AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 25/12/2019 NUMARASI : 2019/21 ESAS - 2019/811 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli)) KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacının verdiği dava dilekçesinde özetle; İzmir 6. Aile mah. 2014/239 esas 2014/703 karar sayılı ilamı ile müvekkili tarafından davalı aleyhine açılan TMK 166 maddesine dayalı boşanma davasının reddedildiğini, bu kararın 30/11/2015 tarihinde kesinleştiğini, O tarihten beri tarafların bir araya gelmediklerini, 3 yıllık fiili ayrılık nedeniyle TMK 166/son maddesi gereğince tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....
CEVAP Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davayı kabul etmediklerini, reddedilen boşanma davasının kesinleşmiş olmasının dava şartı olduğunu, davacı kadının eşi aleyhine açtığı boşanma ve kişisel eşyanın iadesi davasının açtığını, mahkemenin davanın kabulüne karar verdiğini, davalı yanın kararı temyiz ettiğini, temyiz sonucunda kararın Yargıtayca bozulduğunu, bozma sonrası yapılan yargılamada davanın reddine karar verildiğini, bu kararın da davacı yan tarafından temyiz edildiğini, boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı başlıklı dava türü gösterilen Yargıtay ilamı ile onadığını, bu onama kararından sonra Aile Mahkemesi hükmü boşanma yönünden kesinleştirdiğini, boşanma yönünden kesinleştirmenin usule uygun olmadığını, onama kararından sonra yargılamanın devam ettiğini, kişisel eşyanın iadesine ilişkin davanın açılmamış sayılmasına karar verildiğini, bu kararın 08.05.2018 tarihinde kesinleştiğini, eylemli ayrılık nedeniyle boşanma davasının açılması için gerekli üç yıllık sürenin...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından, tamamına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayanak teşkil eden önceki boşanma davasının, kadının kusurlu davranışının ispatlanamadığı gerekçesiyle mahkemece reddine karar verildiği, eylemli ayrılık döneminde ise kadının herhangi bir kusurlu davranışının ispatlanamadığı, gerçekleşen bu durum karşısında erkeğin, boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğunun anlaşılmasına göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ: "Mahkemece yapılan yargılama, taraf beyanları, yazılan müzekkere cevapları tanık beyanları, SİR ve tüm dosya kapsamına göre: Tarafların 03/03/2005 tarihinde evlenip bu evlilikten müşterek bir çocuklarının bulunduğu, davacı tarafından İngiltere'de alındığını iddia ettiği ayrılık kararına dayalı boşanma talepli mevcut davanın açıldığı, davalı tarafın açılan davanın reddini talep ettiği, davacı tarafın dava dilekçesinde boşanma sebebi olarak bildirdiği herhangi bir ayrılık kararının dosyaya sunulmayıp dosya kapsamına göre bu hususun tarafların ayrı ev tutabilmeleri ve bu sebeple davacının sosyal yardım alabilmesine yönelik olduğu, bu süreçte dahi tarafların zaman zaman görüştükleri, davacı tarafça boşanma sebebi olarak ayrılık kararına dayanılmış olması sebebi ile davacı tarafça boşanma sebebi olarak dayanılmayan hususlardaki tanık beyanlarının hükme esas alınamayacağı bu itibarla tarafların evlilik birliğinin devamının taraflardan beklenemeyecek derecede...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından kusur belirlemesi ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davalı erkeğin eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/son) boşanma davası açtığı, daha sonra davacı kadının da evllik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma davası açtığı, davacı kadın tarafından açılan davanın davalı erkeğin boşanma dava dosyasıyla birleştirildiği, davaların niteliği gereği yargılamaya birleştirilen dosya üzerinde devamla (HMK m. 166/4) delillerin birlikte takdir edilip sonucu uyarınca her iki dava hakkında bir karar verilmesi gerekirken, ilk derece mahkemesince davacı kadın tarafından açılan eldeki boşanma davasının ayrılarak yargılamaya başka bir esas üzerinden devam edilmesine...
TMK.nun 166/1 maddesi uyarınca açmış olduğu boşanma davasının KABULÜ ile, ANTALYA İli, ALANYA İlçesi, ÇIPLAKLI Köyü/mah....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir. Davacı erkek tarafından açılan dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması (TMK m. 166/1) ve eylemli ayrılık (TMK m. 166/son) hukuki sebeplerine dayanılarak açılmıştır. Hükmün sonuç kısmında her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulmalı ve taleplerden her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların sıra numarası altında açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir [HMK m. 297-(2)]....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; boşanma kararının henüz kesinleşmediğini, davacının kusurlu davranışlarının boşanmaya neden olduğunu, tarafların fiili ayrılık döneminde, müşterek çocuğa müvekkilinin tek başına baktığını, müşterek çocuğun, davacının baskısı ile davacı ile birlikte yaşamaya başladığını savunarak davanın reddini istemiştir. Mahkemece; boşanma kararının ve dolayısıyla müşterek çocuğun velayetine ilişkin kararın kesinleşmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından süresi içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, iştirak nafakasının artırımı istemine ilişkindir. TMK. 182/2.maddesine göre; "Velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde, çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır"....
KARŞI DAVA:Davalı karşı davacı vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle, ortak hayatın kurulamamasının nedeninin davacının aile birliğinin üstüne yüklediği görevleri yerine getirmemesi olduğunu, aile birliğinin davacının kusurlu davranışları nedeniyle sarsıldığını, kusurlu tarafın açtığı boşanma davasının kabul edilemeyeceğini, müvekkilini müşterek evden ayrılmak zorunda bırakarak fiili ayrılığa sebep olan ve ne ilk açılan dava öncesi ne sonrasında bir araya gelmekten kaçınarak boşanma sebebi yaratanın davacı olduğunu, eylemli ayrılık döneminde de kusurlu olanın davacı olduğunu, uzun fiili ayrılık döneminde sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin harici duyum ile davacının hayatında bir başka kadın olduğunu, hatta bu kadının karısı çok kıskanç şeklinde söylenti ile anıldığını, yani karısı olarak bilindiğini öğrendiğini, karşı tarafın davasının reddi, karşı davalarının kabulü ile aile birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmasına, dava esnasında tedbir...
Aile Mahkemesince herhangi bir yetki itirazı talebinde bulunulmadan resen yetikisizlik kararı verildiği boşanma davalarında yetkinin kamu düzenine ilişkin olmayıp resen verilemeyeceği gerekçesi ile yetkisizlik kararı verilmiştir. Somut olayda; tarafların UYAP sistemi üzerinden yapılan MERNİS adresi araştırmalarında her iki tarafın da Türkiye'de ikamet adresi bulunmadığı K.K.T.C'de ikamet ettikleri anlaşılmıştır. Dava evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına dayanan boşanma davasına yöneliktir. Tarafların ...'da ikametleri bulunmadığı anlaşılmakla Türk Medeni Kanunun 168. maddesi gereğince boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir....