Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temyiz eden tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R Borçlular vekili İcra Mahkemesi'ne başvurusunda; takibe dayanak ilamda araç bedeline faiz işletilmesine ilişkin bir hüküm bulunmamasına rağmen İcra Müdürlüğünce faiz işletildiğinden bahisle, faiz işletilmeden dosya hesabı yapılmasının reddine ilişkin 12.07.2013 tarihli İcra Müdürlüğü kararının kaldırılması ile 51.148,38 TL'nin kendilerine iadesine karar verilmesini talep etmiş, Mahkemece takip talebinde aracın değerinin belirtilerek takibe başlandığı, bu durumda karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği...

    birer yıllık devreler halinde mevduata fiilen uygulanan en yüksek faiz oranları sorularak faiz hesabı yapılması gerektiğini bildirerek icra emrinin 1.361,00 TL yönünden iptaline, işlemiş faiz ve faiz oranı yönünden düzeltilmesine karar verilmesini istemiştir....

    İstinaf Sebepleri Borçlu istinaf dilekçesinde; alacaklıların davanın hiçbir aşamasında kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz talep etmediklerini, ilamda borçlu aleyhine hükmedilmeyen faiz oranının yorum yolu ile uygulanmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, ilamın aynen infazı gerektiğini, Anayasa'nın 46. maddesindeki düzenlemenin kamulaştırma bedeli için yapıldığını, kamulaştırmasız el atmanın bu hüküm dışında kaldığını, 2942 sayılı Kanunun geçici 6. maddesinin 8. fıkrasında kamulaştırmasız el atmalar için yasal faiz ödeneceğinin düzenlendiğini, hakkaniyete aykırı faizler işletilerek sebepsiz zenginleşmeye sebep olunduğunu ileri sürerek İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasını talep etmiştir. C....

      İTİRAZ VE ŞİKAYET Borçluların İcra Mahkemesine başvurularında; takibe konu senedin teminat senedi olduğunu, senedin vade tarihi vb. bazı unsurlarının sonradan doldurulduğunu, senedin tanzim tarihi itibariyle alacaklıya hiç bir borçları bulunmadığını, bankanın bono karşılığı borç vermeyeceğinin açık olduğunu, ödeme emrinde yer alan “tahsilde tekerrür olmamak” kaydının hangi alacak veya takip nedeniyle yazıldığının açıklanmadığını, alacaklı bankadan kredi sözleşmeleri celp edildiğinde senedin teminat olarak verildiğinin anlaşılacağını, faizin başlangıç tarihinin gösterilmediğini ve faiz oranının hem reeskont hem de avans faiz olarak gösterilmesinin çelişkili olduğunu belirterek takibin ve ödeme emrinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II....

        YARGILAMA SÜRECİ: Dava konusu istem: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…; E:…, K:… ve E:…, K:… sayılı kararlarıyla iadesine hükmedilen katma değer vergisi için tahsil tarihinden iade edildiği tarihe kadar hesaplanacak gecikme zammı oranında faiz ödenmesi talebiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun reddine dair … tarih ve … sayılı işlemin iptali ile iade edilen tutarın tahsil tarihinden iade edildiği tarihe kadar işleyecek olan gecikme zammı oranında faiz ödenmesine hükmedilmesi istemine ilişkindir....

          Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; her ne kadar şikayetçi tarafından şikayet dilekçesinde icra emrinin düzeltilmesi talep edilmiş, mahkemece bu yönde hüküm kurulmamış ise de, bu husus istinaf sebebi olarak gösterilmediğinden, HMK 355. maddesi gereğince bu sebebe ilişkin değerlendirme yapılmadığı, şikayetçinin ileri sürdüğü hususların bir kısmının takibe dayanak ilamın yargılaması aşamasında ileri sürülmesi gereken hususlar olduğu, İcra Mahkemesince bu hususların değerlendirilemeyeceği, her ne kadar ilamda belirlenen alacak kalemlerine yasal faiz uygulanmasına hükmedilmiş ise de, davanın kamulaştırmasız el atma davası olması, kamulaştırmasız el atma davalarında kararın kesinleşmesinden itibaren Anayasa 46/son maddesi gereğince kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faizin talep edilmesinde ve bu talep gereğince icra emri düzenlenmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, şikayetçi tarafın faiz oranına da itirazının bulunmadığı gerekçesiyle...

            -K A R A R- Şikayetçi vekili, hazırlanan sıra cetvelinde satış bedelinin 1.970,00 TL'sinin 1. sıradaki ipotek alacağına ödenmesine müteakip bakiyesinin ise 2. sırada yer alan müvekkili ile 3. sırada yer alan alacaklıya dönmesine karar verildiğini ancak icra müdürlüğünce yapılan hesaplamanın hatalı olduğunu, müvekkilinin yapmış olduğu takipte itirazsız kesinleşen 11.000,00 TL faiz ve masrafların borç hesabı içerisine katılmadığını, memur işleminin İİK'nın 16. maddesi uyarınca süresiz şikayete tabi olduğunu ileri sürerek, 3. sırada yer alan alacaklıya ayrılan 6.737,11 TL'nin müvekkilinin alacaklı olduğu dosyaya iadesine karar verilmesini talep etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayet konusunun icra müdürlüğünün yaptığı hesaba ve buna bağlı olarak sıra cetveline ilişkin olduğunu, şikayetin bu itibarla süreye tabi olup hak düşürücü sürenin de geçmiş olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

              İcra Müdürlüğü'nün 24/08/2016 tarihinde yapılan icra kapak hesabında 47.011,44- TL kıdem tazminatına takip sonrası uygulanan en yüksek mevduat faizinin ilama ve Yargıtay uygulamasına aykırı olarak fahiş faiz oranı işletildiğini, bu orana göre de fazla faiz talep edildiğini, kapak hesabında toplam faiz miktarı adı altında 16.262,95- TL takip sonrası faiz istendiğini, takip sonrası işletilen faiz miktarının hukuka aykırı olduğunu, takip tarihden birer yıllık devreler halinde hesap tarihi olan 24/08/2016 tarihine kadar işlemiş faizin hesaplanması gerektiğini, icra dosyasında ilama aykırı takip sonrası işlemiş faiz miktarı ve oranlarının iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              Bilirkişi raporda hesabı bu şekilde yapmış ise de...’ın 2007 yılı Nisan ayından takip tarihine kadar, ...’ın 2007 yılı Ekim ayından takip tarihine kadar, ...’ın ise 2005 yılı Mayıs ayından 2009 yılı Ocak ayına kadar mevduata fiilen uyguladıkları en yüksek faiz oranlarını bildirmedikleri, Mahkemece bu eksiklikler giderilmeden dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek, eksik incelemeye dayalı bilirkişi raporu doğrultusunda hüküm kurulduğu görülmüştür. Bundan ayrı; yukarıda da ifade edildiği gibi faiz hesabının her bir alacak yönünden hakkın doğum tarihinden itibaren birer yıllık devreler halinde yapılması gerektiğinden, birer yıllık devrede hangi bankanın fiilen uyguladığı faiz oranı yüksek ise; o oranın uygulanması gerekeceğinden Denizbank’ın 2007 yılı Nisan ayında 19,75 olan faiz oranının rapora esas alınan ...kası’nın 18,50 olan faiz oranından ve 2010 yılı Temmuz ayında ......

                raporuna ilişkin şikayet ve itirazlarının kabulü ile iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu