GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilim ile davalı resmi olarak evliyken 30.06.2021 tarihinde şiddetli geçimsizlik nedeniyle boşanma davası açmıştır ve bu dava derdest olup, Eskil Asliye Hukuk Mahkemesi'nin (Aile Mahkemesi Sıfatıyla) 2021/128 Esas sayılı dosyasında yargılama devam etmekte olduğunu, taraflar arasında boşanma davası açılmış olmakla birlikte evlilik birliği içerisinde edinilmiş olan ve davalı üzerine kayıtlı olan taşınmazlar, taşınırlar, tarım aletleri ve banka hesapları için mal rejiminin tasfiyesi ile katkı payı, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı oluştuğundan bu davayı açma zorunluluğu doğduğunu, katkı payı, katılma payı, değer artış payı alacağı olmak üzere 10.000 TL'nin yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davalının taşınır taşınmaz malları ve banka hesapları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını talep etmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, cevaba cevap dilekçesi, dinlenen davalı tanıkların beyanları, yaptırılan zabıta araştırmaları, incelenen nüfus aile kayıt tablosu ve dosyada bulunan tüm bilgi ve belgeler birlikte değerlendirildiğinde; dava, şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı açılmış boşanma davası olup, yapılan yargılama sonucunda; tarafların 22/01/2018 tarihinde evlenmiş olup, bu evliliklerinden müşterek çocukları bulunmadığı. davacı tarafından TMK 'nın 166/1 maddesine dayalı boşanma davası açılmış ise de, boşanmaya karar verilebilmesi için evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenemeyecek derecede, ortak hayatı çekilmez hale getirecek ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte şiddetli bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olması gerektiği, dinlenen davacı tanıklarının beyanlarının bir kısmı duyuma dayalı, bir kısmı geçimsizlik halini kabule elverişli olmayan beyanlarda ibaret olup, bir kısım beyanlardan davalı kadının aylık...
Gerçekleşen bu durum karşısında,erkeğin boşanmayı gerektiren kusurlu bir davranışı kanıtlanamadığından, ortak hayatın temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğe kabule elverişli ciddi sebep ve deliller tespit edilemediğinden, şiddetli geçimsizlik ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı hususu ispatlanamadığından, davacı tarafından açılan boşanma davasının reddi yönünde karar vermek gerektiği kanaatine varılmış olup aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı; sürekli olarak ...'nda bulunmadığından alıcı çıkması halinde maliki olduğu 21 parsel sayılı taşınmazdaki 7 numaralı bağımsız bölümü satabilmesi için davalı eşi ...'e vekâletname verdiğini, bir süre sonra şiddetli geçimsizlik sebebi ile ayrı yaşamaya başladıklarını, boşanma davası açtığını, davalı ...'ün ise bilgi ve rızası dışında taşınmazı diğer davalı ...'e gerçek değerinin oldukça altında bir bedelle satış suretiyle temlik ettiğini, vekilin görevini kötüye kullandığı gibi her hangi bir bedel de ödemediğini, davalıların işbirliği içerisinde hareket ettiklerini ileri sürerek taşınmazın tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı ...; 2008 yılından beri davacı ile ayrı yaşadıklarını, evden ayrılıp ...'...
Davacı, bu davanın kesinleşmesinden itibaren üç yılık eylemli ayrılığın gerçekleştiğini belirterek; Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı bu boşanma davasını açmıştır. Davacı kocanın cevaba cevap dilekçesinde ileri sürdüğü gibi; davalı kadın 29.11.2002 tarihinde Şişli 2. Asliye Hukuk Mahkemesinde açtığı 2002/1690 esas, 2003/18 karar sayılı boşanma davasından 06.01.2003 tarihinde feragat etmiş; davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmiştir. Kadının açtığı boşanma davasından sonra tarafların bir daha biraraya gelmedikleri iki tarafın da kabulündedir. Davacı koca Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanan boşanma davasında, kendi açtığı retle sonuçlanan boşanma davasına dayanmakla birlikte; boşanma nedeni yaratmış kabul edilemez. Zira, kadın kendi açtığı boşanma davasından feragat ederek; kocanın kusurlarını affetmiş konumuna düşmüş; bunun sonucu olarak artık kocayı kusurlu ve boşanma nedeni yaratmış olarak görmenin olanağı kalmamıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Asıl davada; davacı- birleşen davalı erkeğin boşanma davasının REDDİNE, Birleşen davada; davalı- birleşen davacı kadının boşanma davasının KABULÜ İLE; tarafların TMK.nun 166/1 maddesi gereğince ŞİDDETLİ GEÇİMSİZLİK NEDENİYLE BOŞANMALARINA, Tarafların müşterek çocukları 25/01/2004 doğumlu Zeynep ve 18/06/2009 doğumlu Mustafa Ferhat'ın velayetlerinin TMK'nın 182. maddesi gereğince davalı- birleşen davacı anneye verilmesine, Velayeti davalı- karşı davacı anneye verilen çocuklar ile davacı- birleşen davalı baba arasında şahsi münasebet tesisine, Müşterek çocuklar 25/01/2004 doğumlu Zeynep ve 18/06/2009 doğumlu Mustafa Ferhat için 11/12/2019 tarihli ara karar ile bağlanan aylık 300'er TL tedbir nafakasının birleşen dava tarihinden hükmün kesinleştiği tarihe kadar tedbir, hüküm kesnleştiği tarihte müşterek çocuk Zeynep için aylık 100 TL ve müşterek çocuk Mustafa Ferhat için aylık 50 TL artılarak toplam aylık 750 TL iştirak nafakası olarak davacı-...
Temyiz Sebepleri Davacı erkek vekili, müvekkilinin delil listesi verdiğini ve tanıklarını hazır ettiğini, boşanmanın anlaşmalı gerçekleşmeyeceğinin anlaşıldığı aşamada çekişmeli boşanma davası ve delillerini bildirmesi için süre verilmediğini, hazır edilen tanıklarının dinlenilmediğini, ön inceleme duruşmasında tahkikat aşamasına geçilerek davanın reddedildiğini beyanla, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu, davanın kabulünün gerektiğini ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın reddine karar verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır. 2....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.01.2021 günü temyiz eden davacı ... vekili Av. ... ve karşı taraf davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, dava dilekçesinin içeriğinde, şiddetli geçimsizlik nedeniyle 27.11.2012 tarihinde boşanma davası açtığını, davanın Mersin 3....
Mahkemece; davacı kadının dava dilekçesinde tanık deliline dayanmadığı, dosyaya sunduğu delillerin ise evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanma olgusunu ispata yeterli olmadığı, boşanma şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle kadının boşanma davasının reddine karar verilmiş ise de; davacı kadın 01/10/2020 tarihli dava dilekçesinde sözlü ve fiziksel şiddet, sosyal hayatı kısıtlama, yasa dışı madde kullanılması, şiddetli geçimsizlik, hakaret ve küfür vakıalarına dayanmış ve şikayet tutanak evrakını da delil olarak bildirmiştir. 04.12.2020 tarihli ön inceleme duruşmasında dayandığı delileri bildirmesi için 2 haftalık kesin süre verilmiş, davacı ön inceleme duruşmasında dava dilekçesinde delil olarak dayandığı taraflar arasında gerçekleşen olaya ilişkin düzenlenen iddianameyi ve şikayet başvurusuna ilişkin evrakları sunmuştur....
Davacı birleşen dava dosyasının davacısı vekili birleşen dava dosyasındaki dava dilekçesinde özetle, davalının sadakat yükümlülüğüne aykırı hakaret ettiğini, boşanma davası kesinleşmeden mail adresini ailesine ait olmayan muhtemelen gayri resmi eşine ait olsa gerek bir soy isimle değiştirdiğini, davalının evine yabancı bir erkeği almasının zina için yeterli bir delil olduğunu belirterek, müşterek çocuk İlkin'in davalının haysiyetsiz ve zina kavramı içerisindeki davranışları nedeniyle geçici olarak velayetinin müvekkiline verilmesine, TMK 161,163 ve 166. maddeleri kapsamında zina, haysiyetsiz hayat sürme ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle tarafların boşanmalarına, müşterek çocuk İlkim'in velayetinin müvekkiline verilmesine, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte 500.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine karar verilmiştir....