Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Uyuşmazlığın çözümü bakımından, öncelikle davacının hak kazandığı fiili hizmet zammı kavramı, niteliği ve 5434 sayılı Yasadaki itibari hizmete ilişkin hükümlerin varlığı ile 506 sayılı Yasa kapsamında yer alan itibari hizmet süresi kavramları ile birlikte yaşlılık aylığı tahsis koşulları üzerinde durulmalıdır. 5434 sayılı Yasanın 10. kısmında (31. ila 34. maddeleri arasında) fiili hizmet müddeti, 11. kısmında (35 ila 38. maddelerinde) ise itibari hizmet süresi düzenlenmiştir. 5434 sayılı Yasanın 31. maddesinde “Fiili hizmet müddeti; iştirakçinin 30 uncu madde gereğince bu kanunla tanınan haklardan faydalanmaya başladığı tarihten itibaren tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği müddet” olarak tanımlanmış, 32....

    Kısmında (35 ila 38. maddelerinde) ise itibari hizmet süresi düzenlenmiştir. 5434 sayılı Yasanın 31. maddesinde “Fiili hizmet müddeti; iştirakçinin 30. madde gereğince bu kanunla tanınan haklardan faydalanmaya başladığı tarihten itibaren tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği müddet” olarak tanımlanmış, 32. maddesinde; İştirakçilerin, 5434 sayılı Yasa kapsamında kesenek ödenen her yılı için görevlerine göre eklenecek fiili hizmet zamları belirlenmiş ve 32. maddede gösterilen vazifelere yılbaşından sonra girenlerin fiili hizmet müddet zamlarının, girdikleri ay hariç olmak üzere, o yılın geri kalan ayları için ve yılsonundan önce ayrılanların fiili hizmet müddeti zamlarının, ayrıldıkları ay da dâhil olmak üzere, yılın geçmiş ayları için hesaplanacağı ayrıca fiili hizmet müddeti zamlarının, emeklilik işlemlerinde fiili hizmet sayılacağı fakat toplamının 8 yılı geçemeyeceği belirtilmiş ise de, Lokomotif makinist ve ateşçilerin bu süreden istisna olduğu hükme bağlanmış, 34. maddede...

    Ancak, 5434 sayılı Kanun’da “fiili hizmet zammı” kavramına da yer verilmiş olup, 5434 sayılı Kanun’un 33, 34 ve 205’inci maddelerinde düzenlenmiştir. Söz konusu fiili hizmet zammı; hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırmakta ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağlamaktadır. Bu nitelikleri nazara alındığında 5434 sayılı Kanundaki fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanundaki itibari hizmetin karşılığı olduğu, buna bağlı olarak da; 5434 sayılı Kanun fiili hizmet zammının 506 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetlerle birleştirilmeleri durumunda sigortalılık süresine eklenmesi ve yaş haddinden de indirilmesi gerekeceği açıktır. (Yargıtay 10. Hukuk Dairesinin 2013/1112-24302 E, K, ve 2017/2423-8712E,K sayılı kararları da bu yöndedir.)...

      III-MAHKEME KARARI A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Davacının emeklilik koşullarının belirlenebilmesi için esas alınması gereken 23.05.2002 tarihi itibariyle fiili hizmet süresinin 14 yıl 2 ay 8 gün olduğu, bu süreye 23.05.2002 tarihi itibariyle hak kazanılan 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammının eklenmesiyle fiili hizmet süresinin 16 yıl 10 ay 11 gün olacağı, kurumun sigortalılık başlangıç tarihi olan 15.3.1988 tarihini 23.05.2002 tarihi itibariyle hak kazanılan 2 yıl 8 ay 3 gün fiili hizmet zammı kadar geriye götürerek hizmet başlangıç tarihini 12.07.1985 olarak kabul ettiği ancak fiili hizmet zammını yaştan geriye götürmediği, bu sebeple tahsis talebini reddettiği, anlaşılmaktadır. Ayrıca kurum tarafından 506 sayılı yasanın geçici 81. Maddesine göre davacının emeklilik şartının 25 yıl sigortalılık süresi 49 yaş ve 5300 prim ödeme gün sayısı olduğu kabul edilerek davacının fiili hizmet zamlarının hizmet süresinden düşüldüğü tespit edilmiştir....

        SONUÇ: Hüküm fıkrasının; 2. fıkrasında yer alan fiili hizmet süresi zammının tespitine yönelik paragrafının tamamen silinerek, yerine, “5510 sayılı Yasanın 40. maddesi uyarınca, davacının, davalı işyerinde, ... ve ... maddelerle yapılan işindeki 9.3.2011 - 30.03.2014 tarihleri arasındaki çalışmalarında fiilen çalışılan ve maruz kalınan günlerin x90/360 formülüyle hesaplanan 700x90/360= 175 gün fiili hizmet zammı süresi bulunduğunun, bu sürenin prim ödeme gün sayısına fiili hizmet süresi zammı olarak eklenmesi gerektiğinin tespitine,” cümlesinin yazılmasına ve hükmün bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde davalılardan Türkiye Petrolleri A.O. Genel Müdürlüğü'ne iadesine, 24.10.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          I-İSTEM: Davacı vekili dava dilekçesi ile müvekkilinin doğum tarihinin 09.03.1976 olduğunu, 15.03.1994 - 14.02.2012 tarihleri arasında subay olarak görev yaptığını, 3 yıl 10 ay 8 günlük fiili hizmet zammının mevcut olduğunu, bu görevinden sonra 18.04.2012 tarihinden itibaren pilot olarak 4/a kapsamında çalıştığını, hizmet sürelerinin birleştirilmesi için kuruma müracaat ettiğinde 4/c sigortalılık kapsamında 17 yıl 11 ay hizmet süresi ve 3 yıl 10 ay 8 günlük fiili hizmet zammı süresi olduğunun bildirildiğini, 15.11.2018 tarihli yazıyla da 3 yıl, 10 ay, 8 günlük ... süresini yaş haddinden indirmediğini, hizmet başlangıç tarihinin de eksik bir şekilde geriye çekildiğini, 09.03.2029 tarihinde emekliliğe hak kazanacağının bildirildiğini, oysa 506 sayılı yasanın ek 39....

            Konuyla ilgili madde hükümleri incelendiğinde, fiili hizmet süresi zammının, iştirakçilerin fiili hizmet süresi zammı hesaplanmasını gerektiren görevlerdeki yıllık çalışma sürelerine her yıl sonu itibariyle eklenen, bu özelliğiyle emekli oluncaya kadar süregelen ve emekli olunacağı sırada yararlanılan bir hak olduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle, iştirakçinin fiili hizmet süresi zammından yararlanmaması hali daha geç emekli olmasına yol açabileceği ve böyle bir durumun emeklilik tarihinde etkisini göstereceği olgusu dikkate alındığında, fiili hizmet süresi zammından yararlanma istemiyle emekli oluncaya kadar diğer bir ifade ile iştirakçilik statüsünün devamı süresince 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 10. maddesine göre idareye her zaman başvurulabileceği ve istemin reddi yönünde tesis edilen işleme karşı dava açma süresi içinde dava açılabileceği sonucuna ulaşılmaktadır....

              ; son yedi yıllık fiili hizmet süresi içinde fiili hizmet süresi fazla olan kurumca, hizmet sürelerinin eşit olması halinde ise eşit hizmet sürelerinden sonuncusunun tabi olduğu kurumca, kendi mevzuatına göre aylık bağlanır ve ödenir."...

              Bölge Adliye Mahkemesi Davacı tarafından davalı işveren yanında geçen çalışmaları yönünden fiili hizmet süresi zammının tespiti istemli açılan davada yapılan yargılama sonucu ... 16. İş Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen hükme karşı davalılar vekili tarafından İstinaf yoluna başvurulması ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10....

                Yukarıda sayılan düzenlemeler birlikte irdelendiğinde; mahkemece, 2829 sayılı Kanun kapsamında hizmetleri birleştirilen ve 506 sayılı Kanun kapsamında tahsis koşulları uyuşmazlık konusu olan, davacının 5434 sayılı Kanun'un 32 nci vd. maddeleri hükümlerince hak kazandığı “fiili hizmet zammının” tahsis koşullarından olan yaş haddinden indirilmesine ilişkin kabul, 506 sayılı Kanun'un Ek 39 uncu maddesi karşısında yerinde ise de, 5434 sayılı Kanun'da yer alan “fiili hizmet zammının”, iştirakçilerin görev yaptıkları süreler boyunca ve tam kesenek vermek suretiyle geçirdiği sürelere ilişkin olarak yapılan ek bir zam niteliğinde olduğu ve fiili hizmet süresine eklenmesi gerektiği, buna göre eklenen bu hizmetin, iştirakçilerin fiili hizmet süresini, emeklilik ikramiye miktarını ve emekli aylığı bağlama oranını artırdığı ve yaş haddinden de 8 yıla kadar indirim sağladığı, 5434 sayılı Kanun'un 11 inci kısmında 35 vd. maddelerinde ayrıca düzenlenmiş olan “itibari hizmet” sürelerinin de, istekle emekliye...

                  UYAP Entegrasyonu