Eser, 5846 sayılı Kanun'un 1/B maddesinin (a) fıkrasında; "sahibinin hususiyetlerini taşıyan ve ilim, edebiyat, musiki, güzel sanatlar veya sinema eserleri olarak sayılan her nevi fikir ve sanat mahsulleri", Bandrol ise, Bandrol Uygulamasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik'in 4. maddesinde; "Fikir ve sanat eserlerinin izinsiz çoğaltılmalarının ve taklit edilmelerinin önlenmesi amacıyla; fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmış nüshaları ile süreli olmayan yayınların üzerine yapıştırılan, sökülmesi hâlinde parçalanan ve yapıştırıldığı malzemenin özelliğini kaybettiren nitelikte güvenlik şeridi içeren holografik özellikli bir güvenlik etiketi veya dijital olarak üretilen güvenlik etiketi" Şeklinde tanımlanmıştır. Bandrolün işlevi ise aynı Yönetmelik'in 1. maddesinde; "Eser ve hak sahiplerinin haklarının takip edilmesini sağlamak ve fikri hak ihlalleriyle mücadele etmek" olarak açıklanmıştır....
maddesinde, “Bu Kanun hükümleri Türkiye'de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajanslarında her türlü fikir ve sanat işlerinde çalışan ve İş Kanunundaki "işçi" tarifi şümulü haricinde kalan kimselerle bunların işverenleri hakkında uygulanır. Bu Kanunun şümulüne giren fikir ve sanat işlerinde ücret karşılığı çalışanlara gazeteci denir” şeklinde kurala yer verilerek Kanunun kapsamı ve gazeteci tanımı ortaya konulmuştur. Buna göre Kanunun kapsamında kalan işyerleri Türkiye’de yayınlanan gazete ve mevkutelerle haber ve fotoğraf ajansları olarak sıralanabilir. Kanunda bahsi geçen “gazete” ve “mevkute” gibi kavramların nesne anlamında olmadığı günlük gazete ya da daha uzun dönemsel yayınların basıldığı yer olan işletmenin anlaşılması gerektiği açıktır. Bununla birlikte gazete ve dönemsel yayının Türkiye’de yayınlanması bir başka zorunluluktur....
Fikir ve düşünceler, ancak bir şekle büründüğünde yani eser formunda açıklığında fikri hukuk kapsamına girer. Diğer taraftan eserde algılanabilir olma dışında düşüncenin açıklanış formatı da önemlidir. Yani fikir ve sanat ürününün FSEK'te öngörülmüş olan düşünceyi ifade formatlarından birine dahil olması gerekir. FSEK'te eser formatları olarak; ilim ve edebiyat eserleri, musiki eserleri, güzel sanat eserleri, sinema eserleri ve bağlı eser olarak kabul edilen işlenme eserler gösterilmiştir. Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır. Dil ve yazı ile ifade olunan eserler geniş bir fikir alanını kapsarlar. Bu eserler, hikaye, roman,, şiir, bir şarkının güftesi , skeç , tiyatro oyunlarını kapsadığı gibi, bilimsel konferansları, monografileri, siyasi nutukları, eğlendirici sohbet tarzında konuşmaları, çocuk hikayelerini ve benzerlerini kapsar....
Eserleri Kanunu'nun 2. maddesi kapsamında ilim ve edebiyat eseri olduğunu ve davacının hususiyetini taşıdığını, nitekim söz konusu mimarı projenin davacı adına Tokat 2....
Asıl ve birleşen davalar, FSEK kapsamında mimari projeye aykırılık nedeniyle eski hale getirme, maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay 11.Hukuk Dairesi'nin değişik içtihatlarında ve dosyada bulunan bozma ilamlarında belirttiği gibi, 5846 sayılı FSEK'in 4/1 maddesine göre eserin güzel sanat eseri olarak nitelendirilebilmesi için estetik değere sahip olması gerekir. Davaya konu proje içeresinde yer alan binaların, benzer ve emsal olabilecek başka konut projelerinden bağımsız, özgün ve eşsiz güzelliğe sahip olması durumunda, "eser" korumasından faydalanabilirler....
Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 20.12.2012 tarih ve 2009/50-2012/776 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Davacı vekili, müvekkilinin Gesam Güzel Sanat Eserleri Sahipleri Birliği'nin 727 sayılı üyesi olduğunu, müvekkilinin Side ve çevresini gösterir "Side Bölge" adlı karikatürize haritanın çizeri ve dolayısıyla sahibi olduğunu, bu eserin 5846 sayılı Yasa hükümlerine göre fikir ve sanat eseri sayılan bir eser olup müvekkili adına noterlikçe de tescil olunduğunu, müvekkiline ait bu eserin ...'...
Mahkememizde açılan davanın 6769 sayılı SMK ve 6102 sayılı TTK hükümleri uyarınca açılmış Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması talepli davadır. Mahkememizin 2020/133 esas sayılı dosyasının incelenmesinde, taraflarının ... 4. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi ... Esas sayılı dosyasının tarafları ile aynı dava konusunun yine Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref'i, Önlenmesi Ve Tazmini hakkına tecavüz ile haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, giderilmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına ilişkin olduğu, aralarında hukuki ve fiili irtibat olduğu anlaşılmıştır....
Tabiat Varlıklarını Genel Müdürlüğü'nün görevleri arasında sayılmıştır. 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'nun ''Amaç'' başlıklı 1. maddesinde; ''Bu Kanunun amacı, fikir ve sanat eserlerini meydana getiren eser sahipleri ile bu eserleri icra eden veya yorumlayan icracı sanatçıların, seslerin ilk tespitini yapan fonogram yapımcıları ile filmlerin ilk tespitini gerçekleştiren yapımcıların ve radyo-televizyon kuruluşlarının ürünleri üzerindeki manevi ve mali haklarını belirlemek, korumak, bu ürünlerden yararlanma şartlarını düzenlemek, öngörülen esas ve usullere aykırı yararlanma halinde yaptırımları tespit etmektir.'' hükmü yer almış, 1/B maddesinde genel anlamda "eser" tanımı yapılmış, ''B) Fikir ve sanat eserlerinin çeşitleri'' başlıklı bölümün ''İlim ve edebiyat eserleri'' alt başlıklı 2. maddesinin üçüncü fıkrasında ise; her nevi planların ilim ve edebiyat eseri sayıldığı hükme bağlanmıştır....
Mahkemece iddia, savunma, toplanılan deliller, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, ...’in 3 ve 4. maddelerinde mimarlık eserlerinin güzel sanat eseri olarak nitelendirildiği, bu hükümle korunanın doğrudan doğruya mimari yapının kendisi olduğu, plan, kroki ve maketlerin her çeşit mimarlık ve şehircilik tasarım ve projelerinin, mimari maketlerin bir estetik niteliği haiz olsun ya da olmasın ... 4/b.4 anlamında mimarlık eseri olarak değil, ....’in 2/B.3 kapsamında bilim ve edebiyat eseri olarak korunduğu, genel olarak mimarlık kavramının, yapıların fikri temelini oluşturan plan projelerin hazırlanması, yapıların gerçekleştirilmesi aşamasında da denetim ve yönetim hizmetlerinin üstlenilmesi, mimarın ise, yapı projesini yapı sanat ve tekniğinin kurallarına göre tasarlayan ve düzenleyen yapının gerçekleştirilmesine kadar onu yöneten ve denetleyen teknik bilgi ve becerisi olan kişi olduğu, mimarlık eserlerinin korunabilmesi için bunların hususiyet taşıyan bir fikir ürünü olmaları gerektiği...
Dolayısıyla bir fikir ve sanat ürününü bu formatlardan birine sokmak mümkün değilse, onu kanuna göre eser saymak ve korumak da mümkün olmayacaktır. FSEK m.2/3 maddesine göre, bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleri ilim ve edebiyat eseri, FSEK m.4/b.5’te fotografik eserler ve slaytlar estetik niteliğe sahip olmaları ve hususiyet taşımaları şartıyla güzel sanat eseri olarak kabul edilmişlerdir. Fotoğraflarda estetik nitelik, konunun çıplak gözle görülenden başka türlü yansıtılması halinde ve fotoğrafçının fotoğrafı çekerken yaptığı hazırlık çalışmalarında ve fotoğraf üzerine aksettirmiş olduğu hususlarda görülür. Yani bir kişinin poz verirken, ışık durumunu ayarlarken yapmış olduğu hazırlık çalışmaları ve fotoğrafa ait cam veya film üzerinde yapmış olduğu rötuşlar, o fotoğrafa güzel sanat eseri niteliğini kazandırır. ( Belgesay, M....