WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Velayetin Değiştirilmesi - Nafakanın Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı tarafından; davacı kocanın boşanma davası, yetki itirazı, velayet, kişisel ilişki ve davalı kadının manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle reddedilen ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan davacı koca ile fiili ayrılık dönemi içerisinde eşine hakaret eden ve bu suçtan mahkum olan davalı kadının eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca...

    Bu kez davacı-davalı kadın eş, eldeki bu davayı Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı olarak "fiili ayrılık" nedeni ile açmıştır. Mahkeme, ilk davanın reddinden sonra tarafların üç yıl süreyle bir araya gelmedikleri gerekçesi ile boşanma kararı vermiş ve erkek eşi kadın eşe nazaran daha ağır kusurlu kabul etmiş ise de; retle sonuçlanan ve taraflarca temyiz edilmeyerek kesinleşen ilk boşanma davasında, erkek eşin boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığına göre, bu tarihten önceki olaylar artık erkek eşe kusur olarak yüklenemeyecektir. Bu tarihten sonra taraflar bir araya gelmemiş, davalı-davacıdan kaynaklanan kusurlu bir davranış da kanıtlanamamıştır. Bu durumda; ret ile sonuçlanan ilk davayı açıp fiili ayrılığa neden olan ve boşanma sebebi yaratan davacı-davalı kadın eşin boşanmaya neden olan olaylarda tamamen kusurlu olduğunun kabulü gerekir....

      Bu dava ise 3 yıllık fiili ayrılık süresi dolmadan 16.01.2006 tarihinde açılmıştır.Bu halde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi koşulları oluşmamıştır. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın reddine karar verilecek yerde boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.Ancak davalı kadının temyizinin harcı ve kaydı bulunmadığından bu yön bozma nedeni sayılmamış yanlışlığa değinilmekle yetinilmiştir. 3-Davacı kocanın nafakalar ve tazminatlara yönelik temyizine gelince; Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.....

        İstinaf Sebepleri 1.Davacı- karşı davalı erkek istinaf dilekçesinde özetle; cevap dilekçesinin ıslahı yoluyla karşı dava açılamayacağını, kusur belirlemesini yanlış olduğunu, fiili ayrılık döneminde kadının hakaret, tehdit, mala zarar verme eylemlerinin dosyadaki CD çözümü ile ispat edildiği gibi, bu konuda İzmir 36....

          Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

            Aile Mahkemesinin 2016/192 Esas ve 2016/1096 Karar sayılı kararın 06.03.2019 tarihinde kesinleştiği, erkek tarafından fiili ayrılık nedeni ile karşı davanın 08.03.2022 tarihinde açıldığı, tarafların bir araya gelmedikleri, davanın kabülü için kanuni şartların oluştuğu, karşı davanın niteliği gereği kusur tespiti yapılmadığı ve erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddinin gerektiği gerekçesi ile kadının zina sebebine dayalı davası ile erkeğin fiili ayrılık sebebine dayalı davasının ayrı ayrı kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi ve 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin kısmen kabulü ile kadın lehine 150.000,00 TL maddî, 145.000,00 TL manevî tazminata, fazlaya ilişkin istemlerin reddine, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....

              DAVA Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; taraflar arasında 2014 yılında görülen boşanma davasının feragat nedeniyle reddedildiğini, bu kararın feragat dilekçesinin verildiği 22.06.2016 tarihinde kesinleştiğini, tarafların fiilen bu tarihten sonra bir araya gelmediklerini belirterek davanın kabulü ile fiili ayrılık nedeni ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin son fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; ilk açılan boşanma davasında gerekçeli kararın kadına tebliğ edilmeden kesinleştiğini, tarafların fiili ayrılık döneminde bir araya geldiklerini, erkeğin başka bir kadınla yaşadığını belirterek davanın reddine, Mahkemece boşanmaya karar verilmesi halinde aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir. III....

                araştırması yapılmasının gerekmediği, boşanma davalarında yargılama gideri ve vekalet ücreti boşanma isteminin kabul veya ret durumuna göre takdir edilmesi nedeni ile davalı aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin tabi olduğu anlaşıldı ğından, davalı vekilinin açıklanan yönlere ilişkin istinaf istemleri yersizdir....

                C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin son fıkrası gereğince fiili ayrılık nedeni ile boşanmanın şartlarının gerçekleştiği, Besni Sulh Ceza Mahkemesinin 2009/122 Esas ve 2010/67 Karar sayılı ceza dosyasında kesinleşen karar ile 13.03.2009 tarihinde davalı kadının davacı eşine "şerefsiz niye böyle yapıyorsun, namusuna sahip çıkacağına beni dövüyorsun" diyerek hakaret ettiği, davalı kocanın da davacı eşine vurmak suretiyle yaraladığı ve ayrıca davacı kocanın ret ile sonuçlanan ilk davayı açarak birlikte yaşamaktan kaçındığı ve boşanma sebebi yarattığı, işbu davada davacı erkeğin davalıdan daha ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeni ile boşanmalarına, davalı kadın yararına karar tarihinden geçerli olmak üzere aylık 400,00-TL yoksulluk nafakasına, 40.000,00-TL. maddî tazminat, 15.000,00-TL. manevî tazminata karar verilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı kadın tarafından nafaka ve tazminat miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Toplanan delillerden; Davacı kadın tarafından 09.09.2013 tarihinde ayrılık davası (TMK. md. 170/2), 06.11.2013 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK. md. 166) sebebine dayanan boşanma davası açılmış, davalar birleştirilerek görülmüştür. Davacı kadın vekili 14.10.2014 tarihinde "...birleştirilen ayrılık talebimizden vazgeçiyoruz..." şeklinde beyanda bulunmuştur. Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere bu beyan birleştirilen ayrılık davasından feragat niteliğindedir....

                    UYAP Entegrasyonu