Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 18.09.2015 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 26.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava satış vaadi sözleşmesinden kaynaklı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı vekili; müvekkili ile davalının kardeş olduğunu, ... İli, ......
Somut uyuşmazlıkta; davacılar, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile kazandıkları hakkı 26.02.1998 tarihinde tapuya şerh ettirmişler, davalı ... alacaklılarının haciz şerhleri bu tarihten sonraki tarihlerde konulmuştur. Davacılar, bu tarihten sonra hak sahibi olan kişilere karşı da satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel haklarını ileri sürebileceklerinden mahkemece yapılan bu saptamalar doğrultusunda davanın kabul edilmesinde bir yanılgı yoktur. Ancak; Davacıların maliki olduğu taşınmaz kayıtlarında; vergi alacaklısı olan davalılar dışında başka kişiler lehine de şerhler bulunmaktadır. Mahkemece dava kabul edilmiş ise de, kayıtlardan terkinine karar verilen şerhlerin hangi şerhler olduğu hüküm fıkrasında yazılmamıştır. HUMK.nun 388 ve 389. madde hükümleri gereğince verilen karar ile iki tarafa tahmil ve bahşedilen vazife ve hakların hiçbir tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıkça belirtilmesi zorunludur. Aksi halde, taraflar yeni bazı uyuşmazlıkların içine düşebilir....
durumunda da ekonomik birlik ve bağlı kredi bulunduğu kabul edileceğini, husumetin tüm takyidat lehtarlarına yaygınlaştırılması gerektiğini, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan davanın usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümü yerine getirilmediğini, adi yazılı şekilde yapılan gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğunu, davacı adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı T6 Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli, 1987/2 esas, 1988/2 karar sayılı Yargıtay içtihadı birleştirme genel kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemeyeceğini, ipoteğin tesisi esnasında taşınmazın davacıya satıldığı müvekkili tarafından bilinmediğini, davacının kötü niyetli olduğunu, davanın açılmasına müvekkili banka sebebiyet vermediğinden dava mahkeme masrafları ve vekâlet ücreti talebinin reddi ile bunların tümüyle davacı üzerinde bırakılmasını, davacının terditli...
No:12/12 Yıldırım/BURSA DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 12/07/2019 KARAR TARİHİ : 12/07/2019 GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 12/07/2019 Bursa Tevzi Bürosu tarafından 12/07/2019 tarihinde Mahkememize tevzi edilen Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının incelemesinde; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili tarafından; dava dilekçesinin ''Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesine '' şeklinde yazılmış ise de; sehven davanın Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmesi gerekirken Mahkememize tevzi edildiği anlaşıldığından; dosyanın esasının bu şekilde kapatılarak; Bursa Asliye Hukuk Mahkemesine tevzi edilmek üzere Bursa Tevzi Bürosuna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2021/818 KARAR NO : 2021/1073 DAVA : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) DAVA TARİHİ : 29/12/2021 KARAR TARİHİ : 29/12/2021 Mahkememizde görülmekte olan Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekilince dava dilekçesinde "Antalya Asliye Hukuk Mahkemesine" denilmek suretiyle Uyap ekranından davasını açtığı ve eldeki esasa kaydının yapıldığı ayrıca davacı vekilinin 29/12/2021 tarihli talebi ile de davalarını Uyap sistemindeki hata sebebi ile Asliye Hukuk Mahkemesi yerine yanlışlıkla Antalya Asliye Ticaret Mahkemesinde açtıklarını beyan ettiği ve dosyanın Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep ettiği anlaşılmış olmakla, sehven mahkememizde Uyap'tan açılan işbu dava dosyasının Asliye Hukuk Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere Tevzi Bürosuna gönderilmesine ve esasının bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş, aşağıdaki...
Ancak satışı vaat edilen taşınmaz, sözleşme ile veya fiilen satış vaadini kabul eden kişiye yani vaat alacaklısına teslim edilmiş ise on yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra açılan davalarda zamanaşımı savunması Türk Medeni Kanununun 2. maddesinde yer alan “dürüst davranma kuralı” ile bağdaşmayacağından dinlenmez Taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayanan tescil isteminin hüküm altına alınabilmesi için sözleşmede kararlaştırılan bedel ödenmiş olmalıdır. Ancak, bedelden ödenmeyen bir kısım var ise, bu bedel Borçlar Kanununun 81. maddesi uyarınca depo ettirilmelidir Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağı bulunmalıdır....
Satış vaadi alacaklısı davacı ... elbirliği mülkiyetine dahil bulunmadığından taraflar arasında düzenlenen satış vaadi sözleşmesi halen geçerli olmakla birlikte satış vaadine konu taşınmaz elbirliği mülkiyetinden paylı mülkiyete dönüştürülmedikçe sözleşmenin ifa olanağı bulunmadığından davacı adına tescile karar verilmesi mümkün değildir." gerekçesiyle bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın reddine karar verilmiş, hükmün davacı tarafından temyizi üzerine Dairemizin 15.01.2018 tarihli, 2016/18685 Esas - 2018/283 sayılı Kararı ile hükmün onanmasına karar verilmiştir. Karar düzeltme kanun yoluna, davacı başvurmuştur. Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan davaların kabulüne karar verebilmek için sözleşmenin ifa olanağının bulunması zorunludur....
Davalı ------- tarihli cevap dilekçesinde özetle; Davacı, --------- yevmiye sayılı düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmeleri imzalandığı, bu sözleşmeye istinaden-------satın aldığını, satış bedelinin tamamının ödendiğini ancak tapu devrinin yapılmaya yanaşılmadığını iddia ettiklerini, ancak belirtmek gerekir ki; ------- Bankamız arasında imzalanan kredi sözleşmelerinin teminatı olarak dava konusu taşınmaz üzerinde Bankamız lehine ------ Dereceden ipoteğinin mevcut olduğunu, ayrıca davalı ---------sahibi ile yüklenici arasında--------imzalanmış, ------------sahibi ----- ise düzenleme şeklinde hasılat paylaşımı karşılığında ----------satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağını -------------müvekkil Banka'nın da aralarında bulunduğu davalı diğer Bankalara temlik ettiğini, görüleceği üzere dava konusu taşınmaz üzerine ipotek tesis tarihi davacı ile yüklenici davalı arasında imzalanan düzenleme şeklinde satış vaadi sözleşmesinden çok öncedir ve dava konusu ihtilaf davacı alıcı, davalı...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2021 NUMARASI : 2018/495 ESAS, 2021/116 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden KARAR : VEKİLİ : Av. ÖZEN DAĞDEVİREN - [16109- 01858- 43015] UETS DAVALI : T3 - 00010 VEKİLİ : Av....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Müvekkili, dava dışı Asil Deniz Türün ile Garanti Koza isimli inşaat firması arasında 21/06/2012 tarihinde akdedilen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve 25/08/2012 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi kapsamında 181.900,00 TL bedelle İstanbul ili, Esenyurt ilçesi, Çınar Mah. 382 ada, 43 parsel B (Kınalı Blok), kat 12, Daire 136 ve 151.400,00 TL bedelle İstanbul ili, Esenyurt İlçesi, Çınar Mah. 382 ada, 43 parsel D blok, kat 21, daire 403 nolu iki adet taşınmazın davalı şirket tarafından müvekkiline devredilmesine karar verildiğini, müvekkili ile davalı Garanti Koza ve Asil Deniz Türün arasında 02/05/2016 tarihinde imzalanmış olan iki ayrı ‘’Kozapark Akkoza Konut Satım Sözleşmesinin Devir ve Temlik Sözleşmesi’’ başlıklı protokolleri kapsamında, müvekkilinin 21/06/2012 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ve 25/08/2012 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmesini devir ve temlik aldığını, müvekkilinin, taşınmazın...