İlk derece mahkemesinin 12.06.2018 tarihli ilk kararında, her iki boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verildiği, söz konusu karara karşı sadece davacı-karşı davalı erkeğin 25.12.2018 tarihinde "kadının boşanma davasının ve nafaka ile tazminat taleplerinin kabulü ve kusur belirlemesi yönünden" istinaf kanun yoluna başvurduğu, erkeğin boşanma davasının kabulü ile verilen ve istinaf kapsamı dışında kalan boşanma hükmünün kesinleşmesi ile tarafların erkeğin boşanma davasının kabulü ile verilen boşanma kararı ile boşandıkları, davalı-karşı davacı kadının, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra 31.12.2019 tarihinde öldüğü ancak evliliğin ölüm ile değil boşanma ile son bulduğu anlaşılmaktadır....
ın ifadesine başvurulduğunda abisi ve yengesinin boşandıklarını dahi bilmediğini, boşanma ve yeniden evlenmelerine dair herhangi bir bilgisinin olmadığını, davalı ... ve...'in nikah şahitliğini yapmadığını beyan ettiğini belirterek davalı ...'ın müteveffa... ile yapmış olduğu evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmesini dava ve talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, iddiaların gerçeği yansıtmadığını, müteveffa... ölmeden önce evliliğin yapıldığını, dul maaşının 30.11.2012 tarihinde davacı kurum tarafından kesildiğini, bu işlemin iptali için dava açtıklarını, davanın kabul edildiğini, yapılan evlilik akdinin 07.02.2000 tarihinde Yüreğir İlçe Nüfus Müdürlüğü'ne teslim edildiğini, tarafların yasa gereği tüm yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve evlilik iradelerini ortaya koyduğunu, dul maaşı kesilen müvekkilinin mağdur duruma düştüğünü belirterek davanın reddine hükmedilmesini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI A....
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2018/96 esas sayılı boşanma davasının mahkemenin 10/07/2019 tarih 2019/226 Karar sayılı ilamı ile reddine karar verildiği, kararın 10/09/2019 tarihinde kesinleştiği, davacı vekilinin boşanma dava dilekçesinde mal rejimine de ilişkin talepte bulunduğu ve gösterdiği dava değeri üzerinden peşin nispi harcını yatırdığı, artık davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelik usulüne uygun olarak açılmış bir davasının bulunduğu, TMK 225/1. maddeye göre taraflar arasındaki mal rejiminin eşlerden birinin ölümü, boşanma veya evliliğin iptali ile sona ereceği hükmünün, TMK 225/2. maddesinde ise, mahkemece evliliğin boşanma nedeniyle sona erdirilmesine karar verilmesi durumunda kural olarak mal rejimi dava tarihinden itibaren sona erer hükmünün düzenlendiği, dolayısıyla taraflar arasında kesinleşmiş bir boşanma hükmünün bulunmasının mal rejimi davaları açısından görülebilirlik ön koşulu olduğu, nihai kararda boşanmanın reddine karar verilmesi halinde dahi mal rejiminin...
-TL tedbir nafakasının iptali için davalının gerekli kurumlara başvurup bu nafakayı iptal ettireceğinin tespitine, boşanma kararı kesinleştikten sonra davalının evlenmeden önceki soyadını(Çan) kullanacağının tespitine, tarafların karşılıklı olarak birbirlerinden maddi-manevi tazminat, nafaka ve ziynet eşyası talepleri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmiştir. Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; Trabzon 2....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2021 NUMARASI : 2019/220 ESAS, 2021/407 KARAR DAVA KONUSU : Evlenmenin İptali (Nisbi Butlan Sebebiyle)|Boşanma (Fiili Ayrılık Nedenine Dayalı Boşanma) KARAR : Van 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar arasında, daha evvel meydana geldiği iddia edilen olaylardan sonra evliliğin bir müddet devam etmesi nedeniyle tarafların karşılıklı olarak birbirlerini affettikleri, en azından hoşgörüyle karşılamış oldukları anlaşıldığından, bu olaylardan dolayı artık her iki tarafa da kusur atfedilemez, Ancak eşler arasında en son meydana gelen olaylara göre davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına şiddet uyguladığı, kadının da ortak konutun kapısının kilidini değiştirdiği ve ortak konuttaki eşyalara zarar verdiği bu durumda evlilik birliğinin sarsıldığı taraflar açısından evliliğin devamında yarar kalmadığı, kadının erkeğin davasına karşı çıkmasının...
SAVUNMA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacının, boşanma davasında geçimsizlik sebebi olarak davalı eşi hakkında ileri sürdüğü iddialarının tamamı asılsız ve mesnetsiz iddialar olduğundan açmış olduğu boşanma davasının reddine karar verilmesini istediklerini, mahkeme aksi kanaatte olup müşterek hayatın sona erdiğini ve evliliğin devamında bir yarar görmeyip boşanmaya karar verecekse bu geçimsizlikte ve evliliğin temelinden yıkılmasında davacı eşin kendisi tam ve ağır kusurlu olduğundan, davalı eşin ise bir kusuru olmadığından yine davalı eş boşanmayla birlikte ekonomik olarak maddi destekten yoksun kalacağından ayrıca davacı eş boşanmak için, davalı eşine iftira atıp davalı eşini aşırı derecede rencide ettiğinden davalı eş lehine 50.000 lira maddi tazminat ile 50.000 lira manevi tazminata hükmedilmesini, ayrıca boşanma davasıyla birlikte davalı eş lehine aylık 700 lira tedbir nafakası bağlanmasına, bu nafakanın da boşanmayla birlikte yoksulluk nafakası olarak aynen devamına...
DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı erkek, 20.02.2013 tarihinde Türk Medeni Kanununun 166/son maddesine dayalı boşanma davası açmış, mahkeme tarafından 26.05.2014 tarihli ilk karar ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Boşanma kararı kesinleşmeden davacı erkek 25.06.2014 tarihinde ölmüştür. Dairemizin 11.05.2015 tarih, 2014/24937 esas ve 2015/9737 karar sayılı bozma ilamı ile davacı erkeğin hüküm kesinleşmeden öldüğü, evliliğin ölümle sona erdiği, boşanma davsının konusunun kalmadığı belirtilerek, bu yönde karar verilmek üzere mahkeme hükmü bozulmuştur.Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda 10.12.2015 tarihli ikinci karar ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : AFYONKARAHİSAR AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/06/2015 NUMARASI : 2013/151-2015/681 Uyuşmazlık ve hüküm, evliliğin boşanma nedeniyle sona ermesinden doğan maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemlerine ilişkindir. Davanın niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. 11.04.2015 tarihinde yürürlüğe giren 6644 sayılı Yasanın 2.maddesi ile değiştirilen 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 60.maddesi uyarınca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna gönderilmesine, 28.09.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi; davacının, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebinin reddine, davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166/1. maddesi uyarınca boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye bırakılmasına, müşterek çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 10.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminata hükmetmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili; nafaka taleplerinin reddine yönelik, davalı koca vasisi ise; dava dilekçesi ve eklerinin tarafına usulüne uygun tebliğ edilmediğini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. İSTİNAF SEBEPLERİNİN İNCELENMESİ VE GEREKÇE: Dava; terditli olarak öncelikle mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali, bu talep yerinde görülmez ise evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma istemine ilişkindir....