"İçtihat Metni" Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.08.2012 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 26.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.11.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
DAVA TÜRÜ :Mirastan Feragat Sözleşmesinin İptali Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin * 29.05.2006 gün ve 1649 – 8341 sayılı ilamiyle* onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü. Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 440. maddesinde sayılan sebeplerden hiçbirisine uygun olmayan karar düzeltme isteğinin REDDİNE ve aynı Kanunun değişik 442. maddesi ile 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunun 52. maddesi hükmünce takdiren (140) YTL. para cezasının, harçlar kanunu uyarınca (25.10) YTL. ilam harcının karar düzeltme isteyene yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna oybirliğiyle karar verildi. 10.10.2006...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/12/2014 NUMARASI : 2011/95-2014/959 Uyuşmazlık, asıl davada mirastan feragat sözleşmesinin geçersizliğinin tesbiti birleşen davada el yazısı ile düzenlenen vasiyetnamenin iptali istemlerine ilişkin olup, mahkemece asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne dair verilen hüküm davacı taraf ve davacının çocuklarının temsilen kayyım tarafından asıl davaya hasren temyiz edilmiştir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 14.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İş Bölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 11.05.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Kanun) 40 ıncı ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18 inci maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, mirastan feragat sözleşmesinin geçersizliğine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 18.01.2024 tarihli ve 1 ... kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay (1). Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 ... Kanun’un 60 ıncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY (1). HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, 06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Aynı zamanda verilen bu iki dilekçenin birbirinin devamı niteliğinde olduğu ve davadan feragatin bir yerde temyizden feragat isteğini de içereceği düşünülerek davadan feragat isteği esas alınarak çözüme ulaşılması gerektiği görüşü benimsenmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir. Aynı yasanın 308. maddesi gereğince de kabul, davacının talep sonucuna davalının kısmen veya tamamen muvafakat etmesidir. Kabul, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri davalarda hüküm doğurur. 6100 sayılı HMK'nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir....
HMK'nın "Feragat ve kabulün şekli" başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır. Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Bu nedenle mahkemece verilen kararın davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekir....
ve yıllar önce yapılan devirden haberi olmayıp, noterde yapılan işlem sırasında ölünceye kadar bakma akdinin de tapudan istenerek feragat sözleşmelerine eklenmesi gerektiğini, feragat sözleşmesinde yer alan ivazın da müvekkilime bu güne kadar hiç bir şekilde ödenmediğini, mirastan feragat sözleşmesine konu edilen taşınmazın, murisin ölümü beklenmeksizin 01.10.1998 tarihinde mirasçılardan davalı T3 devredildiğini, feragatin hüküm doğuracağı tarihin Hasan Büyükbaş'ın ölüm tarihi olan 20.03.2019 tarihi olması gerektiğini, aradan geçen süre içersinde davalı T3 taşınmazdan ve üzerindeki işletmeden elde ettiği gelirin hukuken aslında sadece kendisine ait olmayıp tüm diğer mirasçılarında miras payı oranında hakları bulunduğunu belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Mahkemece, yalnızca, feragatin gerçekten anılan anlamı içerip içermediğinin ve yasal yönteme uygun yapılıp yapılmadığının araştırılması ve koşullar gerçekleşmişse feragat nedeniyle davanın reddi yönünde hüküm kurulması gerekmektedir. Diğer taraftan, davacı tarafından feragat bildirimi yapıldıktan sonra mahkemece henüz buna dayalı olarak karar verilmemiş olsa da, feragatten dönülemez. Davacının bu tür durumlarda, hata, hile veya ikrah nedeniyle feragatin geçersiz olduğunu aynı davada ileri sürebilme veya feragatin feshi için ayrı bir dava açabilme hak ve olanağı bulunmaktadır. Feragatin kesin hüküm oluşturma etkisi maddi anlamdadır ve feragat nedeniyle reddedilen dava, aynı konuda, aynı taraflar arasında ve aynı dava sebebine dayanılarak yeniden açılamaz....
Feragatten dönülmesi ve mülga HUMK.nun 83.maddesi ve HMK. nun 176 maddesine göre, ıslah yolu ile feragatin hükümsüz kılınması olanaksız ise de, irade bozukluğu hallerinde feragat ve kabulün iptali istenebilir (HMK. 311/1-2. cümle; Kuru, B.:Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6.Baskı, Cilt:IV, İstanbul 2001, sahife:3646 vd.) Bu gibi durumlarda yapılması gereken, feragatin geçersizliği iddiasının hadise olarak aynı mahkemede görülüp, sonuçlandırılmasıdır. Feragatin iptali davasının başka bir mahkemede açıldığı durumda ise, asıl davayla birleştirilerek görülmesi gerekmektedir....
Davacı tarafça sunulan 08/03/2024 tarihli dilekçede, davacının istemi doğrultusunda davadan ve tüm istemlerinden feragat ettiğini, feragat nedeniyle davanın reddine karar verilmesini istediği görüldü. Bilindiği üzere, HMK'nin 307. maddesine göre davadan feragat davacının, istem sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. Yine aynı Yasa'nın 311. maddesine göre feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur. Bu hükümler gözetildiğinde davadan feragatin davaya kendiliğinden son veren bir taraf işlemi olduğunda kuşku bulunmadığı, davadan feragatin yöntemine uygun, süresinde ve tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri hususta olduğu anlaşılmış olup, davanın feragat nedeniyle reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur....