Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ: 22/05/2019 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı icra takibinde faize itiraz istemine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 29/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : İcra emrine itiraz .K.. A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, ilamlı takipte faize itiraza ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulunun 11.01.2019 tarihli ve 1 sayılı kararı ile hazırlanan, 30.01.2019 tarihli ve 2019/1 sayılı Yargıtay Büyük Genel Kurulunca kabul edilip, 31.01.2019 tarihli ve 30672 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak 01.02.2019 tarihinde yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesinin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 26/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet KARAR Alacaklı tarafından ilk takip ilamsız takip olarak başlatılmış olup, taraflar arasındaki uyuşmazlık, faize itiraz olup, belirgin biçimde Dairemiz'in inceleme alanı dışında kalmakta ve niteliği bakımından Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 10.01.2013 tarih 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, Yargıtay Büyük Genel Kurulu’nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 17.12.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğü'nün 2017/19235 Esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emri gönderildiğini, müvekkillerinin ikisinin de yerleşim yeri adresinde takibin açılmadığını, müvekkili şirket adresinin Acıpayam/Denizli olduğunu, şikayet konusu takip yönünden Acıpayam Mahkemeleri ve İcra Daireleri'nin yetkili olduğunu, şahıs müvekkilinin yerleşim yerinin ise Serik/Antalya olduğunu bu yönüyle de Bakırköy İcra Dairelerinin yetkili olmadığını, genel yetki kuralında takiplerde borçlu yerleşim yeri icra dairelerinin yetkili olduğunu, takibe konu senetlerde yer alan sözleşmelerde HMK 17. madde gereği geçersiz olduğunu söyleyerek yetki itirazının kabulünü ayrıca dava dilekçesinde takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, geçerli bir kefalet ilişkisi kurulmadan şahıs müvekkili hakkında takip açılmasının yasaya aykırı olduğunu, teminat senedi olduğundan alacağın varılığının yargılamayı gerektirdiğini, işlemiş faize ve işletilen faize, bono komisyonunda itiraz ettiklerini söyleyerek itirazlarının kabulünü istemiştir...

        - K A R A R - Davacı vekili, müvekkili banka ile ... inş.Tur.Ltd.Şti.arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca kullandırılan kredinin ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ile müteselsil kefiller aleyhine icra takibi yapıldığını, vaki itiraz nedeniyle takibin durduğnu belirterek itirazın iptaline, takibin devamına, davalının alacağın % 40’ından ... olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, borca itiraz dilekçesinde belirtildiği gibi 90.608.92.-TL. müvekkilinin borcunun bulunduğunun kabul edildiğini, ancak faize faiz işletilmesinin usulsüz olduğunu, faiz oranının yüksek olduğunu, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla da takip yapılması nedeniyle davanın haklı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalılar vekilinin 90.958.-TL.ye itirazının olmadığı, fazlaya ilişkin istem nediniyle itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek davalıların itiraz etmedikleri 90.958....

          Hukuk Dairesi tarafından; yeni ZMSS Genel Şartları, 01.06.2015 tarihinden sonra düzenlenecek poliçelere uygulanacağından ve davalı poliçesinin düzenleme tarihi bu tarihten önce olduğundan, davacı zararının teminat kapsamında olduğu; davalı vekilinin vekalet ücretine ilişkin istinaf talebinin yerinde olmadığı; davacı tarafın, Uyuşmazlık Hakem Heyeti kararında hükmedilen yasal faize karşı itiraz yoluna gitmediği de gözetildiğinde, davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu için davacı vekilinin istinaf başvurusunun da yerinde olmadığı gerekçesiyle, taraf vekillerinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1-Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun 19.06.2020 tarih, 2019/4-2020/1 sayılı kararı ile 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 30. maddesi ile kurulan sigorta tahkim komisyonu itiraz hakem heyetinin bölge adliye mahkemelerinin faaliyete başladığı 20.07.2016 tarihinden sonra itiraz üzerine verilen...

