Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Birleşen davaya cevap dilekçesi: Davalı vekili Mahkememize sunmuş olduğu 08/06/2018 havale tarihli cevap dilekçesinde özetle; davanın gayriresmi evliliğin sona ermesi nedeni ile manevi tazminata ilişkin olduğunu, medeni kanun çerçevesinde yapılmayan evlilikler ile medeni kanun çerçevesinde yapılan evliliklerin aynı kefeye konarak, bu evliliğin sona ermesi nedeni ile tazminat istemi nin öncelikle kamu düzenine aykırı olduğunu geçerli evliliklerin tabi olduğu hükümlerin geçersiz evliliklere uygulanmasının mümkün olmadığını, dava dilekçesinin baştan sona kadar geçerli bir evlilik varmış gibi düzenlendiğini ve bu evililiğin sona ermesinde müvekkilinin kusurunun tespiti talebi ile sonuçlandığını, oysa evliliğin geçerli bir evlilik olmadığından evlilik birliğinin eşlere yüklediği yükümlülüklerin ihlal edildiği savı burada kullanılamayacağını, o halde geçerli evliliğin esprisinin kalmadığını, bu nedenle davanın kamu düzenine aykırı olması nedeni ile reddinin gerektiğini, müvekkilinin Aksaray...

nin önceki eşinden boşandığına güvenerek kendisiyle evlendiğini, bu nedenle ikinci eşin iyi niyetinin korunması gerektiğini, böylece ilk evliliğin yok, ikinci evliliğin ise sahih kabul edilmesi gerektiğini, davalılardan ..., ... ve ... ...’ün ...’ın mirasçısı olmadığı halde anneleri ...’nin yasal mirasçısı sıfatıyla ... Sulh Hukuk Mahkemesi 2010/380 Esas, 2010/970 Karar sayılı ilamı ile ...'ın mirasçısı olduklarına dair veraset belgesi aldıklarını, veraset belgesi düzenlenirken ...'nin ...'ın ölümünden önce onunla olan evliliğinin sona erdiğinin gözardı edildiğini, bu nedenle bir kısım davalıların murisi ... ile ... arasında nüfus kaydında görünen evliliğin mutlak butlanı ile kendisine ait nüfus kaydının düzeltilerek tek bir kayıt altına alınmasını ve ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/380 Esas, 2010/970 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini istemiştir....

    Mutlak butlan halinde evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur." Somut uyuşmazlığa gelince; davalı kadında mevcut olan "bipolar bozukluk" rahatsızlığının evlenmeye engel teşkil edecek akıl rahatsızlığı niteliğinde olmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, butlan sebebiyle evliliğin iptali koşulları oluşmamıştır. Mahkemece butlan davasının reddi kararı doğru olup davacının istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan sebeplerle; I- 1)Davacının akıl hastalığı sebebiyle boşanma davasının HMK'nun 360 ve 167. maddeleri uyarınca bu dava dosyasından AYRILMASINA ve Dairemizin farklı bir esasına kaydedilmesine, 2)Gider avanstan karşılanarak Dairemizin 2019/246 esas sayılı dosyanın bir örneğinin çıkartılarak ayrılması yoluna gidilen dosyanın fiziken oluşturulmasına, II- 1)Mutlak butlan sebebiyle evliliğin iptali davasına dair davacının Denizli 1....

    Belirlenen sebeplerle somut olaydaki ikinci evliliğin TMK'nın 145 ... maddesinde düzenlenen mutlak butlan hukuki sebebiyle iptaline karar verilmesi yerinde olmayıp bu yöndeki kararın onanması şeklindeki ... çoğunluğun görüşüne katılmıyorum....

      Davacı-davalı kadın tarafından "evlilik birliğinin sarsılması" (TMK m. 166/1) hukuki sebebine dayanılarak boşanma davası açılmış, davalı- davacı erkek tarafından da, bağımsız olarak açılan evliliğin iptali davasında , eşinin evlilik öncesi başkası ile ilişkisi olduğu bu durumu kendisinden sakladığını iddia ederek Türk Medeni Kanununun 150 ve 149/2. maddeleri uyarınca nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. davalı-davacı erkek tarafından açılan evliliğin iptali davası, davacı-davalı kadın tarafından açılan boşanma davası ile birleştirilmiş, birleştirilerek görülen davaların yapılan yargılaması sonucunda ise ilk derece mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı-davacı davalı erkeğin birleşen nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının reddine karar verilmiştir. davalı-davacı erkek tarafından açılan nisbi butlan sebebiyle evliliğin iptali davası, boşanma davası açısından bekletici sorun oluşturur....

      Eşlerden birinin ölümünden sonra ilgililer tarafından mutlak butlan davası açılmamışsa, sağ kalan eş evliliğin kurulması anında iyi niyetli sayılır.” Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun belirtilen dosyasında temyiz incelemesine konu dava, mirasçılık belgesinin iptaline ilişkindir. Mirasbırakan ile sağ kalan eşin evliliğinin iptaline ilişkin uyuşmazlık ise, taraflar arasındaki başka bir dava dosyasında görülmüş ve mutlak butlan nedeni ile evliliğin iptaline karar verilerek, karar kesinleşmiştir. Ancak evliliğin iptaline ilişkin yargılamada, sağ kalan eşin evlenme akdi sırasında iyiniyetli olup olmadığına ilişkin bir tespit yapılmamıştır. Buna karşın, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, sağ kalan eşin miras hakkını tespit edebilmek bakımından iyiniyetini, önüne temyiz incelemesi nedeni ile gelen mirasçılık belgesinin iptaline ilişkin davada tartışmış ve çözüme kavuşturmuştur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evliliğin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması (TMK.md. 145/4) sebebiyle mutlak butlan evliliğin iptali isteğidir. Davalılar, evlenmeye engel teşkil edecek derece yakın hısım olmadıkları ve bu duruma yol açan nüfus sicilindeki kayıtların hatalı olduğunu savunmuştur. Mahkemece, 08.07.2010 tarihli oturumda “davalılara nüfus kayıtlarını düzeltmek için süre verilmesine, bu konuda dava açtıklarında mahkemeye bilgi verilmesine” denilmiş, 23.11.2010 tarihli celsede de verilen sürede nüfus kaydının düzeltilmesi davası açılmadığından, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptaline karar verilmiştir....

          Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, evliliğin mutlak butlan sebebiyle iptali isteğine ilişkin olup, iki sebebe dayanılarak açılmıştır. Bunlardan birincisi, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenenlerden davalı ...'ın on yedi yaşını doldurmuş olmakla birlikte yasal temsilcilerinin geçerli bir izinlerinin bulunmadığı; ikinci sebep ise, evlenenlerden davalı kocanın, evlenme aktinin yapıldığı tarihte, evlenmeye engel olacak derecede akıl hastası olduğu iddiasıdır. Dava, evlenenlerden davalı (koca)'nın, ilk eşinden olan çocukları tarafından açılmıştır. Küçüğün yasal temsilcisinin hiç ya da geçerli bir izni olmaksızın evlenmiş olması halinde evliliğin iptalini isteme hakkı, izni alınmayan yasal temsilciye aittir. (TMK.m.153/1) Evlenenlerden koca'nın önceki eşinden olma çocuklarının bu sebeple evliliğin iptalini dava etme hakları mevcut değildir. Davanın reddi, bu sebep yönünden sonucu bakımından doğru bulunmuştur....

            GEREKÇE : Asıl dava; evliliğin nisbi butlan nedeniyle iptali, bunun mümkün olmaması halinde Türk Medeni Kanununun 166/1 maddesine dayalı boşanma ve ferileri, birleşen dava; Türk Medeni Kanununun 166/1.maddesine dayalı boşanma ve ferilerine ilişkindir. Dairemizce verilen 21/12/2018 tarihli karar ile, gerekçeli karar ile tefhim edilen hüküm arasında çelişki bulunduğundan kararın kaldırılarak, dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verildiği, mahkemece yeniden karar verilerek dosyanın Dairemize gönderildiği görülmüştür. Davacı-davalı erkek, davalı-davacı kadının epilepsi (sara) hastası olduğunu, bu hastalığın kendisinden gizlenerek evliliğin gerçekleştiğini ileri sürerek evliliğin nispi butlan sebebiyle iptalini talep ettiğine göre, dava TMK'nun 149/2 maddesinde yer alan sebebe değil, aynı kanunun 150/2 maddesinde yer alan 'aldatma sebebiyle' evliliğin iptaline ilişkindir....

            İlk Derece Mahkemesince davacı davalı erkeğin evliliğin iptaline ilişkin davasının reddine, boşanma davasının kabulüne karar verilmiş ise de, Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 30/10/2018 tarih, 2016/25173 Esas ve 2018/12091 Karar sayılı ilamında işaret ettiği üzere, erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının, davacı-davalı erkek ve davalı-davacı kadın açısından boşanma davaları bakımından bekletici sorun oluşturacağı gözetilerek ve boşanma davaları tefrik edilerek erkeğin açtığı nisbi butlan sebebi ile evliliğin iptali davasının sonucu beklendikten sonra boşanma davaları hakkında olumlu ya da olumsuz karar verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin hem boşanma hem de evliliğin iptaline ilişkin davanın birlikte hüküm altına alınması doğru bulunmamıştır....

            UYAP Entegrasyonu