Dosya incelendiğinde; tarafların 19.09.2014 tarihinde evlendikleri, bu evlilikten müşterek çocuklarının bulunmadığı, asıl davanın kadın tarafından açılmış boşanma ve ziynet alacağı, karşı davanın nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali ile ziynet alacağı istemine ilişkin olduğu, Mahkeme tarafından 19/09/2019 tarihinde; davalı-k.davacı kocanın nisbi butlan nedeniyle evliliğin iptaline ilişkin istemi haricinde kalan asıl davadaki boşanma-ziynet alacağı ve karşı davadaki ziynet alacağı talepleri yönünden tefrik kararı verilerek yeni bir esasa kaydı yapıldığı, kocanın nisbi butlan nedeniyle evliliğin iptali talebi yönünden eldeki dosya üzerinden yargılamaya devam edildiği anlaşılmaktadır....
Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur. Mutlak butlan davasının sonucu beklenmeksizin, kadının açtığı boşanma davasının esasının incelenmesi doğru olmamıştır. O halde mahkemece yapılacak iş, mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasının sonucu beklenildikten ve boşanma davasının konusunun kalıp kalmadığının da mutlak butlan davasının sonucuna bağlı olduğu gözetildikten sonra, kadının boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Somut olayda mahkemece yapılacak iş, davacı-karşı davalı erkeğin nisbi butlan davası yönünden, delillerin nisbi butlan sebebi ile (TMK m. 150/3) evliliğin iptali davası yönünden değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi, davacı-karşı davalı erkek ve davalı-karşı davacı kadın tarafından açılan boşanma davalarının ise, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, boşanma davaları açısından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek, boşanma davalarının tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermekten ibarettir. Bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Aile Mahkemesince taraflara nüfus tashihi davası açmaları yönünden süre verilip, oluşacak duruma göre evliliğin iptali hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması evliliği mutlak butlanla batıl kılar (TMK.md.145/4). Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir (TMK.m.146). Somut olayda, Firdevs Açıkgöz ile ...'ün arasında 129/1. maddesi gereğince evlenmeye engel olacak derecede (teyze-yeğen) akrabalık ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile; evliliğin iptali istenmiştir. Bu durumda, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4. maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkindir....
Bakırköy 8.Asliye Hukuk Mahkemesi ise, Aile Mahkemesince taraflara nüfus tashihi davası açmaları yönünden süre verilip, oluşacak duruma göre evliliğin iptali hakkında bir karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması evliliği mutlak butlanla batıl kılar (TMK.md.145/4). Mutlak butlan davası, Cumhuriyet savcısı tarafından res'en açılır. Bu dava ilgilisi olan herkes tarafından da açılabilir (TMK.m.146). Somut olayda, ... ile ...'ın arasında 129/1. maddesi gereğince evlenmeye engel olacak derecede hala-yeğen) akrabalık ilişkisi bulunduğu iddiasına dayalı olarak, Cumhuriyet Savcısı tarafından davaname ile; evliliğin iptali istenmiştir. Bu durumda, davanın nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde bulunmadığı, Cumhuriyet Savcısı tarafından açılan Türk Medeni Kanununun 145/4.maddesi gereğince mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptaline ilişkindir....
Kanun'un 151 inci maddenin ispat edilemediği, evliliğin nisbî butlan sebebi ile iptali davasının reddi gerektiği gerekçesi ile erkek vekilinin kadının kabul edilen evliliğin iptali davasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, yerine yeniden hüküm kurulmasına, kadının evliliğin nisbî butlan nedeniyle iptali davasının reddine, kadın yararına hükmedilen aylık 200,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının boşanma davası hakkında verilen hükme karşı taraflarca istinaf başvurusunda bulunulmadığından bu hususta istinaf incelemesi yapılmasına yer olmadığına, kadının tüm, erkeğin ise sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir....
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda l. ve 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre evliliğin iptali davasına yönelik temyizinin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.25.01.2012 (Çar.)...
maddî ve manevî tazminat talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına, süresinde karşı dava açmayan davalı tarafın maddî ve manevî tazminat talepleri ile evliliğin iptali talebinin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı erkek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı (TMK m. 166/1) boşanma talep etmiş, davalı kadın vasisi ise müvekkilinin akıl hastası olduğunu beyan ederek yoklukla batıl olan evliliğin iptali davası açtıklarını söyleyerek davanın reddini talep etmiştir. Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur.Mutlak butlan ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra erkeğin boşanma davası hakkında olumlu ya da olumsuz karar vermek gerekirken, bu yön nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Ne var ki bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden davalı erkek vekilinin istinaf talebinin kabulü ile davacı kadının evliliğin iptali davasının reddine karar verilmek suretiyle hükmün HMK 353/1- b-2 maddesi uyarınca düzeltilmesi gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....