"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasında Büyükçekmece 2. Aile Mahkemesi ve Gaziosmanpaşa 2. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma istemine ilişkindir. T.M.K.'nun 168.maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre davacının ... adresinde, davalının da ... adresinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır. Yukarıda bahsi geçen hüküm uyarınca davanın davacının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabileceği anlaşıldığından uyuşmazlığın Büyükçekmece 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki boşanma davasında ... 1.Aile Mahkemesi ve ... 16. Aile Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, boşanma istemine ilişkindir. T.M.K.'nun 168.maddesinde "Boşanma veya ayrılık davalarında yetkili mahkeme, eşlerden birinin yerleşim yeri veya davadan önce son defa altı aydan beri birlikte oturdukları yer mahkemesidir." hükmüne yer verilmiş olup boşanma davalarında yetki kesin değildir. Dosya kapsamından ve adrese dayalı nüfus kayıt sistemi bilgilerine göre davacının '... Mahallesi ... Caddesi No:23/14 ... -...' adresinde, davalının da ... -...' adresinde ikamet ettiği anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, tedbir nafakası yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, boşanma davası, reddedilen yoksulluk nafakası ve maddi-manevi tazminat talepleri ile karar verilmeyen ayrılık talepli karşı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından 18.06.2014 tarihinde açılan boşanma davasına karşı, davalı- karşı davacı kadın tarafından 19.07.2014 tarihinde ayrılık davası açılmıştır. Mahkemece, davacı-karşı davalı erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, ancak davalı-karşı davacı kadının karşı davasındaki ayrılık talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir hüküm tesis edilmemiştir....
Bu düzenleme karşısında boşanma veya ayrılık davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden ( re’sen) alınması gereklidir. Mahkemece bu kapsamda 19.03.2009 tarihli ara karar ile kadın ve ortak çocuklar için tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Geçici tedbir nafakası kural olarak boşanma ve ayrılık davasının açıldığı tarihten itibaren hükmedilir ve boşanma ya da ret hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam eder. Ancak geçici tedbir nafakası almakta olan eş ve çocuklar nafaka yükümlüsü eş ile birlikte yaşıyorlar ve geçimi nafaka yükümlüsü eş tarafından sağlanıyorsa, başka bir ifade ile nafaka ihtiyacının ortadan kalkması durumunda nafaka yükümlüsü eşi, geçici tedbir nafakası ile sorumlu tutmak hakkaniyete uygun düşmeyeceği gibi, nafaka alacaklısı eş yönünden de hakkın kötüye kullanılması (TMK m. 2) niteliğini taşır....
Mahkemesi'ne yapılan 2009/86 Esas numaralı başvurunun, 28.04.2011 tarihinde verilen karar ile reddedilmiştir. 5510 sayılı Kanunun 56'ncı maddesinin ikinci fıkrası, daha önceki sosyal güvenlik kanunlarında yer almayan, boşanılan eşle fiilen (eylemli olarak) birlikte yaşama olgusu, gelir-aylık kesme nedeni olarak düzenlendiği gibi, eylemli olarak birlikte yaşama, aynı zamanda gelir-aylık bağlama engeli olarak da benimsenmiştir. Burada, eylemli olarak birlikte yaşama olgusunun/durumunun tanımlanması, hukuki sınır ve çerçevesinin çizilip ortaya konulması önem arz etmektedir....
Türk Medeni Kanununun 170. maddesinin son fıkrası uyarınca ayrılık kararı verilebilmesi için boşanma sebeplerinin ispatlanmış olması ve ortak hayatın yeniden kurulması olasılığının bulunması gerekmektedir. Somut olayda, boşanma sebepleri gerçekleşmekle birlikte, tarafların yeniden bir araya gelme ihtimali toplanan delillerle kanıtlanamamıştır. O halde, karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanma kararı verilmesi gerekirken, ayrılık kararı verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmişir. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre karşılıklı açılan boşanma ve nafaka davası hakkında yeniden hüküm kurulması zorunlu hale geleceğinden tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 21.12.2017(Prş.)...
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ayrılık Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek mirasçıları ..., ..., ..., ..., ... tarafından kusur belirlemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-karşı davalı erkek tarafından TMK m. 166/1 uyarınca boşanma davası, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise TMK m. 170 uyarınca ayrılık davası açılmıştır. İlk derece mahkemesince davaların kabulüne karar verildikten sonra davacı-karşı davalı erkeğin 11.11.2020 tarihinde vefat etmesi üzerine, davacı-karşı davalı erkeğin mirasçıları TMK m. 181/2 gereğince davaya devam edeceklerini bildirmişlerdir. İlk derece mahkemesi tarafından verilen hüküm davacı-karşı davalı erkeğin mirasçıları ve davalı-karşı davacı kadın tarafından istinaf edilmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadının davası yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle fiili ayrılık tek başına boşanma nedeni sayılamayacağı gibi, anlaşmalı boşanma koşullarının da oluşmadığının anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.26.05.2010(Çrş)...
Taraflar arasındaki eylemli ayrılık nedeni ile açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I. DAVA Davacı erkek dava dilekçesinde özetle; davacının Terme 2....
meydana gelmediği, bu haliyle ilk boşanma davasını açarak ayrılmaya sebebiyet veren ve boşanma sebebi yaratan davacı erkeğin tam kusurlu olduğu, reddedilen boşanma davası tarihinden önceki olayların kadına kusur olarak yüklenemeyeceği anlaşılmaktadır....