Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi HÜKÜM : Beraat Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine, ancak; Yediemine alınıp satışı yapılan suça konu emval satış bedelinin istirdatı kabil olmak üzere orman idaresine irat kaydı yerine yazılı şekilde satış bedelinin Hazineye irat kaydına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, katılan idare temsilcisinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanunun 8/1.maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden CMUK'un 322. maddesi gereğince kararın 2. maddesinin “Suça konu, yargılama sırasında satışı yapılan emval satış bedelinin istirdatı kabil olmak üzere orman idaresi adına irat kaydına“ şeklinde değiştirilmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 23 /01/2014 gününde oybirliğiyle...

    Hakkında gaiplik kararı verilmesi istenen kişinin öldüğü tarih resmen belli veya tespit edilmişse, gaiplik istemi düşer. Başka bir ifade ölü kişi hakkında gaiplik kararı verilemez. (TMK. m.34) Gaip kişiye ait taşınmazın Türk Medeni Kanununun 588. (743 sayılı TKM’nin 530.) maddesi gereğince Devlet’e intikali için, o kişi hakkında gaiplik kararı alınmış olması ve gaibin de yasal mirasçısının bulunmaması gerekir....

    Hâl böyle olunca, çekişme konusu 4 parsel sayılı taşınmazın adı geçenler adına kadastro ile tespit ve tesciline dayanak tüm belge suretlerinin ve Hacator kızı Meryem ve ... kızı ... ile ırsiyet ilişkisi olan bir kısım paydaşların paylarını 24.03.1960 tarihli ve 1350 yevmiye numaralı işlem ile tasarruf ettikleri gözetilerek anılan işleme ilişkin tüm dayanak belgelerin getirtilmesi, anılan belgelerdeki verilerden yararlanmak suretiyle adı geçenlerin nüfus kayıtlarının temini edilmesi, öte yandan Hacator kızı Meryem’in 28.02.1938 tarihinde öldüğü dava dilekçesi ekinde ibraz edilen nüfus kaydından anlaşılmakla, ölüm kaydı bulunan kişi hakkında gaiplik kararı verilemeyeceğinin gözetilmesi, soruşturma eksiksiz tamamlanarak adı geçenlerin mirasçı bırakmadan ölüp ölmediklerinin ya da gaiplik koşullarının oluşup oluşmadığının tereddüde yer bırakmayacak şekilde açıklığa kavuşturulması ve varılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken değinilen yönler üzerinde durulmaksızın yazılı şekilde...

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/10/2020 NUMARASI : 2020/239 ESAS 2020/237 KARAR DAVA KONUSU : Gaipliğe Karar Verilmesi- Hazineye intikal KARAR : İzmir 21....

      ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - GAİPLİK Taraflar arasında görülen gaiplik-tapu iptali ve tescil istekli dava sonunda İstanbul 15. Asliye Hukuk Mahkemesinin 19/01/2021 tarihli ve 2019/153 Esas, 2021/5 Karar sayılı kararı ile davanın kabulüne dair verilen kararın davalı kayyım vekili tarafından istinafı üzerine İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 09/11/2021 tarihli ve 2021/623 Esas, 2021/1675 Karar sayılı kararı ile istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin olarak verilen karar yasal süre içerisinde davalı kayyım vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya incelenip gereği düşünüldü: I....

        Bunun gibi; gaiplik kararının verilmesinden sonra gaibin hayatta olduğuna dair bilgi sahibi olunması ya da ölmüş olduğunun belirlenmesi halinde, bu kararın bir hükmünün kalmadığı ve ilgililerince iptalinin istenebileceği kuşkusuzdur. Eş söyleyişle, tüm nizasız kaza hallerinde olduğu gibi bu hallerde gaiplik kararının kaldırılmasını her ilgili dava edebilir. Somut olayda; davacı vekili, davacının uzun yıllardan beri yurtdışında yaşadığı, Türkiye ile herhangi bir irtibatının bulunmaması nedeniyle hakkında İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/189- 724 sayılı kararı ile gaiplik kararı verildiği, müvekkilinin halen sağ olduğunu belirterek gaiplik kararının kaldırılmasını talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalılar T4 ve T5 vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Gaiplik kararı verilmesi ve usulleri 4721.s. TMK.nun 32 v.d. düzenlenmiştir....

        Bunun gibi; gaiplik kararının verilmesinden sonra gaibin hayatta olduğuna dair bilgi sahibi olunması ya da ölmüş olduğunun belirlenmesi halinde, bu kararın bir hükmünün kalmadığı ve ilgililerince iptalinin istenebileceği kuşkusuzdur. Eş söyleyişle, tüm nizasız kaza hallerinde olduğu gibi bu hallerde gaiplik kararının kaldırılmasını her ilgili dava edebilir. Somut olayda; davacı vekili, davacının uzun yıllardan beri yurtdışında yaşadığı, Türkiye ile herhangi bir irtibatının bulunmaması nedeniyle hakkında İskenderun 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2002/189- 724 sayılı kararı ile gaiplik kararı verildiği, müvekkilinin halen sağ olduğunu belirterek gaiplik kararının kaldırılmasını talep ettiği, yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, verilen kararın davalılar T4 ve T5 vekili tarafından istinafa taşındığı görülmüştür. Gaiplik kararı verilmesi ve usulleri 4721.s. TMK.nun 32 v.d. düzenlenmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 588. maddesinden kaynaklanan kayyım tarafından temsil edilen hisselerin kamulaştırılmış olması nedeniyle gaiplik kararı verilmesi ve kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece "…İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/505 E. Sayılı doyası ile gaipliği talep edilen Halil'in gaipliğine karar verilerek İstanbul BAM 1.HD 2018/1189 E. 2019/335 K. Sayılı ilamı ile kesinleştiğinden gaiplik hususunda karar verilmesine yer olmadığına ve gaibin hissesine düşen 31.773,00 TL satış bedelinin işlemiş faizi ile birlikte Hazine'ye devrine…" karar verilmiştir. Davalı vekili, aleyhine hükmedilen nispi harç yönünden istinafa başvurmuştur....

        Gerekçe ve Sonuç: HMK'nın 355. maddesi gereği, kamu düzenine aykırılık teşkil eden hususlar hariç tutularak, istinaf neden ve gerekçeleri ile sınırlı olmak üzere yapılan incelemede; Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 588. maddesinden kaynaklanan kayyım tarafından temsil edilen hisselerin kamulaştırılmış olması nedeniyle gaiplik kararı verilmesi ve kamulaştırma bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece "…İstanbul 13. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/505 E. Sayılı doyası ile gaipliği talep edilen Halil'in gaipliğine karar verilerek İstanbul BAM 1.HD 2018/1189 E. 2019/335 K. Sayılı ilamı ile kesinleştiğinden gaiplik hususunda karar verilmesine yer olmadığına ve gaibin hissesine düşen 31.773,00 TL satış bedelinin işlemiş faizi ile birlikte Hazine'ye devrine…" karar verilmiştir. Davalı vekili, aleyhine hükmedilen nispi harç yönünden istinafa başvurmuştur....

        Her ne kadar yerel mahkemece söz konusu hükmün kesin hüküm mahiyetinde olduğundan bahisle sonuca gidilmişse de, değinilen onama kararında, davacının oğluna ilişkin gaiplik kararı bulunmadığı ve bu haliyle yaşadığı kabul edilen kişi adına mirasçısı dahi olsa bir başka kişi tarafından dava açılması halinde aktif dava ehliyetinin bulunmadığı açıklanmıştır. Buna karşın eldeki davada, davacı tarafça davacının oğlu olan...’e ilişkin, kesinleşmiş gaiplik kararı örneği sunulduğu anlaşılmakla, olayda uygulama yeri olmayan kesin hükmün varlığından bahsedilerek davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Ancak dosya kapsamı itibari ile davacı tarafça...’e yönelik olarak alınan gaiplik kararına karşın, mahkemece davacının, hakkında gaiplik kararı verilenin mirasçısı olup olmadığı, gaip...’in başkaca mirasçısının bulunup bulunmadığı, bir başka anlatımla davacının mirasçı sıfatı ve bunun sonucu olarak aktif dava ehliyetine sahip olup olmadığı incelenip değerlendirilmiş değildir....

          UYAP Entegrasyonu