verildiği görülmüştür. Yerel mahkemece, yukarıda belirtilen esaslar doğrultusunda öncelikle taraf teşkili üzerinde durulması ve daha sonra işin esası hakkında HMK 297. Madde gözetilerek tarafların her bir taleplerini karşılayacak biçimde olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken anılan biçimde haciz ve diğer takyidat alacaklılarının davaya katılımı ve taraf teşkili sağlanmadan esas hakkında karar verilmesi kamu düzenine açıkça aykırılık teşkil etmekte olup doğru görülmemiştir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/02/2021 NUMARASI : 2021/52 ESAS-2021/58 KARAR DAVA KONUSU : Konut Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali İle İpotek Ve Tüm Takyidatlardan Ari Tescil, Olmadığı Taktirde Taşınmazın Rayiç Bedelinin Tahsili, Olmadığı Taktirde Ödenen Bedelin Tahsili KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İ D D İ A: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı Müvekkil ile Davalı Garanti Koza İnşaat Sanayi ve Ticaret A.Ş....