Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Sair temyiz nedenleri yerinde değil ise de; Borçlu, alacaklı tarafından aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan takipte, ödeme emrinin kendisine tebliğinden itibaren 5 günlük yasal süre içerisinde icra mahkemesine başvurarak, sair itirazı yanında faize ve oranına itiraz ettiği, mahkemece borca itirazın reddine karar verildiği, sair itirazların incelenmediği anlaşılmıştır....

    İcra Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Borca İtiraz Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emri tebliği üzerine adı geçenin yasal sürede icra mahkemesine başvurarak, Ümraniye İcra Dairelerinin yetkili olduğunu belirterek İstanbul İcra Dairesinin yetkisine, imzaya ve faize itiraz ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda Mahkemece öncelikle borçlunun icra dairesinin yetkisine itirazı hakkında bir karar verilmesi, yetki itirazının yerinde görülmemesi halinde diğer itiraz nedenleri değerlendirilmesi gerekirken, yetki itirazı konusunda olumlu olumsuz bir karar verilmeksizin yargılamanın sürdürülerek, sonuçlandırılması ve yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

      KARŞI OY YAZISI Davacı-alacaklı tarafından davalı-borçlu aleyhine 18.08.2009 tarihinde yapılan ilamsız takipte, davalı-borçlu 92.021,77 TL asıl alacağa itiraz etmemiş fakat işlemiş faiz talebine ve takipten sonra işleyecek faiz oranına itiraz etmiş daha sonra davacı-alacaklıya ilki 23.09.2013 ve sonuncusu 07.03.2013 tarihinde olmak üzere dokuz seferde toplam 80.000,00 TL ödemiştir. Davalı-borçlu 18.08.2009 takip tarihi itibariyle asıl alacak yönünden temerrüte düşmüş olup tarafların tacir olması sebebiyle asıl alacağa takip tarihinden itibaren avans faizi işletilmesi ve yapılan kısmi ödemelerin de BK’nun 84. maddesi (TBK’nun 100. maddesi) gereğince öncelikle ödeme tarihine kadar işleyen faize mahsup edilmesi ve işleyen faiz borcunu aşan ödeme varsa bunun asıl alacaktan mahsup edilmesi ve asıl alacağın kalan kısmına bu kere ikinci ödeme tarihine kadar faiz işletilmesi ve davacı-alacaklının bakiye alacağının bu şekilde hesaplanması gerekmektedir....

        İtirazın iptali davasının amacı itiraz üzerine duran takibin devamını sağlamaktır. Bu nedenle davada haklılık durumu takip tarihi itibariyle belirlenmelidir. (HGK 16.10.1996, 19-601/711). itirazın iptali davasında takipten önce, takipten sonra ancak ödeme emrine itiraz süresi bitmeden yapılan ödemeler gözetilir. Ancak ödeme emrine itiraz süresinin geçmesinden sonra yapılan ödemeler ise dikkate alınıp borçtan mahsup edilmelidir. Aksi halde ödeme tarihleri itibariyle takip konusu alacağa faiz yürütülüp, ödemenin öncelikli faize mahsup edilmesinden sonra kalan alacak saptanarak hüküm kurulmalıdır. Bu şekilde yapılacak işlem sonucu bulunan meblağ üzerinden hüküm kurulması infazda tereddüt yaratır. Davacının davadan önce yapılan ödemeler yönünden tüm borç ödenip, infaz edilmediği sürece hukuki yararı bulunmaktadır. Mahkemenin bu yöne ilişkin gerekçesi yerinde olup, hükmün onanması gerekir....

          Davalı yanın diğer temyiz itirazlarına gelince; Davacı banka giriştiği icra takibinde 171.163.68 TL. asıl alacak, 55.726.94 TL. temerrüt faizi, 2.786.32 TL. faizin %5 gider vergisi, 399.17 TL. masraf, 723.84 TL. muacceliyete kadar işlemiş akdi faiz olmak üzere toplam 230.799.95 TL. asıl alacağa %126 temerrüt faizi ve faize gider vergisi uygulanmasını, bankaca verilen ve iade edilmeyen 11 adet çekin garanti toplamı 5.170.TL.’nin nakdi teminat olarak depo edilmesini talep etmiştir. Takibe yönelik olarak davalı vekili itiraz dilekçesinde ilamsız takibe ilişkin olarak “ faiz oranı ile işlemiş faize miktarına ve tüm fer’ilerine itiraz ediyoruz.” demek suretiyle kısmi itirazda bulunmuştur....

