WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin ve kötüniyetli haczin fekki, mümkün olmaması halinde bedelin iadesi istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Nitekim benzer bir uyuşmazlığa yönelik İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin 17/09/2020 tarih 2020/1078 esas 2020/1178 karar sayılı ilamı da bu yöndedir....

Dava, taraflar arasında yapılan Düzenleme Şeklinde Hasılat Paylaşımına Dayalı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi gereğince taşınmaz kaydına konan ipoteğin kaldırılması talebine ilişkindir. Taraflar arasında Üsküdar 9. Noterliği'nin 11.07.2016 tarih ve 21011 yevmiye sayılı Düzenleme Şeklinde Hasılat Paylaşımına Dayalı Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesi akdedildiğini, sözleşme ile davalı arsa sahibine ait Avcılar İlçesi, Tahtakale Mahallesi, 635 Ada, 3 Parsel sayılı taşınmaz üzerine sözleşme ve ekleri, imar durumu ve ilgili mevzuata uygun olarak alınan izin ve ruhsatlar çerçevesinde inşası öngörülen bağımsız bölümlerin nihai alıcılara pazarlanması ve satışından elde edilecek Toplam Hasılatın taraflar arasında paylaşımına dair sözleşme imzalanmıştır....

ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2023/315 Esas KARAR NO:2024/301 DAVA:Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ:18/04/2022 KARAR TARİHİ: 02/04/2024 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ------ taşınmazın sahibi olduğunu, ----arasında ------ imzalandığını bu sözleşmeye göre arsa sahibi olan şirket tarafından hasılat paylaşımı yapıldığını, ---- adi ortalığı ticari işletmesi inşaatını tamamladığını, davacı asilin inşaat alanında bulunan satış için yetkili kılınan kişiler ile görüşerek ---- mahallesi --------Sözleşmesi ile satın aldığını, gerekli ödemenin gününden önce bankaya ödeme yaptığını ancak arsa sahibinin diğer tüm alıcılara ihtarname göndererek gerçeğe aykırı sözleşme yapmak ile suçladığını ve suç duyurusunda bulunacaklarını ve tapu devrini yapmayacaklarını belirttiğini arsa sahibinin ve yüklenicinin...

    Somut olaya gelince, davacının dayanağı olan satış vaadi sözleşmesi ile satış vaadinde bulunan davalı tarafından tapuda murisi .....kendisine intikal edecek miras hak ve hisselerinin satışının vaadedildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazlar o tarihte muris .... adına kayıtlı iken intikalen yine mirasçıları adına tescil edilmiş ancak halen de mirasçıları adına elbirliği mülkiyeti şeklinde kayıtlı bulunmaktadır. Satış vaadi alacaklısı davacı ... elbirliği mülkiyetine dahil bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi halen geçerli olmakla birlikte satış vaadine konu taşınmazlar elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmedikçe sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacı adına tescile karar verilmesi mümkün değildir. .... Bu itibarla, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir....

      Gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin üzerinden 42 yıl geçmiş olmasına rağmen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine konu edilen taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufu da olmadığını, dava konusu taşınmaz komşularının taşınmaz başında icra edilecek keşifte dinlenmeleri halinde haklılığımız teyit edileceğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu, davacının tescil talebi zamanaşımına uğradığını, bu nedenle Zamanaşımı Def’inde bulunduklarını, zaman aşımı itirazlarının kabulü ile davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Kayden var olan ancak hiçbir zaman var olmayan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin hukuki bir geçerliliği olmadığı gibi geçerli olsa dahi davacının dava konusu taşınmazın tapu kaydının kısmen iptali ile adına tescili talebi zamanaşımına uğramış olup davacının davasının reddine karar verilmesini talep etme mecburiyeti hasıl olduğunu, yukarıda arz ve izah edilen nedenlerle; Gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri 5 yıllık zamanaşımı...

      Taşınmaz satış vaadi borçlusu Kenan Koca sözleşmeye konu bağımsız bölümü 06/01/2015 tarihinde 12 yevmiye nolu işlemle davalı T3 satış sureti ile tapuda devrettiği görülmektedir. Davacı taraf, davalı T3 davacı ile satış vaadi borçlusu Kenan Koca arasındaki satış vaadi sözleşmesini bilen ve bilmesi gereken kişi konumunda olduğu ve davalının iyiniyetli olmadığını iddia ederek satış vaadi borçlusu ile davalı arasındaki devrin muvazaalı olduğunu iddia etmiştir. Ancak satış vaadi sözleşmesine dayanan tarafın (davacının), davacı ile satış vaadinde bulunan kişiye yani Kenan Koca'ya karşı da satış vaadi sözleşmesinin geçerliliğini kanıtlaması gerekeceğinden Kenan Koca'nın da davada yer alması gerekmektedir....

      (Muhalif) (Muhalif) KARŞI OY Dava, 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Dosya kapsamına göre; 08.04.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... dava konusu 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını .....'e satmayı vaat etmiştir. 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinin tamamını bu defa .....'e satmayı vaat etmiştir. 11.10.1993 tarihinde, vaat alacaklısı ..... olan 23.08.1993 tarihli satış vaadi sözleşmesi tapuya şerh edilmiştir. 04.03.1994 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile, ... 12 parsel sayılı taşınmazdaki hak ve hisselerinden 8001/18288 payını ...'a satmayı vaat etmiştir. 22.08.1994 tarihli "düzenleme şeklinde temlikname" ile temlik eden ....., 08.04.1993 tarihli ve ...... yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tüm hak ve alacaklarını, temlik alan ...'...

        Dava konusu 119 ada 24 ve 61 parsel sayılı taşınmazlarda müşterek malik olan ... kendi adına asaleten ..., ... ..., ..., ...’a ( ... ) vekaleten noterde 7.10.2004 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi ile paylarını davalı ...’a satmışlar, Davacı da ...’dan noterde 27.4.2007 tarihinde düzenlenen sözleşme ile temlik almıştır. Borçlar Kanunun 162 ve devamı maddeleri uyarınca alacaklı Kanun veya akit ile ya da işin mahiyeti icabı olarak men edilmiş olmadıkça borçlunun rızasını aramaksızın yazılı olmak koşulu ile alacağını üçüncü kişilere temlik edebilir. Somut olayda da, davacı davalının 7.10 2004 tarihli satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağını 27.4.2007 tarihli sözleşme ile temlik aldığından davasının dinlenmesi olanağı bulunmaktadır. Mahkemece, satış vaadi borçlusu tapu kayıt maliklerinin usulünce davaya dahil edilmeleri sağlandıktan sonra taraf delilleri değerlendirilip hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir....

          Davada, .... doğrudan düzenlenen 30.07.2007 tarihli ve 08384 yevmiye numaralı “satış vaadi” sözleşmesi dayanak alınmıştır. Bu sözleşme dava dışı .... davacı arasında yapılmıştır. ... ile arsa sahipleri arasında yapılan 14.10.1998 tarihli ve 11449 yevmiye numaralı arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince, davalı Kooperatif yüklenici sıfatıyla, .....sınırları içerisinde ve.....mevkiinde bulunan pafta 24 ada 3 ve 1 parsel numaralı olarak tapuya tescilli taşınmaza sözleşmedeki koşullarla inşaat yapımını yüklenmiştir. Davalı yüklenici tarafından yapımı yüklenilen inşaatın (A) bloğundaki 4. kat 9 numaralı daire de satış vaadi sözleşmesinin konusudur. Sözü edilen satış vaadi sözleşmesinin kapsamı incelendiğinde; arsa sahibi .... tarafından, yüklenici kooperatife karşı ileri sürülebileceği şahsi haklarının temlik olunduğuna ilişkin bir kayıt bulunmamaktadır. Yanlar arasında ise, satış vaadi sözleşmesinin konusu olan taşınmazla ilgili ayrı bir sözleşme yapılmamıştır....

            Ancak somut olayda ipotek alacaklıları ile ipotek borçlusunun işbu davada davalı olarak taraf bulundukları, davacının işbu dava dosyasındaki talebinin satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve takyidatlardan ari tescil olduğu, ayrıca mahkemece verilen tedbir kararının tüm icra işlemlerini değil sadece cebri icra yoluyla satış işlemini engeller nitelikte olduğu dolayısı ile icranın diğer yönlerden satış aşamasına kadar devamında yasal bir engel bulunmadığı, davalı aleyhine hak ve yarar dengesinin bozulmayacağı değerlendirilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu