"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : SATIŞ VAADİ SÖZLEŞMESİNDEN KAYNAKLANAN -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2015 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, 2797 Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 20.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
DELİLLER: Tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ekleri, delil listeleri sunulan ve toplanan deliller ile tüm dosya kapsamı, DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Asıl dava gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, geç teslim nedeniyle kira alacağı, birleşen dava ise ipoteğin fekki istemine ilişkindir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 11/03/2020 NUMARASI : 2019/625 ESAS - 2020/428 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali ve Tescil KARAR : K A R A R TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin 27/04/2014 tarihnide T8 C1 Blok 40 nolu bağımsız bölüm niteliğindeki taşınmazı Gayrimenkul Satış Vaadi ve Borçlanma sözleşmesi ile satın aldığını, gayrimenkulün davacıya teslim edildiğini, ve davacı bu daireyi kullanmaya başladığını, satım bedelinin tamamının ödendiğini, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden sonra 31/01/2015 tarihinde davalı Albaraka Türk A.Ş lehine ipotek tesis edildiğini ve taşınmaza ihtiyati haciz konulduğunu, satın alındığı tarihte hiçbir haciz ve ipotek olmadığını, dava konusu taşınmazı tapu devir harçlarını kendisi yatırmak suretiyle 03/09/2018 tarihinde devraldığını,ancak davalı şirket taşınmaz üzerindeki ipotek hakkını kaldıramadığı gibi taşınmaz üzerine...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan kişisel hakka dayalı iptal tescil ve hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir. Davanın açıklanan bu nitelendirmesine göre, 14.02.2011 tarih ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 tarih ve 6110 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 8.maddesi ile 2797 Sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca, Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.04.2011 tarih ve 14 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 12.05.2011 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 02.06.2011 tarih ve 27952 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır....
Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra beş yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlayacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Bu açıklamalardan sonra somut olaya gelince; Davacının dayandığı 09.12.1997 tarihinde düzenlenen satış vaadi sözleşmesi noterde usulüne uygun olarak düzenlenmiş olup geçerlidir. Anılan sözleşme 10.12.1997 tarihinde tapuya şerh edilmiş olup, 1/2 hisse maliki ve satış vaadi borçluları ... ve ...’ün talebi üzerine 09.01.2003 tarihinde tapudan terkin edilmiştir. Davalı ...’ın dava konusu 1/2 hissenin mülkiyetini edindiği 20.01.2003 tarihi itibariyle tapuda satış vaadi şerhi mevcut değildir. Dava konusu 1/2 pay daha sonra ... tarafından, diğer davalı ...’e 16.04.2003 tarihinde satış suretiyle temlik edilmiştir....
Noterliğinde düzenlenen 12.07.2004 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını belirterek satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil terditli 250.000TL tazminat istemiş ve tazminat talebini 26/02/2015 tarihli duruşmada 500.000,00TL olarak ıslah etmiştir. Davalılar vekili, satış vaadi sözleşmesi yapılırken davacının taşınmazın tapusuz olduğunu bildiğini ve sözleşmenin geçersiz olduğunu, sözleşmenin ancak zilyetliğin devri olarak yorumlanabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkeme 23.02.2017 tarihinde davanın reddine karar vermiştir....
a satışı hususunda 26/03/2008 tarihli Konut Satış Vaadi ve İpotek Kurulması Sözleşmesinin imzalandığını, taşınmazın tapu devirlerinin yapıldığını, satışa konu dairelerin teslim güvencesi olarak da aynı yerde bulunan B Blok 1. Kat: 8-9 no'lu Daire, A/1 Blok 1. Kat: 5-6-7-8 no'lu daire, A-2 Blok 1-2 no'lu dairelerin tapu kayıtları üzerine M.. K.. lehine 500.000,00-TL bedelli ipotek tesis edildiğini, davalı tarafın toplam 278.000,00-TL ödeme yaptığını, kalan borcun ödenmediğini, sözleşmenin geçersiz hale geldiğini ve teminat olarak konulan ipoteklerin de dayanağının kalmadığını belirterek satış sözleşmesine konu dairelerin davalı adına olan tapularının iptali ile davacı adına tescilini, teminat olarak konulan ipoteklerin de kaldırılmasını istemiştir. Davalı M.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan Taraflar arasındaki uyuşmazlık, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 09.04.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Sayısı ile satış dosyası oluşturulduğunu, bu nedenle taşınmaz, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla satış riskiyle açık bir şekilde karşı karşıyayken uzun sürebilecek bir yargılama süreci müvekkili telafisi mümkün olmayan bir zarara uğratacağını, dolayısıyla yargılama sürecinde taşınmazın ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibinin önlenmesi için tapu kaydına ihtiyati tedbir konulması gerektiğini, müvekkil davalı yüklenici firma ile imzalamış olduğu adi taşınmaz satış vaadi sözleşmesi gereği edimlerini yerine getirmiş fakat taşınmaz kendisine ipotekli şekilde devredildiğini, ilgili ipotek diğer davalı Burgan Bank AŞ lehine olarak düzenlendiğini, müvekkil ile davalı yüklenici firma arasında yapılan görüşmelerde davalı bankanın ipoteği kaldıracağına dair taahhüt verildiğini, müvekkil ile davalı yüklenici firma arasında yapılan 13/07/2018 tarihli kapora sözleşmesinde daire üzerinde yer alan ipoteğin 60 gün içinde kaldırılacağı alıcının hiçbir şekilde bu ipotekten sorumlu olmadığı şerhi düşüldüğünü...
var olmayan ipoteğin fekkine karar verilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kısmen kabulüne, taraflar arasında yapılan 21.07.2011 tarihli "satış vaadi sözleşmesi" başlıklı sözleşmenin geçersiz olduğunun tespitine, davacının sözleşme gereği davalıdan almış olduğu bedelden, 750.000,00 TL'si yönünden borçlu olmadığının tespitine, ipoteğe ilişkin olan tüm taleplerin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir....