Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK'nın 33.maddesi "Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir. Mahkeme, gaipliğine karar verilecek kişi hakkında bilgisi bulunan kimseleri, belirli bir sürede bilgi vermeleri için usulüne göre yapılan ilanla çağırır. Bu süre, ilk ilanın yapıldığı günden başlayarak en az altı aydır." şeklinde düzenlenmiştir. TMK'nun 32.maddesindeki düzenlemeye göre gaiplik kararı verilebilmesi için ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin " ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa" gaipliğine karar verilebilir....

Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu’nun Gaiplik kararı başlıklı 32. maddesinde “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”; aynı Kanun’un 33. maddesinde “Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber alma tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.” hükümlerine yer verilmiştir. Anılan bu hükümler uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması ya da kendisinden uzun süredir haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması ve bu iddiaların kanıtlanması gerekir. Öte yandan uzun süreden beri haber almama yanında, durumun özellikleri gereği kişinin yaşayıp yaşamadığında kuşkulu olması gerekir....

Anılan bu hükümler uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması ya da kendisinden uzun süredir haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması ve bu iddiaların kanıtlanması gerekir. Öte yandan uzun süreden beri haber almama yanında, durumun özellikleri gereği kişinin yaşayıp yaşamadığında kuşkulu olması gerekir. Yukarıda açıklanan Kanun hükmü ve ilkeler kapsamında tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 2010/11290 Esas - 15137 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, TMK'nun 32. maddesi uyarınca ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinde uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa gaiplik kararı verilebileceği ve bir kimsenin sadece bulunduğu yerin bilinemiyor ya da bulunamıyor oluşunun gaiplik kararı verilmesini gerektirmediği, hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen Mehmet Keser hakkında Silahlı Terör Örgütüne Üye Olma suçundan ( Van 2....

Bilindiği üzere Türk Medeni Kanunu’nun Gaiplik kararı başlıklı 32. maddesinde “Ölüm tehlikesi içinde kaybolan veya kendisinden uzun zamandan beri haber alınamayan bir kimsenin ölümü hakkında kuvvetli olasılık varsa, hakları bu ölüme bağlı olanların başvurusu üzerine mahkeme bu kişinin gaipliğine karar verebilir.”; aynı Kanun’un 33. maddesinde “Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber alma tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.” hükümlerine yer verilmiştir. Anılan bu hükümler uyarınca gaiplik kararı verilebilmesi için kişinin ölüm tehlikesi içinde kaybolması ya da kendisinden uzun süredir haber alınamaması ve ölümü hakkında kuvvetli olasılık bulunması ve bu iddiaların kanıtlanması gerekir. Öte yandan uzun süreden beri haber almama yanında, durumun özellikleri gereği kişinin yaşayıp yaşamadığında kuşkulu olması gerekir....

Gaipliğine karar verilen davacı bizzat duruşmamıza katılmış olup, şahsın halihazırda Suluova Huzurevinde kaldığı, bu hususun davacının oğlu olan T8 tarafından da beyan edildiği ve duruşmaya katılan kişinin babası olduğunu beyan ettiği anlaşılmış olup mevcut durumda hakkında gaiplik kararı verilen kişinin davacı olduğu hususu kanıtlanmış olup bu durumda gaiplik kararının kaldırılması gerektiğinden davanın kabulüne" gerekçesiyle; Davanın KABULÜNE, 1- Amasya İli, Merkez İlçesi, Karaköprü Köy / Mah., Cilt no: 40, Hane no:72 , BSN : 3 de nüfusa kayıtlı Hasan ve Fatma' dan olma 16/02/1948 doğumlu, TC Kimlik nolu, T1 hakkında verilen Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi 2011/224 E. 2012/350 K. Numaralı GAİPLİK KARARININ KALDIRILMASINA, dair karar verilmişitr. İSTİNAF SEBEP VE GEREKÇESİ : Dahili davalı T3 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; "Davacı tarafça hakkında Amasya 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/224 E. - 2012/350 K....

Sulh Hukuk Mahkemesinin gaiplik kararı usul ve yasaya aykırı olup eksik inceleme sonucu verildiğini, bu nedenle Adana Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf incelenmesini talep ettiğini, kararın bir kerede Adana Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf inceleme yapılarak kararın kaldırılmasına, gaiplik taleplerinin kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 32. maddesine dayalı olarak gaiplik kararı verilmesi istemine ilişkindir....

davası açabilir şeklinde karar verildiğini, gaiplik davası ile ilgili tanıkların Musa Oğuz ve Cennet Oğuz olduğunu, beş yıldan fazla bir süre önce kaybolan abisinin gaipliğine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Gaiplik Kararının Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm ve evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı; eşi tarafından açılan dava sonucunda kendisi hakkında verilen gaiplik kararının kaldırılmasını talep etmiş mahkemece davanın kabulüne, gaiplik şerhinin kaldırılmasına karar verilmiştir. Hüküm davacı ve davalı ... Müdürlüğüne tebliğ edilmiş, temyiz edilmediği gerekçesiyle 5.3.2008 tarihinde kesinleşme şerhi yazılarak 6.3.2008 tarihinde Nüfus Müdürlüğüne gönderilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinin 27/12/1995 tarih ve 1995/849-1105 Esas ve Karar sayılı dosyasında 357 ada 23 parsel sayılı taşınmazın maliklerinden ... oğlu ..., ... kızı ..., ... oğlu ... ve ... kızı ... 3561 sayılı Kanun uyarınca mal müdürünün kayyım olarak atandığını, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona isabet eden miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı bu şekilde yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceğini, gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmaz ise aksine hüküm bulunmadıkça gaibin mirasının devlete geçeceğini ileri sürerek adı geçen kişilerin gaipliğine ve mal varlıklarının Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : GAİPLİK Taraflar arasında görülen davada; Davacı, Sulh Hukuk Mahkemesinin 31.12.1996 tarih ve 1996/655-1078 Esas ve Karar sayılı dosyasında, 39 ada 13 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden ... kızı ..., ... kızı ... ve ... kızı ...’ye 3561 sayılı Kanun uyarınca Mal Müdürünün kayyım olarak atandığını, sağ olup olmadığı bilinmeyen bir kimsenin mal varlığı veya ona isabet eden miras payı on yıl resmen yönetilirse ya da mal varlığı bu şekilde yönetilenin yüz yaşını dolduracağı süre geçerse Hazinenin istemi üzerine o kimsenin gaipliğine karar verileceğini, gaiplik kararı verilebilmesi için gerekli ilan süresinde hiçbir hak sahibi ortaya çıkmaz ise aksine hüküm bulunmadıkça gaibin mirasının devlete geçeceğini ileri sürerek adı geçen kişilerin gaipliğine ve mal varlıklarının Hazineye intikaline karar verilmesini istemiştir....

        UYAP Entegrasyonu