TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : None DAVA KONUSU : Gayrimenkul Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan Tapu İptali Ve Tescil, İpoteğin Fekki, Olmadığı Taktirde Güncel Rayiç Değerinin Tahsili, Kira Alacağı KARAR : 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353. maddesi uyarınca dava dosyası incelendi; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : İ D D İ A: Davacı vekili ihtiyati tedbir talepli dava dilekçesinde özetle; Ön ödemeli konut satış vaadi sözleşmesi ile müvekkiline satılan bağımsız bölümün, müvekkili tarafından satış bedelinin tamamen ödenmiş olmasına rağmen, dava konusu bağımsız bölümün devredilmemiş olması sebebiyle tapu kaydının müvekkili adına tesciline, olmadığı taktirde bağımsız bölümün rayiç bedelinin davalı Anadolum İnşaattan tahsili, dilekçede belirtilen ipoteğin fekki, kira ve eksik işler tazminatlarının davalı Anadolum İnşaattan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
bir hukuki ilişki bulunmadığını, arabuluculuk yoluna başvurulmadan açılan davanın özel dava şartı yokluğundan usulden reddi gerektiğini, somutlaştırma ve delillerin gösterilmesi yükümünün yerine getirilmediğini, eksik nispi harcın ikmali gerektiğini, müvekkili banka tarafından taşınmaz kaydına tesis ve tescil edilen ipoteğin huzurdaki davaya konu taşınmazın adi yazılı şekilde düzenlenen satış vaadi sözleşmesinden önce gerçekleştiğini, ticari kredi sözleşmeleri gereğince müvekkili bankanın ipoteklerinin fek etme yükümlülüğünün doğmadığını, dava konusu taşınmazın üzerinde bulunan takyidatlar kabul edilerek devralındığını, davacının adi yazılı satış vaadi sözleşmesinden doğan taleplerini yalnızca davalı Garanti Kozaya karşı ileri sürebileceğini, 30.9.1988 tarihli 1987/2 E. 1988/2 K. sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Genel Kurulu(YİBGK) kararı gereğince de ipoteğin fekkinin talep edilemediğini, satış sözleşmesinin imza tarihinde taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğunu, davacının kötüniyetli...
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalılar aleyhine 05.02.2016 gününde verilen dilekçe ile gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 14.07.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davacı vekili, davalıların murisi ... ile davacının arasında yapılan Adana 5....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 29.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, 13.07.2009 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı, satış vaadi sözleşmesinin borcun teminatı olarak yapıldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, satış vaadi sözleşmesi ile satışın yapıldığının ispatlanamaması nedeni ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 7.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2020/1078 esas ve 2020/1178 karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere, uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekmektedir. Somut olayda davacı ile davalı banka arasındaki uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkindir....
Dava, satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmelerinin, Türk Medeni Kanunu’nun 1009 maddesi uyarınca tapunun beyanlar hanesine şerhi olanaklıdır. Böylece, sözleşme alacaklısı sözleşmeden kaynaklanan kişisel hakkını kuvvetlendirmiş olur ve üçüncü kişilere karşı ileri sürme olanağı kazanır. Tapu Kanunu’nun 26/6 maddesi uyarınca bu şerh 5 yıl için geçerli olup 5 yılın dolmasıyla kayıttan silinir ve anılan gücünü yitirir. Satış vaadi sözleşmesinin tapuya şerhinden sonra 5 yıl içinde kayda işlenen her türlü haciz, ipotek ve benzeri sözleşme alacaklısının haklarını kısıtlıyacak nitelikteki şerhler de sözleşme alacaklısını bağlamaz. Dava konusu 441 parsel numaralı taşınmazda kök muris ... (416/832) oranında paydaştır. Kayıt maliki ...'ın 1971 yılında öldüğü ve mirasçı olarak eşi ...ile çocukları ..., ... ve murisin kendisinden önce ölen oğlu ...'in oğlu ...'...
-TL değerindeki senet karşılığında ------ İli, ------ İlçesi, ------ Mevkii 10161 Ada 16 parselde bulunan ------ projesinin----- Blok---- Kat -----nolu taşınmazın ("----") davacıya teslimi konusunda mutabakata vardıklarını ayrıca bu durumdan tamamen bağımsız olarak tarafların Satış Vaadi Sözleşmesi Ön Mutabakatı ile "------ ili, ------- ilçesi, ------Mahallesi, 3860 Ada 1 parselde inşaa edilecek ----- isimli projeden bir daire--------- satışı konusunda anlaşmaya vardıklarını, davacının satış bedeline ilişkin hiçbir ödeme yapmadığını son olarak tacir olmayan gerçek kişinin açtığı bu davada görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunu beyan ederek öncelikle davanın usulden aksi halde esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir. Dava ön ödemeli gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re'sen gözetilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece "...Somut olayda uyuşmazlık genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan ipoteğin ve haczin kaldırılması istemine ilişkin olup genel kredi sözleşmeleri 6102 sayılı TTK'nun 4/1- f maddesinde düzenlenen işlemlerden olduğundan bu sözleşmeleri teminen tesis edilen ipotek ve haciz işlemlerinin de anılan yasa hükmü kapsamında ticari dava olduğunun kabulü gerekir. Uyuşmazlık her ne kadar sözleşme tarihi itibariyle mülkiyetin davacıya ait olduğunun tespiti ile hukuka aykırı tesis edilen ipoteğin fekki istemi ile açılmışsa da temel ilişki genel kredi sözleşmelerinden kaynaklandığından TTK'nın 4.maddesi uyarınca ticari mahiyetteki genel kredi sözleşmesinden doğan uyuşmazlıklarda görevli mahkeme ticaret mahkemesidir. Uyuşmazlığın çözümünde ticari nitelikteki genel kredi sözleşmesi tartışma konusu yapılacaktır.(İstanbul BAM 7....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27/10/2015 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsiline ilişkin icra takibine itirazın iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı süresi dolmuş olması nedeniyle reddine dair verilen 08/03/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; taşınmaz satış vaadi sözleşmesinden kaynaklanan alacak yönünden yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili; İzmir 22....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesiyle amaçlanan ileride bir taşınmazın satış işleminin yapılmasıdır. Başka bir anlatımla taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesi yapılmakla vaad borçlusu ileride taşınmaz mal mülkiyetini vaad alacaklısına geçirme taahhüdünde bulunur. İleride yapılması taahhüt edilen akid ise taşınmaz mal satımıdır. Geçerli şekilde kurulmuş bir sözleşmede, tarafların sözleşmeye uygun hareket etmeleri, edimlerini sözleşmeye uygun olarak yerine getirmeleri, edimin ifasını imkansız hale getiren her türlü davranıştan kaçınmaları zorunludur....