İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, davalı kadın yararına aylık 250,00 TL tedbir ve aylık 400,00 TL yoksulluk nafakası ile (Denizli 4. Aile Mahkemesinin 2015/616 esas ve 2015/797 karar sayılı ilamı ile davalı kadın yararına hükmedilen nafaka ile mükerrer olmamak üzere) 40.000,00 TL maddi ve 40.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve nafakaların miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
Oysa, fiili ayrılığı başlatan reddedilen boşanma davasının davacı erkek tarafından açıldığı, davacı erkeğin 20.01.2012 tarihinde davadan feragat etmesi sebebiyle reddedildiği, bundan sonra davalı kadın tarafından 09.03.2012 tarihinde davacıya karşı bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, "Ayrı yaşamakta haklı görülerek" nafaka isteğinin kabul edildiği görülmektedir. Davacı erkeğin boşanma davasından feragati, sözü edilen davaya kadar ki olaylardan dolayı davalının kusurlu kabul edilmesine mani olur. Feragatin hasıl ettiği kesin hüküm etkisi karşısında, artık önceki olaylardan dolayı davalı kusurlu addedilemez. Reddedilen boşanma davasından sonra da davalı kadının herhangi bir kusuru ispatlanamamış, aksine bu dönemde açtığı nafaka davasında davalı kadın haklı bulunmuştur. Bu durumda reddedilen boşanma davasını açarak fiili ayrılığa sebep olan davacı erkek boşanmada tam kusurludur. Davalı kadına atfedilebilecek bir kusur gerçekleşmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı erkek tarafından tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin tedbir nafakası davasına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava Türk Medeni Kanununun 166/son maddesi uyarınca fiili ayrılık boşanma hukuki sebebine dayalı olarak açılmıştır....
Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı erkeğin, ortak çocuğun doğumuyla ilgilenmediği, fiili ayrılık döneminde ortak çocuğun ihtiyaçlarını karşılamamak suretiyle birlik görevlerini ihmal ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, maddi ve manevi tazminatlar ile nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle erkeğin fiili ayrılık döneminde kadının ailesine telefon etmek suretiyle boşanmak istediğini söylemesinin erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceğinin, yine de mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre erkeğin tamamen kusurlu bulunduğunun anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 267.80 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, dosyanın ilk...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK m. 166/1 uyarınca boşanma davası, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise TMK m. 170 uyarınca ayrılık davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verildikten sonra davacı-karşı davalı erkeğin 11.11.2020 tarihinde vefat etmesi üzerine, davacı-karşı davalı erkeğin mirasçıları TMK m. 181/2 gereğince davaya devam edeceklerini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm davacı-karşı davalı erkeğin mirasçıları ve davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan ve reddedilerek kesinleşen boşanma davasından sonra taraflar arasında ortak hayatın yeniden tesis edilip edilmediği, fiili ayrılık sebebiyle açılan boşanma davasının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı (...) tarafından, kusur belirlemesi, diğer taraf yararına hükmedilen manevi tazminat ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı(nın) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece, tarafların Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde yer alan sebeple boşanmalarına karar verilmiş, boşanmaya sebep olan olaylarda koca "tam kusurlu" kabul edilerek, diğer taraf yararına manevi tazminata hükmedilmiştir....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından fiili ayrılık nedenine dayalı olarak açılan boşanma davasında fiili ayrılık şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadının tazminat talepleri hakkında karar verilmemiş olmasının isabetli olup olmadığı, tarafların kusurlarının bulunup bulunmadığı, günün ekonomik şartlarına göre kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı ile erkeğin kabul edilen boşanma davası neticesinde kadın aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....