            Davacının takipte işlemiş faize yönelik istemde bulunduğu ve bu istemini açılan itirazın iptali davasında harçlandırarak dava konusu ettiği, davacının işlemiş faize ilişkin talebin değerlendirilmesinde ise; bir alacağa faiz talep edilmesi için ödeneceği tarihin kesin olarak bilinmesi taraflar arasında faiz yönünden bir sözleşme olması ya da borçlunun ihtar ya da ihbarla temerrüde düşürülmesinin gerektiği ancak davacı tarafından davalı adına keşide edilen temerrüt ihtarı ya da taraflar arasında sözleşme mevcut olmadığından davacı tarafın işlemiş faize ilişkin istemin yerinde olmadığı kanaatine varıldığı, alacağın likit olması sebebiyle kabul edilen asıl alacak üzerinden icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, davalı tarafın cevap dilekçesi ile talep ettiği kötüniyet tazminat talebinin ise ispatlanamadığından reddine karar verilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

              Maddesi uyarınca reeskont faizi ve değişen oranlardaki faizin uygulandığını, bu sebeple davalının faize itirazlarının da reddinin gerekeceğini, dava konusu alacağın varlığının, ikrar edilmiş---- ile sabit olduğunu, sayın mahkemece gerekli görüldüğü taktirde davalının ticari defter ve kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi neticesinde alacağın varlığının ayrıca kanıtlanacağını, borçlunun itirazında haksız ve kötü niyetli olduğunu, tamamen icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle borçlunun icra takibine yönelik itirazının iptali ( asıl alacak ve faize itirazının iptaline ) takibin devamı ve borçlunun haksız itirazı sonucu alacağın %20 sinden az olmamak üzere inkar tazminatına çarptırılması için mahkemeye müracaat etmenin gerektiğini, Yukarıda açıklanan nedenlerle ve sayın mahkemenin res'en göz önünde bulunduracağı nedenlerle, ---- borçlunun yapmış olduğu haksız itirazın iptaline ve takibin devamına, haksız itiraz eden borçlu aleyhine alacağın % 20 sinden...

                Bununla birlikte davalı tarafça takipteki işlemiş faize ve faiz oranına yönelik itiraz sürdürülmüştür. Davacı tarafça taraflar arasındaki ticari satıma ilişkin olarak kesilen fatura alacaklarının tahsilini talep etmektedir. Ancak davalı tarafın takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin yazılı bir delile dosyaya sunulmamış ve dava dilekçesinde de böyle bir delile dayanılmamıştır. Taraflar arsında yazılı bir satım sözleşmesi olduğuna ilişkin ya da davalı tarafın takip öncesinde temerrüte düşürüldüğüne ilişkin başkaca bir yazılı bir belge sunulmadığından davalı tarafın takip öncesi işlemiş faize yönelik itirazı yerinde bulunmaktadır. Ancak her iki tarafta tacir olup tacirler arasındaki işlemlerin ticari olması asıl olduğundan davacı tarafın takibe konu asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi talebi yerinde bulunmaktadır....

                  Mahkemece, bilirkişi raporu hükme esas alınarak asıl alacağa ödeme tarihinden itibaren faize hükmedilmiş ise de, işlemiş faize hükmedilebilmesi için davalının TBK 117 (eski TBK 101) maddesi uyarınca temerrüt ihtarnamesi ile temerrüde düşürülmesi gerekir. Somut olayda, davacılar davalıya 08.12.2014 tarihinde tebliğden itibaren 7 gün içerisinden borcun ödenmesine ilişkin ihtar göndermiş, davalı ihtara, 30.01.2015 tarihinde ilgili kayıtlarda davacıların murisi tarafından yapılan bir ödemeye rastlanılmadığı gerekçesiyle belirtilen bedelin ödenmeyeceğini beyan ettiği bir yazı ile cevap vermiştir. Dosya kapsamından davacılar tarafından gönderilen ihtarın davalıya ne zaman tebliğ edildiği anlaşılamamaktadır....

                    UYAP Entegrasyonu