Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 07.10.2010 gününde verilen dilekçe ile gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescili istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.04.2011 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 15.11.2011 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili ve karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, karşı davada ise alacak talebi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil davasının reddine, tazminat isteminin kısmen kabulüne kısmen reddine, karşı davanın reddine dair verilen 29.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar-karşı davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davalı vekili; davacının babalarına ait olan tapu tahsis belgeli taşınmazı 24.06.1997 tarihinde kardeşi davalı ... ile birlikte ... 2. Noterliğinin 33885 yevmiye no'lu düzenleme şeklinde gayri menkul satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını, davalıların ......

      Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 31/12/2013 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir....

        sözleşmesine dayalı tapu iptali tescil ve satış vaadi sözleşmesinin iptali isteğine ilişkindir....

          Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Kuşkusuz tapu iptali tescil davasınında iptale konu taşınmazların değerine göre belirlenecek görevli mahkemede açılması gerekir(HUMK. m.1). Somut olayda; davacılar satış vaadi sözleşmesine konu 7 parça taşınmaz için 2500.00 TL. bedel göstererek tapu iptali tescil isteğinde bulunmuşlardır....

            Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dosya içeriğine, bozmanın mahiyeti ve kapsamına göre taraflar arasındaki uyuşmazlık, asıl davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ile satış vaadi sözleşmesinin iptali istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası. 3. Değerlendirme 1. Dairece verilen bozma kararına uymakla lehine karar verilen taraf için usuli kazanılmış hak oluşur ve bozma gereklerinin yerine getirilmesi gerekir. İlk Derece Mahkemesince bozma ilâmına uyulmasına rağmen bozma ilâmının gerekleri yerine getirilmemiştir. 2....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.03.2007 gününde verilen dilekçe ile gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptal ve tescili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 31.12.2009 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, yerel mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 23.12.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

                gayri menkul satış vaadi sözleşmesine dayanarak satışı vaat edilen taşınmazın tapusunun verilmediğinden bahisle eldeki davayı açmıştır....

                  Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmeleri mülkiyeti geçirim borcunu doğuran akitlerden (T.M.Y.’nın 706. m.) olup, sözleşmede belirtilen miktar ve değerin hayatın ve günün olağan koşullarına uygun olmadığı gibi kamu düzenine ilişkin görev konusu taraf iradesine bırakılmakla sözleşmede belirtilen değerin harç kaybına neden olacağı da gözetilerek, Taşınmaz Mal Satış Vaadi Sözleşmelerine dayalı uyuşmazlıklarda görevli mahkemenin dava tarihindeki değere göre belirlenmesi gerekir. Yargıtay H.G.K.'nun 29.03.2006 gün 2006/14-91-2006/115 sayılı kararında da taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali, tescil davaları ile benzer nitelikteki şufa ve tenkis davalarında da dava tarihindeki değerin esas alınması gerektiği kabul edilmiştir....

                    Asıl dava satış vaadine dayalı tapu iptal ve tescil, karşı dava sözleşmenin iptali istemine ilişkindir. Kaynağını Türk Borçlar Kanununun 29. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Türk Borçlar Kanununun 237. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Somut olayda, davacının dayandığı 1.8.1995 tarih 36710 sayılı satış vaadi sözleşmesi biçimine uygun olarak düzenlenmiş olup, şekil bakımından geçerlilik şartlarını taşımaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu