WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, davanın reddi ve ayrılık kararı yönünden; davalı kadın tarafından ise ayrılık kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davasıdır....

    Aile Mahkemesinin 2018/1059 Esas sayılı dosyasında davalı kocanın davacı kadının annesine telefonla tehdit mesajları gönderdiği, bu konuda tanık Özgenur'un iddiayı doğrular beyanlarının bulunduğu, böylece evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebebiyet verdiği" gerekçesiyle erkeğin; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) ve zina (TMK md. 161) nedenlerine dayalı boşanma davaları, erkeğin birleşen; zina (TMK md. 161) nedenine dayalı boşanma davası ile kadının birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, erkeğin birleşen; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davasının ispat edilemediğinden reddine karar verilmiş ise de, toplanan delillerden; kadının birleşen davaya (Antalya 12....

    Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :05.06.2014 NUMARASI :Esas no:2013/685 Karar no:2014/394 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı (koca) tarafından, kusur belirlemesi ve diğer taraf yararına hükmedilen tazminatlar ve velayeti kendisine bırakılmayan müşterek çocuk için tayin edilen iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı, Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan fiili ayrılık sebebine dayanmış, mahkemece de, tarafların bu sebeple boşanmalarına karar verilmiş olmasına, dava dilekçesinde, fiili ayrılık süresi içinde davalıya bir kusur isnad edilmemiş bulunmasına, davacının gösterdiği tanıkların redle sonuçlanan boşanma davasından önceki olaylara ilişkin ikame edilmiş olup, kesinleşen red kararı...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda Ortaca 1. Asliye Hukuk (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 20.11.2013 tarih ve 2013/372 E., 2013/920 K. sayılı karar taraf vekillerinin temyizi üzerine Yargıtay 2 . Hukuk Dairesinin 03.06.2014 tarih ve 2014/4690 E,. 2014/12258 K. sayılı kararıyla bozulmuş, yeniden yapılan yargılama sonunda mahkemece önceki kararda direnilmiştir. HUKUK GENEL KURULU KARARI Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki belgeler okunduktan sonra gereği görüşüldü: Dava, fiili ayrılık sebebine dayalı (TMK m.166/4) boşanma istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar, davalının temyizi üzerine Yargıtay 2. Hukuk Dairesine ait yukarıda esas ve karar numarası belirtilen karar ile bozulmuştur....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

        AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 09/10/2020 NUMARASI : 2018/626 ESAS-2020/583 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : İlk derece mahkemesince verilen hükmün istinaf kanun yolu suretiyle incelenmesi davalı-birleşen davacı tarafından süresinde istenilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı-birleşen davalı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin 2011 yılında açtığı boşanma davasının reddedildiğini, tarafların üç yıl boyunca bir araya gelmedikleri ve evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesi talebiyle dava açmıştır....

        Aile Mahkemesinin 2010/951 esas, 2010/1265 karar sayılı dosyasında 04/03/2008 tarihinde açılan birleşen bağımsız tedbir nafakası davasının kabul edildiği, erkeğin ise aynı dosyada 14/03/2008 tarihinde açmış olduğu boşanma davasının reddedildiği, kararın 11/02/2011 tarihinde kesinleştiği, kadının bağımsız tedbir nafakası almaya devam ettiği ve önceki boşanma davasının açıldığı tarihten sonra kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı kadın, davaya cevabında fiili ayrılık döneminde bir araya gelmediklerini beyan etmiş, daha sonra vekili tarafından verilen dilekçede tarafların ortak hayatı kurmak üzere bir araya geldikleri ileri sürülmüş, davalı-karşı davacı kadın ve tanıkları da bu yönde anlatımda bulunmuşlardır....

          Mahkemece, ilk boşanma davasının reddedilip kesinleşmesinden sonra üç yıl eşlerin bir daha bir araya gelmemeleri nedeniyle 166/son maddesi uyarınca eşlerin boşanmalarına karar verilmiş olması durumunda, bu iki dava bir boşanma süreci olarak kabul edildiğinde ilk boşanma davasının açıldığı tarihte mal rejiminin sona ermiş sayılacağı, ilk boşanma davasının açıldığı tarihin 06.02.2002 olduğu, dava konusu taşınmazın davalı tarafından satın alındığı tarihin 04.01.2003 olduğu, bu durumda dava konusu taşınmazın ilk boşanma davasının açıldığı ve mal rejimi hükümlerinin askıda olduğu boşanma davası sürecinde alındığının anlaşıldığı, ikinci davanın fiili ayrılık iddiasına dayalı olarak açılması ve davanın kabul edilmesi karşısında mal rejiminin ilk boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiş olduğu kabulüne göre davacının boşanma davasının açıldığı tarihten sonra alınan bir taşınmazla ilgili talepte bulunamayacağı, tarafların ilk boşanma davasının açıldığı süreçten itibaren birlikte yaşamadıkları...

            HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1908 KARAR NO : 2022/227 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : FİNİKE ASLİYE HUKUK (AİLE) MAHKEMESİ TARİHİ : 27/02/2020 NUMARASI : 2019/242 ESAS-2020/102 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan yargılaması sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm hakkında istinaf talebinde bulunulmakla; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı erkek vekili, dava dilekçesinde özetle; tarafların fiili ayrılık (TMK md. 166/4) nedenine dayalı olarak boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı kadın, cevap dilekçesinde özetle; kendisi için aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminata, ziynet ve kişisel eşya alacağına karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/4....

            Davacı davalı erkeğin davası TMK'nun 166/son maddesine, davalı davacı kadının davası ise TMK 166/1 maddesine dayalı boşanma davasıdır. Eldeki davada tarafların kusur durumları belirlenirken, daha önce taraflar arasında görülüp kesinleşen boşanma davalarında belirlenen kusur durumları yanında fiili ayrılık süresinde gerçekleşen kusurlu davranışların da dikkate alınması gerekir. Davacı davalı erkek tarafından açılan ve fiili ayrılığa esas alınan boşanma davasının reddedilmiş olması, o dava tarihine kadar yaşanan olaylarda davalıya atfedilebilecek herhangi bir kusur bulunmadığı konusunda kesin hüküm oluşturur. Sözü edilen davadan sonra taraflar bir araya gelmediklerine ve davalının fiili ayrılık döneminde bir kusuru iddia ve ispat edilmediğine göre, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadına kusur yüklenemez....

            UYAP Entegrasyonu