Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların fiili ayrılık nedeniyle TMK'nın 166/son maddesi uyarınca boşanmalarına, taraflar için tedbir nafakasına hükmolunmasına yer olmadığına, davalı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalı kadın yararına 15.000,00 TL maddi ve 12.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir. Davacı erkek vekili; kusur tespitine, kadın yararına hükmedilen maddi ve manevi tazminata yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı kadın vekili; erkeğin istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; fiili ayrılık (TMK md. 166/son) nedenine dayalı boşanma davasına ilişkindir. Davacı erkek vekilinin; kadın yararına hükmedilen manevi tazminata yönelik istinaf talebinin incelenmesinde; Boşanma yüzünden kişilik hakları zarar gören, kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu diğer taraftan uygun bir manevi tazminat isteyebilir (TMK md.174/2)....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı, dava dilekçesinde terk hukuki sebebine dayalı boşanmaya (TMK m. 164) karar verilmesini talep etmiş, 22.04.2015 tarihli ıslah dilekçesi ile davasını evlilik birliğininin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davası (TMK m. 166/1) olarak ıslah etmiştir. Davacının bu beyanı davanın hukuki sebebinin ıslahı niteliğindedir. Buna karşın davacı tarafça ıslah talebine ilişkin harç yatırılmamıştır....

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece davacı erkeğin zina (TMK.m.161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmiş ise de toplanan delillerden, davalı kadının ortak konuttan ayrılarak bir süre bir başka erkekle birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece de kadının sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı sabit kabul edilmiştir. Kadının, bir başka erkekle birlikte yaşaması zinanın varlığına delalet eder. Bu durumda kadının zinası ispatlanmış olup Türk Medeni Kanunu'nun 161. maddesi koşulları oluşmuştur. Gerçekleşen bu durum karşısında tarafların zina hukuki (TMK m. 161) sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davacının zina (TMK m. 161) hukuksal sebebine dayalı boşanma talebinin reddine karar verilmesi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....

      Açıklanan nedenlerle; davalı kadının cevap dilekçesinin süresinde olduğu ve her ne kadar eylemli ayrılık sebebiyle boşanma davasında, boşanma kararı verilmesi için eşlerin kusur durumlarının ayrıca araştırılması gerekmemekte ise de, kusur durumunun tespiti, nafakalar ve tazminatlar yönünden önem arzettiğinden bu husus da gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş kararın bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan sebeplerle bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre davalı kadının sair itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğinin ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.04.2021 (Pzt.)...

        GEREKÇE : Asıl dava, zina (TMK m.161) ve evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1), karşılık dava ise evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) hukuksal sebeplerine dayalı boşanma ve boşanmanın fer'ilerine ilişkindir. Eldeki davalarda, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak (HMK m. 355) yapılan inceleme sonucunda; Davacı-karşı davalı kadının, zina hukuksal sebebine dayalı davası yönünden istinaf isteğinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince, yukarıda yer verilen gerekçe ile kadının zina hukuksal sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama, tanık ifadeleri, mesaj kayıtları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davalı-karşı davacı erkeğin zina fiilini gerçekleştirdiği sabittir. Her ne kadar davalı-karşı davacı erkek zina eyleminin kadın tarafından affedildiğini iddia etmiş ise de, bu hususun ispatlanamadığı anlaşılmıştır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı tarafından, her iki davaya yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davalı-karşı davacı erkeğin kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Dava ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak açılmış, mahkemece; davacı-karşı davalı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek, kadının davasının reddine, erkeğin davasının ise kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Davacı-karşı davalı kadının akıl hastası olduğu ve kısıtlandığı dosyadaki belgelerden anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı erkek tarafından akıl hastalığına dayalı açılmış bir dava yoktur (TMK m. 165)....

          Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185 2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m.169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. 4-Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz....

            Gerçekleşen bu duruma göre terk hukuksal sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesi doğru görülmediğinden, davalının istinaf isteğinin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

            O halde, davalı-davacı kadının zina hukuki sebebine (TMK m.161) dayalı boşanma davasının kabul edilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru bulunmamış ve bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre yeniden hüküm kurulması, gerekli hale gelen erkeğin boşanma davasına yönelik temyiz itirazları ile tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 30.10.2018(Salı)...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı kadın; 26.03.2015 tarihinde evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak (TMK m.166/1) açtığı boşanma davasını 22.06.2015 tarihli dilekçesi ile hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış (TMK m.162) hukuki sebebine göre boşanma kararı verilmesi talebiyle ıslah etmiştir (HMK m.176). Hal böyleyken, mahkemece, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinde yazılı evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmaya karar verilmiştir. Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26)....

                UYAP Entegrasyonu