Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 14.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.12.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SÖZLEŞMENİN İPTALİ -KARAR- Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 2797 Sayılı Yargıtay Yasasının 14.maddesi uyarınca temyiz incelemesi Yüksek 13.Hukuk Dairesine ait bulunduğundan dosyanın ilgisi yönünden anılan Daire Başkanlığına gönderilmesine, 15.01.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ:SULH HUKUK MAHKEMESİ Dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin iptaline ilişkindir. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 13.Hukuk Dairesinindir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan; dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 17/05/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemece, davanın kabulü ile; davacı ile davalı firma arasında imzalanmış olan Hisseli Gayrimenkul Satış Sözleşmesinin feshine, davacının sözleşme peşinatı olarak davacının ödemiş olduğu 980,00 TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, davacının sözleşme kapsamında imzalayarak davalıya ödemiş olduğu toplam 56 adet 37.450,00 TL bedelli senetlerin iptaline, bu senetler ilgili davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş; davacı taraf 06.01.2016 tarihli tavzih talebi 11.01.2016 tarihli ek kararla reddedilmiş, tavzih talebinin reddine dair ek karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, devre mülk sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve bakiye senetlerin iptali talebine ilişkindir....

            Noterliği'nce düzenlenen 05.04.2004 tarih ve 7416 yevmiye numaralı gayrimenkul satış vaadi sözleşmesiyle satın aldığını ve satış bedelini ödediğini, davalının tapuda devir yapmaya yanaşmadığını açıklayarak, taşınmaz üzerindeki payının belirlenerek tapu kaydının iptaliyle vekil edeni adına tapuya tescilini, karşı davanın ise reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı-karşı davacı ... vekili, davanın yersiz açıldığını ileri sürerek reddine karar verilmesini savunmuştur. Ayrıca, harcını yatırmak suretiyle verdiği karşı dava dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki boşanma davasının sürdüğünü, satış vaadi sözleşmesinin bedelsiz olarak düzenlendiğini, satışın gerçek bir satış olmadığını, taşınmaz üzerinde kat irtifakı kurulmadığından ve vekil edenine teslim edilemediğini açıklayarak davaya konu satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

              Noterliğinin 21.12.2000 tarihli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi incelenmekle, satış vaadinde bulunanın davalı ..., satış vaadini kabul edenin ise dava dışı ... olduğu, davacı vekili tarafından dava dilekçesi ile her ne kadar ...'ın davacı adına işlem yaptığı iddia edilmiş olsa dahi satış vaadi sözleşmesinin vekaleten yapılmadığı, ayrıca sözleşmede taşınmazın ada ve parsel numarasının yazılı olmadığı, sözleşmenin yapıldığı tarihte taşınmazın tapusuz olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda; dava konusu satış vaadi sözleşmesinin yapıldığı tarihte satış vaadi sözleşmesine konu taşınmazın tapuya kayıtlı olmadığı anlaşıldığından, sözleşmenin ifa olanağı bulunmamaktadır. İfa olanağı bulunmayan ve Türk Borçlar Kanunu'nun 237. maddesi uyarınca geçersiz sayılan bir sözleşmeye dayanılarak tescil hükmü kurulması mümkün olmayıp, vaat alacaklısı sözleşmeye dayalı olarak ödediği bedelin iadesini isteyebilir....

                Noterliğinin 08/11/2002 tarih ... yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile H Blokta 2. katta, güney cepheli, 2 adet bağımsız bölümü davacı ...'e satmayı vaat ve taahhüt etmiştir. Davacının dava dilekçesinde tapu iptal ve tescil olmadığı takdirde tazminat istemi bulunmaktadır. Davalı ... taşınmazların yapılacağı arsayı...'na devrettiğini savunmuş bunun üzerinede davacı muvazaa iddiasında bulunmuştur. Öncelikle dava konusu taşınmazların maliki olan ve bu taşınmazı muvazaalı olarak edindiği iddia edilen... ile davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'in davada yer alması gerekir. Bu nedenle mahkemece tapu kayıt maliki... ve davacının temlik aldığı satış vaadi sözleşmesinin borçlusu olan ...'...

                  Hukuk Dairesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki davalılardan ... ile ... T.A.Ş. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Alacaklı tarafından başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla ilamlı icra takibinde, ipotek borçlusunun sair fesih nedenleriyle birlikte yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, satıştan haberdar edilmediğini, doğrudan TK 35. maddesine göre tebligat yapıldığını, satış ilanından önce çıkartılan tebligatların da usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle, ... Gayrimenkul Satış İcra Dairesi'nin 2019/71 talimat sayılı dosyasındaki ... İli, ... İlçesi, ......

                    Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...

                    UYAP Entegrasyonu