            Davacı, alacağının tahsili için takipten önce ihtar göndererek davalıyı temerrüde düşürmediğinden, işlemiş faize ilişkin “itirazın iptali” isteminin reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece 26.495,61 TL’lik işlemiş faiz yönünden de itirazın iptaline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. 3-Davalı icra takibinde asıl alacağın 22.101 TL’lik kısmını kabul edip, 4.823 TL’lik kısmına itiraz ettiğine göre, itiraza konu olan bu miktar asıl alacak üzerinden hüküm kurulması, inkar tazminatına da sadece bu miktar üzerinden hükmedilmesi gerekirken, mahkemece işlemiş faiz ve itiraz konusu olmayan asıl alacağı da kapsayacak şekilde toplam 51.416,44 TL üzerinden itirazın iptaline karar verildiği gibi, yine bu miktar üzerinden inkar tazminatına hükmedilmiş olması da ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir....

              Faize ve faiz oranına itiraz yönünden yapılan incelemede ; takibe konu 140.000,00 TL'lik bono için faiz türü olarak Avans faizi istenebileceğinden, senedin vade tarihi olan 20/08/2019 tarihi ile takip tarihi olan 10/05/2022 tarihine kadar istenebilecek Faiz Tutarı: 58.217,64 TL olup, hesap tablosu aşağıdaki şekildedir: Başlama Tarihi Bitiş Tarihi Gün Sayısı Oran (%) Tutar 20.08.2019 10.10.2019 52 19,5 3.943,33 11.10.2019 20.12.2019 71 18,25 5.039,03 21.12.2019 12.06.2020 175 13,75 9.357,64 13.06.2020 18.12.2020 189 10 7.350,00 19.12.2020 01.01.2022 379 16,75 24.687,64 02.01.2022 10.05.2022 128 15,75 7.840,00 = Toplam 58.217,64 TL Gaziosmanpaşa İcra Dairesinin 2022/94241 sayılı dosyasında Alacaklı tarafından, 10.05.2022 takip tarihi itibariyle 65.994,66 TL işlemiş faiz talep edildiği için, mahkemece davanın faize itiraz...

              İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 21/11/2019 NUMARASI : 2019/648 ESAS- 2019/1083 KARAR DAVA KONUSU : YETKİ İTİRAZI-BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle : Takibin yetkili icra müdürlüklerinde açılmadığını yetkili icra müdürlüğünün İstanbul icra müdürlükleri olduğunu, yine dilekçesine eklediği belgelerden de anlaşılacağı üzere borcun ödendiğini, faize itiraz ettiklerini faize faiz yürütüldüğünü faiz oranının fahiş olduğunu beyanla itirazlarının kabulüne karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde takibe konu borcun ödenmediğini,sunulan belgelerin tarihlerinin vade tarihinden önce olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece, 2019/648 Esas-2019/1083 karar sayılı kararı ile "1- Davacının Anadolu 24....

              -TL.alacağı bulunduğunu, ihtara rağmen ödeme yapmayan davalı aleyhine başlatılan takipte davalının yetkiye, faize ve borca itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek davalının itirazının iptali ile takibin devamına, % 40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevabında, yasal faiz oranı % 9 iken davacının % 48 talep ettiğini, bu nedenle faiz oranına yönelik itirazın haklı olduğunu, faizin başlangıç tarihinin gösterilmediğini, itirazın niteliğine göre icra inkar tazminatına hükmedilemeyeceğini belirterek davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davalının asıl alacağa itirazı bulunmadığı, birikmiş faiz alacağı ve faiz oranına yönelik itirazın yerinde olmadığı gerekçesiyle davalının itirazının iptali ile takibin devamına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davalı, icra takibine konu birikmiş faiz alacağının miktarına ve faiz oranına itiraz etmiştir....

                ait olduğunun Adli Tıp raporu ile ispat edildiği, çeklerin yazıl delil başlangıcı hükmünde sayıldığı ve davacının davalılardan alacaklı olduğunun anlaşıldığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı yararına %40 tazminata karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2-BK.nun 104/son maddesi uyarınca faize faiz yürütülmesi mümkün değildir. Mahkemece anılan kanun hükmüne aykırı olarak faize faiz yürütülecek şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu