"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece tarafların uzlaşmaz tavırları ile karşılıklı geçimsizlik oluşturacak davranışlar sergilemeleri nedeniyle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle TMK 166/4 maddesi uyarınca fiili ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmiş ise de; yapılan yargılama toplanan delillerden, davacı erkeğin fiili ayrılık döneminde sadakatsiz davranışlar içerisine girdiği davalı kadının da retle sonuçlanan ilk boşanma davasını açarak birlikte...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek vekili tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında kabule ilişkin şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, ret kararından sonra ortak hayatın yeniden kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi 3. Değerlendirme 1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür. 2....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :05.06.2014 NUMARASI :Esas no:2013/685 Karar no:2014/394 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve velayeti kendisine bırakılmayan müşterek çocuk için tayin edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmış, mahkemece de, tarafların bu sebeple boşanmalarına karar verilmiş olmasına, dava dilekçesinde, fiili ayrılık süresi içinde davalıya bir kusur isnad edilmemiş bulunmasına, davacının gösterdiği tanıkların redle sonuçlanan boşanma davasından önceki olaylara ilişkin ikame edilmiş olup, kesinleşen red kararı...
Yine davacı erkek, temyize konu eldeki bu davayı Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesine dayalı olarak evlilik birliğinin sarsılması nedeni ile açmıştır. Mahkeme, erkeğin davasını TMK’nun 166/1. maddesi uyarınca, davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle kabul etmiş ise de; retle sonuçlanan ve temyiz incelemesinden geçerek kesinleşen erkeğin ilk boşanma davasında, kadının boşanmayı gerektirir kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığına göre, bu tarihten önceki olaylar artık kadına kusur olarak yüklenemeyecektir. Bir başka deyişle, bu tarihten sonra fiili ayrılık döneminde kadının davacı erkeği tehdit ettiğine ilişkin vakıa dışında kalan eldeki dosyada dinlenen tanık anlatımlarına istinaden ilk boşanma davasından önce yaşandığı iddia olunan olaylara ilişkin kadının, davacı erkeğin ailesini istememesi ile erkeğe fiziksel şiddet uygulaması vakıaları davalı kadına kusur olarak atfedilemez....
Mahkemece; verilen 24/01/2022 tarih, 2019/383 E., 2022/46 K.sayılı kararı ile erkek tarafından açılan asıl davanın reddine, kadın tarafından açılan birleşen davanın kabulü ile tarafların TMK 166/1 maddesi uyarınca boşanmalarına, kadın lehine 50.000,00 TL maddi, 50.000,00 TL manevi tazminat verilmesine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olup, istinaf dilekçesinde özetle; açmış oldukları asıl davanın kabulü ile, kadın tarafından açılan birleşen davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek, istinaf yoluna başvurmuştur. GEREKÇE: Asıl dava; fiili ayrılık nedenine dayalı boşanma, birleşen dava ise; evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davası niteliğindedir. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, nafakalar, vekalet ücreti ve yargılama gideri yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi ve nafakaların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davaların Türk Medeni Kanunun 166/son maddesine dayalı boşanma davası olduğu, ilk olarak tarafların karşılıklı açtıkları boşanma davalarının ispat edilememesi nedeniyle reddine karar verildiği, fiili ayrılık döneminde tarafların bir araya gelmedikleri, bu dönemde de tarafların kusurlu bir davranışının varlığının ispat edilemediği, boşanmaya sebep olan olaylarda...
İlk davanın açılmasından sonra tarafların bir araya geldikleri iddia edilmediği gibi, fiili ayrılık döneminde kadından kaynaklanan ve ona kusur olarak yüklenebilecek yeni bir maddi olayın varlığı da kanıtlanamamıştı. Öyleyse davalı kadına bir kusur yüklenemez. Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı erkeğin ayrılık süresi içerisinde sadakatsiz olduğu da toplanan delillerle kanıtlanmıştır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Bu durumda; evlilik birliğinin temelinden sarsılmasını gerektiren olaylarda davacı erkek tamamen kusurludur. Davalı kadın süresinde cevap dilekçesi vererek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
2-Davacı erkek tarafından açılan boşanma davasının ( TMK m. 166/son ) yapılan yargılaması sonunda, mahkemece Türk Medeni Kanunu 166/son. madde koşulları oluştuğu, her iki tarafın da küçük şeylerden tartışma çıkardıkları, kısa sürede ayrıldıkları, evliliğin devamında taraflar ve toplum açısından bir yarar bulunmadığı, gerekçesiyle tarafların boşanmalarına ( TMK m. 166/son), kadının nafaka, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, verilen karar davalı kadın tarafından tüm yönlerden temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 20.09.2018 tarih 2016/22412 esas ve 2018/9739 karar sayılı ilamı ile “...2-Mahkemece boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu kabul edilerek boşanma davasının kabulüne karar verilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden ilk boşanma davasını açarak boşanma sebebi yaratan, bunun yanında fiili ayrılık döneminde de davalı kadını hırsızlıkla itham eden ve bu eylemi nedeniyle manevi tazminat ödemeye mahkum edilen davacı erkeğin...
Aile Mahkemesi'nin 2014/421 Esas, 2014/1004 Karar sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığını, davanın reddi kararının 20/02/2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 5 yıldır bir araya gelmediklerini, evliliğin yeniden tesis edilmediğini, fiili ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Aile Mahkemesi'nin 2014/421 Esas, 2014/1004 Karar sayılı dosyasıyla boşanma davası açtığını, davanın reddi kararının 20/02/2019 tarihinde kesinleştiğini, tarafların 5 yıldır bir araya gelmediklerini, evliliğin yeniden tesis edilmediğini, fiili ayrılık nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....