WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Islahla Evlenmenin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Vekaletnamesinin aslını veya onaylı örneğini dava dosyasına vermeyen avukat gecikmesinde zarar doğabilecek haller dışında (bu hallerde de mahkemece verilecek kesin süre içinde vekaletnamesini getirmek koşuluyla) yargılamayla ilgili hiçbir işlem yapamaz (HMK.md.77). Dava, başlangıçta boşanma talebiyle açılmış, davacı vekili avukat ... tarafından 10.09.2012 tarihinde verilen dilekçe ile ıslah edilmiş, ıslahla, evliliğin mutlak butlan sebebiyle (TMK.md.145/2) iptali isteğine dönüştürülmüştür. Islah dilekçesini veren avukat ...’nin dosyada vekaletnamesi bulunmamaktadır....

    Oysa boşanma davalarının kendine özgü bir yapısı vardır. Asıl dava ile karşı dava birbirine bağlıdır. Davacının açmış olduğu boşanma davasının kesinleşmesine karar verilmesi halinde bozmaya konu olan karşılık boşanma davası bir anlamda konusuz kalır. Kaldı ki Özel Daire bu durumu “ “bozma sebebine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına” ” ifadesiyle kararında diğer yönleri incelemediğini belirtmiştir. Davacı-karşı davalının açmış olduğu boşanma ve velayet davası da karşı dava gibi henüz kesinleşmemiştir. O halde her iki dava yönünden hüküm kurulması gerekirken sadece karşı dava yönünden hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup kararın öncelikle bu yönden bozulması gerekir....

      İstinaf Sebepleri Davalı kadın vekili, müvekkilinin okuma yazma bilmediğini, kendisinin okuma yazma bilmemesine karşın anlaşmalı boşanma protokolü imzalatılıp, anlaşmalı olarak boşanma işleminin gerçekleştirildiğini, kararın taraf vekillerine tebliğ edildiğini ve 25.01.2022 tarihinde kesinleştiğini, yaklaşık yirmi yıllık evliliğin müvekkilinin haklarını ortadan kaldıracak şekilde sonlandırılmasının hayatın olağan akışına aykırılık teşkil ettiğini, usul kurallarının uygulanmadığını, protokol ve muvafakatnamenin geçerli olmadığını, adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; ek kararın kaldırılması yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....

        Mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, yetkiyi düzenleyen 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu'nun 214/2. maddesi hükmüne göre, eşler veya mirasçılar arasındaki mal rejiminin tasfiyesine ilişkin davalarda, boşanmaya, evliliğin iptaline veya hâkim tarafından mal ayrılığına karar verilmesi durumunda, bu davalarda yetkili olan mahkeme yetkilidir. Buna göre, mal rejiminin tasfiyesi davalarında yetki, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre değil, özel düzenlemenin yer aldığı Türk Medenî Kanunu'na göre belirlenmelidir. Somut olayda; davanın boşanma istemiyle birlikte açıldığı, mal rejiminin tasfiyesi istemine ilişkin olarak tefrik kararı verildiği, boşanma istemine ilişkin davada İstanbul Anadolu 10....

          Dosyanın incelenmesinde Arif Yıldırım tarafından Seher Yıldırım aleyhine 05/12/2019 tarihinde evlliğin mutlak butlan sebebiyle iptali talebiyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda mahkemenin 2019/644 E. 2021/200 K. sayılı 23/03/2021 tarihli ilamı ile davanın reddine, karşı davanın kısmen kabulü ile 25.000 TL manevi tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verildiği, ilgili kararın erkek tarafından istinaf edildiği, dosyanın halen istinaf aşamasında olup, evliliğin iptaline ilişkin davanın reddine ilişkin kararın henüz kesinleşmediği, mevcut durumda evliliğin iptali talepli davanın sonucunun işbu dava açısından bekletici mesele yapılarak sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekirken evliliğin iptali talebinin reddine yönelik karar kesinleşmeden yargılamaya devamla yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evliliğin nisbi butlan sebebiyle iptali (TMK.nun 149 ve 150. maddeleri) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. Karşı dava ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava; evliliğin nisbi butlan sebebiyle iptali (TMK.nun 149 ve 150. maddeleri) olmadığı takdirde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. Karşı dava ise; evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma (TMK m.166/1) davasıdır. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı taraf vekilleri süresinde istinaf talebinde bulunmuşlardır. Mahkememizce; re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK.nun 355. maddesi) inceleme sonucunda; İlk derece mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemler Hukuk Muhakemeleri Kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında hata edilmediği saptanmıştır....

          Mahkemece, tarafların halen evli oldukları, davanın ise evlilik birliğinin sona erdirilmesinden sonra açılması gereken davalardan olduğu, tasfiyeyi amaçladığı halde taraflar arasında evliliğin sürdüğü dikkate alınarak şu aşamada karar verilmesine yer olmadığına kararı, verilmiştir. Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden; taraflar arasında Almanya'da açılan boşanma davasının devam ettiği gibi Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/518 Esas sayılı boşanma davası da derdesttir. Kural olarak; bu tür davaların boşanma davası kesinleştikten sonra açılması gerekir. Ancak, boşanma davası derdest iken açılan mal rejimi davalarında boşanma davasının bekletici mesele kabul edilerek sonucunun beklenilmesi, hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. Usul ekonomisi de bunu gerektirmektedir....

            DAVA Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 09.10.2021 tarihinde evlendiklerini, evliliklerinden ortak çocuklarının bulunmadığını, evliliğin temel unsurlarından olan cinsel birlikteliklerinin gerçekleşmediğini, bu durumun temel sebebinin davacı kadından kaynaklı olduğunu, iki yabancı gibi, sürekli farklı odada kaldıklarını, davacı kadının ortak evden ayrılıp babasının evine döndüğünü, davalının da kendisinden boşanmak istediğini, maddî manevî tazminat, her çeşit nafaka ve benzeri hiçbir talebinin bulunmadığını, her ikisinin de karşılıklı olarak kendi rızaları ile boşanmak istediklerini, davasının kabulü ile boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesini aynen kabul ettiğini, herhangi bir şikayetinin bulunmadığını, herhangi bir maddî manevî tazminat talebinin olmadığını, boşanmayı istediğini belirtmiştir. III....

              Mahkemelerin, evlenme sözleşmesiyle oluşan hukuki durumu mümkün olduğu ölçüde korumakla yükümlü olduğu, toplumun en küçük birimini oluşturan ailenin korunmasının ön planda tutulacağı, ancak evliliğin devamının toplumun düzenini zedeler hale gelmesi, toplum için sorun oluşturmaya başlaması ve evliliğin, sosyal ve ahlaki yönden çökmesi durumda evliliğin korunmasında taraflar çocuk yönünden bir yarar kalmadığından, böyle bir evliliği sona erdirmesinin en uygun çözüm olacağı, konu olayda, evlilik birliğinin temelinden çöktüğünün saptandığı, bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesi karşısında, davacı her iki tarafın evlilik birliğinin temelinden sarsılması yönünden boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmasına karar verilmiştir. (Samsun BAM 4....

              UYAP Entegrasyonu